4.BÖLÜM / KAHVERENGİ

795 267 104
                                    

ASAF'IN AĞZINDAN

Masanın üstündeki depecik şeklini alan dosyalara bir bakış atıp saate baktım.  Saat 3'e geliyordu . Uzun süredir çalışmanın vermiş olduğu bıkkınlıkla geriye doğru yaslanıp , gözlerimi kapattım. İşler ihalelerden dolayı çok yoğun geçiyordu. Birde mimarlık sektöründe işler daha yoğun oluyor ve sürekli bir şeyler ile meşgul oluyordum.
Arkadaş çevrem pek geniş olmayıp çok az kişi ile samimiyetim vardı. Bunlardan biri yakın arkadaşım olan Fatih'ti. İsminin ağır olduğuna bakmayın , tembelin ve çapkının önde gidenidir.
Ama bana olan saygısı ve sevgisini her konuda belli etmektende hiç geri durmazdı.
Annem ve babamı küçük yaşlarda kaybetmiştim . Bütün bakımımı babaannem üstlenmiş beni merhameti ile büyütmüş , saygın ve tanınan bir iş adamı olmamda büyük bir katkısı vardı.
Hayatımda olan tek bir kadın olmasından dolayı bende ki yeri büyüktü. Annem hayatta iken , ben o zamanlarda 12 yaşlarındaydım. Annem nedendir bilmem bana karşı hep bir soğukluğu vardı. Bir türlü gerçek anne ve oğul sıcaklığını hissetirememişti bana. Babam ise , tam tersini sergilerdi bana . Sürekli benimle ve işiyle meşgul olurdu. Boş vakitlerini hemen benimle doldurur , benim annesizliğimi de doldurmaya çalışırdı. Ama işte annenin verdiği sevgi ve merhameti kolay kolay kimsenin dolduramacağını da biliyordu. Ben annemin gözlerinin içinde kendime dair küçük bile olsa bir sevgi tomurcuğu ararken , onun bana karşı olan nefreti ile  karşılaşınca içimden gittikçe uzaklaşmış ve bir gün anne ve babamın beraber çıktığı evimizden ikisininde cenazeleri geri dönmüştü.
Anne sevgisi olmadan büyümüş bir çocuk nasıl olurda kadınlara karşı bir sempatisi olurdu.
Hayatıma babaannemden sonra giren tek kadın o idi. İsmini bile hatırlamak istemediğim. İçimde kocaman bir yara bırakıp giden kırmızı saçlı kadın. Çok farklı bir kadındı. Özgürce yaşamayı seven bir kişiliği vardı. Bir yıla yakın bir beraberliğimiz olmuştu. Ama nedenini söylemeden benden ayrılmış , yurt dışına çıkmıştı. Bir anda bu kadar bencilce davranmış olması beni derinden etkilemişti.
Onca yaşanmışlıklar ile istemsizce artık kadınlardan nefret eder olmuştum. Babaannem girişiminde bulunduğu evlilik düşüncelerini onu kırmadan red etmiş , bir daha açmaması içinde uyarmıştım.
Şuan 26 yaşında olupta bekar olduğum için babaannemin bir çok imasının hedefi olmuş ama pek üstüme alınmayınca geri durmuştu.
Yaşadığım olaylardan sonra karakter yapım iyice sertleşmişti . Az ve öz insanlar ile hayatımı devam ettirmeye niyetliydim.
Ben yoğun düşünceler içindeyken telefonun çalması ile düşüncelerimden sıyrılıp arayanın kim olduğuna bakmıştım.
Fatma Sultan'ın aradığını görünce bekletmemek için hemen açmıştım.

" Sultanım."

" Nasılsın oğlum , ne yapıyorsun ? " Naif sesiyle .

" İyiyim Sultanım , sen nasılsın ? "

" Çok şükür iyiyim oğlum . "

" İyi olda. "

" İyiyim iyiyim merak etme. Ben ne zaman eve geleceksin diye merak ettim . Ondan aradım seni ."

" Beni özledin yani ."

" Elbette özlerim , insan hiç oğlunu özlemez mi ? "

" Özleyen sen isen neden olmasın ." Dedin imayla .

" Bak sen şu yaramaza. Neyse oğlum sana geçen bahsettiğim şeyi hatırlıyor musun . Sahafçıya gidecektin hani ."

RUH'U REVANIMWhere stories live. Discover now