/22/

41.9K 2.4K 218
                                    

Selamlar

Geç geldim biliyorum amaaa telafi etmek için yetişirse yarın da bir bölüm atmayı planlıyorum

Hikayeden sıkıldınız mı?😩

İyi Okumalar

🐣🐣

Bade'nin ağlamasıyla gözlerimi açtığımda güneş yeni yükseliyordu. Kendimi yataktan öylesine hızlı attım ki kapıya ulaştığımda başım döndü ama umursamadım. Odasına girdiğimde onu Çağlar'ın kucağında buldum.

"Hasta mı?" Aklıma ilk gelen şeyin bu olması bana acı veriyordu. Bade'yi o halde görmek istemiyordum. Minicik bedeninde acıya dair bir belirti dahi benim canımı yakıyordu.

"Hayır. Bir anda uykusundan ağlayarak kalktı."

Yanlarına adımlayıp saçlarını okşadım. Kendini amcasının omzuna bırakmış ağlıyordu. "Kâbus mu gördün bebeğim? Korkma, biz buradayız." Usulca alnına birkaç öpücük bıraktım. Amcası sakinleşmesi için sırtını okşarken ben de beni hissetsin, yanında olduğumuzu anlasın diye her saniye onunla konuşuyordum. Kim bilir ne görmüştü rüyasında da bu kadar ağlamıştı.

Neredeyse on beş dakika boyunca hicikerek ağladı. "Benimle yatsın biraz daha," diye fısıldadım. En sonunda Çağlar bedenini benim kollarıma bırakıp onun odasına gitmemize izin verdi. Yine de yavaş adımlarla peşimizden geliyordu.

Odaya girip Bade'yi yatağa yerleştirdim.  Kafam hâlâ uykuda olduğu için usulca Bade'nin yanına yerleştim. Kalbimin hızlı atışları yatışmış, minik bedenini kollarımın arasına alınca sarsak halime dönmüştüm. "Güzelce uyuyun bakalım." Fısıldayarak uzanıp Bade'nin alnını öptü.

"Aşağıdayım ben," dedikten sonra benim alnıma da güzel bir öpücük bıraktı. Ve o bunu yapana kadar dudaklarını hissetmeye ihtiyacım olduğunu anlamamıştım. Gülümsedim usulca. "Bu saatte ne yapacaksın? Sen de gel."

"Keyfinize bakın," diyerek geçiştirdi beni. Daha fazla üstelemedim. Her an Bade uyanabilirdi. Kollarımı biraz daha sıkıp onu bedenimle sıkıştırdım adeta. Yüzüm mis kokan saçlarından dolayı kaşınıyordu ama verdiği huzuru kelimelere dökmek imkansızdı. Şapşal bir şekilde sırıtıp gözlerimi yumdum. Hayatımda çektiğim en güzel uykulardan biri olacağını elbette biliyordum.

Tekrar uyandığımda, daha doğrusu uyandırıldığımda, odanın içi cehennem kadar sıcaktı. Kurumuş dudaklarımı ıslatıp yanağımdaki minik eli pat diye tutup seslice öptüm. Hâlâ kollarımın arasındaydı ve korktuğunu irkilmesinden anlamıştım. Uyuduğumu düşündüğünden hareketim ani gelmişti.

Ben gülünce o da güldü. Hemen gözlerimi açıp tam olarak bedenini göğsüme bırakmış Bade'yle göz göze geldim.

"Aşkım, günaydın!"

Birbirimize günaydın öpücükleri verirken tüm gün yatakta oyalanma isteğiyle doldum. Bir o tarafa bir bu tarafa sıkıştırıp onu ısırmak istiyordum ama tabii ki bu pek mümkün değildi. Önümüzdeki en önemli engel civciv ailesinin baş danışmanıydı. Tüm gün burada keyif çatmayı bırakın bizi sürükleyerek aşağı indirirdi.

"Hadi amcaya baskın yapalım!" Yataktan çıkıp kıyafetlerime çeki düzen verdim. Dünden beri aynı kıyafetleri giymek benim için sıkıntı değildi ama kelimenin tam anlamıyla kokuyordum. En hızlısından burayı terk etmek için harika bir durumdu anlayacağınız. Bade'nin hafif bedenini kucağıma alıp odadan çıktım. Yüzümü bile yıkamamıştım ama onu odada tek başına bırakamazdım.

Bir Küçücük Civciv | TamamlandıUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum