9. Bölüm "Senin Artık Bir Annen Yok!"

176 9 33
                                    

Bölüm şarkısı: Sen Ağlama

İyi Okumalar...

***

DÜNYA MARAL...

"Ne olur ağlama!"

Öyle demişti değil mi? Neden? Beni önemsemeye mi başlamıştı yoksa artık? Geri çekildiğimde ellerini yanaklarıma koydu. Baş parmaklarıyla göz yaşlarımı sildi. 

O sırada çalan telefonumla irkildim. Ellerinin yanaklarımda olması şoka uğratmış olmalıydı. 

Telefondan kimin aradığına baktım. Annem yazısını gördüğümde "Annem arıyor!" dedim sevinçle. Hemen cevapladım. 

"Anne? Neden açmıyorsun telefonlarımı? Nereye gittin? Neden hala gelmedin? Anne seni çok merak ettim!"

"Beni bir daha arama. Senin artık bir annen yok!"

Ve telefon kapandı. Şok olmuştum. Özgür de halimi gördüğü gibi "Ne oldu ne dedi?" diye sormuştu. 

Gözlerimden artık akacak bir yaş bile kalmamıştı. 

"Senin artık bir annen yok!" diye tekrarladım cümlesini.

Özgür "Ne?" dediğinde tekrarladım. "Senin artık bir annen yok!" 

Özgür ne yapacağını şaşırmış bir şekilde şaşkınca beni dinliyordu. 

"Böyle dedi." dedim. Kaşlarını kaldırdı. "Böyle mi dedi?" Başımla onayladım. Bir anda kollarının arasına çekti yine. Rahatlamam için yapıyor olmalıydı. Biraz daha rahatlamıştım. Kokusu beni kendime getirmişti. 

"Beni eve bırakır mısın?" dediğimde geri çekildi başını salladı. Ayağa kalktık ve terasın çıkışına ilerledik. Çıktıktan sonra bir aşağı kata indim ve lavaboya girdim. Çantamdan makyaj temizleyiciyi çıkardım. Rimel, korktuğum gibi akmıştı. 

Güzelce temizledim ve lavabodan çıktım. Bir aşağı kata indim ve salona girdim. Hepsinin yüzü bana döndü. "Ben artık gidiyorum arkadaşlar size iyi eğlenceler."

Elif ve Masal da hemen ayağa kalktılar. Akgün de onlar kalkınca ayaklanmıştı. "Biz de gelelim." dedi Masal. Elif de "Evet evet yine buluşur sohbet ederiz zaten." dedi. Gece "Akgün bari sen kal ya erkek erkeğe kalalım." diyerek Akgün'ün yerine oturmasını sağladı. Biz de kızlarla görüşürüz diyerek çıktık salondan. Kaban ve montlarımızı giyip dışarı çıktık. 

Özgür arabada bekliyordu. Kızlar arkaya bindiler ben de yan tarafa bindim. Özgür binmemizle arabayı çalıştırdı ve bizim eve doğru yol aldı. Başımı cama yasladım . Araba da  duyulan müzik sesiyle başımı camdan kaldırdım. 

Sen ağlama şarkısı çalıyordu. 

Özgür nakarat kısmına gelince söylemeye başladı." Sen ağlama, bir damla göz yaşın yeter. Sen üzülme gülüm..."

O kadar hoş bir sesi vardı ki size anlatamam. Sonra devam etti. "Gece gökyüzünden bir damla yaş düşünce, bahar gelir tüm çiçekler ıslanır. Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce hüzün keder yüreğime yaslanır." 

Elif "Sen ağlama bir damla gözyaşın yeter." diye devam ettirdi. Masal da" Sen üzülme gülüm gamzende güllerim biter." diye devam ettirdi. 

"Yollarıma taş koysalar döneceğim." diye devam ettiren ben oldum. Son yeri de Özgür söylemişti. "Gözlerinden yaşlarını sileceğim." 

Sonra müziği kapattı. "Sesin güzelmiş." dedim Özgür 'e. "Öyle derler." diye yanıtladı. Güldüm ve yola bakmaya başladım. Elif  "Biz de söyledik Dünyacım hani bil diye söylüyorum ." dediğinde kahkaha attım. 

Gecenin ParıltısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin