/11/

51.4K 3.1K 362
                                    

Ben geldiimmm

Lütfen burayı okuyun LÜTFEEEN

Instagramda hikayelerim için bir hesap açtım 'queenofpuskevit'

Bölümden spoiler vermiştim birkaç gün önce. Siz de takip ederek bu gibi durumlardan haberdar olabilirsiniz. Destek verirseniz çok sevinirimm

İyi Okumalaaar!

🐥🐥

Bazı günler vardı ki, en ufak duruma ağlayacak bahaneler bulabilirdiniz. Yemeği burnumdan getirdiğim yetmiyormuş gibi annemin, Çağlar'ın hatta Bade'nin bile benim yüzümden bütün neşesi kaybolmuştu. Agresifleştiğimi, çocuk gibi davrandığımı kendime söylüyordum ama aynı tas aynı hamam! Kendi kendine hem telkinde bulunup hem de bu telkini dinlememek tam da bana göreydi.

Bu da yetmemiş, sanki büyük bir olay olmuş gibi bütün gece ağlamıştım. Aslında tek sıkıntım Bade ile daha fazla vakit geçirebilmekti; yirmi dört saatin yirmi beşi gibi falan. Şişmiş gözlerim ve dudaklarımla yine korkunç olacağını düşündüğüm bir güne uyanırken yüzümü dahi yıkamadan sere serpe yatmaya devam ettim. Geceden kalma aptallığım, ki artık bu aptallığın bende baki olduğunu düşünmeye başlamıştım, kendini karın ağrısına bırakmıştı.

Yüzümü buruşturarak yataktan hızlıca kalktım. Ama bu hiçbir işe yaramamış, olan çoktan olmuştu. "Kaç yaşına geldin hala yatağa geçiriyorsun," diye söylendim kendi kendime. Çarşaflarımı büyük bir özenle, oraya buraya savurarak, çıkarttıktan sonra kucağımdakilerle birlikte banyonun yolunu tuttum. Onlar kirli sepetine giderken ben de kendi kirliliğimi temizlemek adına duşa girdim. 

Ağrıdan dolayı duşu kısa tutmuştum çünkü bir süre sonra açlıktan başım dönmeye başlayacaktı. Hızlıca saçlarımı da kurutup giyindim. Mutfaktan bir dilim ekmek atıp kendimi kanepeye tam olarak teslim ettiğimde büyük bir rahatlama vücudumu sardı.

 Saat oldukça erkendi. Bu, son günlerde benim için gerçek anlamda şaşırtıcı bir durumdu çünkü dün kaçta yatıp kaçta kalktığım ortadaydı. Neyse ki bu bünye uykuyu seviyordu da zaman, mekan ve uykumun olmaması önem teşkil etmiyordu. Ekmeğimi ağır ağır yedikten sonra biraz daha iyi hissediyordum. Tam olarak kahvaltımı yapınca, dikkatini çekerim tam olarak kahvaltı yapmaktan bahsediyorum çünkü kahvaltı bütün öğünlerin anasıdır, bir ağrı kesici alırdım ve bu beni çok daha rahatlatırdı.

Bacaklarımı kendime çekip olduğum yerde sallandım. Sosyal medya hesaplarımda gezinirken birkaç fan sayfasını da takibe aldım. Çok güzel editler paylaşıyorlardı ve çoğu zaman paylaşımları beni çok güldürüyordu. Böyle bir kitleye sahip olduğum için çok mutluydum. (Y/N: Çok amin.) Benimle birlikte hayat bulan karakterleri sürekli hale getiren, onlarla arkadaş olmanın keyfini süren binlerce güzel insan vardı dışarıda.

Tek bir çatı altında, binlerce farklı hayaller kuruyorduk. 

O sırada telefonum Doruk'un günaydın mesajıyla titredi. Ona geri mesaj attıktan sonra Simge'ye sataştım biraz. Evet, artık çalışmıyordu ve kesin olarak dönmeyi düşünüyordu. Hatta söylediğine göre çoktan bilet işini halletmişti. Sadece iki hafta sonra burada olacaktı ve o zamana kadar evi boşaltmayı hedefliyordu. Bir yanım üzülüyordu onun için. Bir insanın hayallerine tam kavuşmuşken ondan bile isteye vazgeçmesi üzücüydü elbet. Ama bir diğer yanım da sevinç içindeydi. 

Demişti ya Hasan Hüseyin: Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe. İşte ben de o  haldeydim.

Onunla konuşurken hiç beklemediğim şekilde Çağlar'ın mesaj kutucuğunda yazıyor belirdi. Telefon aniden elimden kayıp burnuma düşerken acıyla burnumu tuttum. Ağzımdan istemsizce kaçan küfürle birlikte annemin odaya girdiğini haber veren sesi eş zamanlı olarak beynimde yankı yaptı. Yaşım kaç olursa olsun her zaman bu konuda korku duyardım. Annem küfürden hoşlanmıyordu ama ben de burada burnumu toprağa vermiştim!

Bir Küçücük Civciv | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin