/24/

40.6K 2.2K 166
                                    


Kontrol etme fırsatım olmadı yanlışım varsa kusura bakmayın

İyi Okumalar!

🐣🐣

"Artık gerçekten gitmem lazım. Yoksa kollarının arasına alabileceğin bir ben kalmayacak."

Olurdu ya, çok huzurlu hissettiğiniz bir yerden kalkıp gitmek ölüm gibi gelirdi; işte o anda sadece bunu düşünebiliyordum. Anneme ne söyleyeceğim, hangi tür yalanlar sıralayacağım desem daha doğru olurdu, o an için önemli değildi. Eve gitmek zorunda olmam ve muhtemelen annemin evin kapısında öldürücü bakışlarıyla karşısına dikilmemi beklemesi sanki benim uydurduğum şeylermiş gibi oldukça rahattım.

"Keşke aynı evde yaşasak," derken çocuk gibi çıkmıştı sesi. Bir ilişkiye başlayalı 24 saat dahi olmamıştı halbuki. Buna rağmen paylaştığımız şeyleri düşünmek tüylerimi diken diken etti bir anda. Az önce adamın kucağında kendimden geçiyordum. Şimdi aynı ev konusunun aceleci bir karar olduğunu nasıl düşünebilirdim?

"O zaman annem yalnız kalırdı ama," dedim hemen duygu sömürüsüne sarılırken.

"O zaman keşke komşu olsak." Kollarını biraz daha sıkılaştırdığında şikayet etmeden ona yanaştım. "Senden ayrı kalmak istemiyorum."

"Her saniye birlikte olsak birbirimizi yerdik." En büyük örneğini bugün görmüştük sonuçta. Her ilişkide tartışmalar, yanlış anlaşılmalar ya da hatalar olabileceğini biliyordum. Bu bazen bizim elimizde olmasa da sonunda en büyük hasarı bize veriyordu. Onu hem suçlamak istiyordum hem de suçsuz olduğunu düşünüyordum. Kadını o çağırmamıştı elbette ve tüm o patavatsız hareketlerinin sorumlusu kendisi değildi.

Ama diğer yandan patron oydu ve buna keskin bir çizgiyle son verebilirdi. Kibarlık edilmesi adı altında iyi niyetini suistimal eden bir kadına katlanmak ve onun yüzünden üzerinden yirmi dört saat dahi geçmeyen ilişkimizi tehlikeye atmak istemiyordum.

"Ama Bade ile bir arada olmak beni çok mutlu ederdi. Bazen onu böyle bir ortamda büyütüyor olmak endişe veriyor."

"Her şeyi oturtacağız. Ama öncesinde kendi hayatımızı yoluna koymamız gerekiyor. Sonrası daha kolay olacak."

Bir süre sessizce düşüncelere dalsak da artık gitmem gerektiğini kendime hatırlatıp durmam işe yaramış gibi bir anda kolları arasından çıktım. "Annem cidden gebertecek beni. Gideyim de biraz daha günaha batayım."

O, yatakta ölü gibi uzanmaya devam ederken kalkıp üzerimi düzelttim. Tişörtüne tabii ki el koyacaktım. Kenarda duran çantamı alıp tek omzuma taktım. Çağlar yataktan kalkma zahmetine nihayet gösterdiğinde telefonumu da arka cebime sıkıştırdım ve odadan çıktık.

Bade'yi uyandırmadan bir öpücük çaldığımda evden çıkmaya hazırdım.

"Eğer durum çok kötüyse yardım çağrısı yap. On bilemedin on beş dakikaya sizde olurum."

"Yardım çağrısı yapabilecek halde olabilirsem..."

İkimiz de söylediğime güldüğümüzde taksinin geldiğini gördüm.

"Ne zaman görüşürüz?"

İmzayı halletmem gerekiyordu. Bu yüzden ancak haftaiçi bir şeyler ayalayabilirdik. Onun müsait olup olmadığından pek de emin değildim bu yüzden omuzlarımı silktim.

"Halletmem gereken birkaç durum var. Sonra haberleşsek olur mu?"

Kafasıyla onayladı beni. Yanağına uzunca bir öpücük bırakıp koşar adımlarla beklettiğim taksiye yöneldim.  Yol boyunca tek yaptığım dün geceye bir kılıf bulmaya çalışmaktı. Ne söylersem söyleyeyim annem beni sorguya çekecekti. Kahve için gittim, orada da uyuyakalmışım diyebilirdim en basitinden. Ama bu gerçekten çok basit kaçıyordu ve annem buna inanmazdı.

Bir Küçücük Civciv | TamamlandıWhere stories live. Discover now