28.BÖLÜM / KARAKOL

512 84 54
                                    

ASAF'IN AĞZINDAN

Kara Kız'ın ses tonundaki endişe ile gelen kişinin kim olduğunu görmek için kapıya baktım. Tabi karşımda Cem i.. görmeyi beklemiyordum. Bunun burda ne işi vardı. Kara Kız şaşkınca ona bakarken oda onu bakıyordu. Bakmak değilde o pis gözleriyle onu süzüyordu resmen. Lan zaten elimden kurtuluşun yoktu. Bu hareketi ile artık onu rahat bıkakmamı imkansız bir hale getirmişti. Ben şimdi o gözlerini çıkarıp eline vemez miyim. Kara Kız'ın önüne geçerek ona bakmasını engellemiştim. Tabi beni karşısında görünce yüzü düşmüştü. Beni karşısında görmek hoşuna gitmemişti anlaşılan beyfendinin.
Her geçen dakika sabrımı sınıyordu sanki. Kara Kız'ın evinde olmasaydık ben biliyordum ona yapacaklarımı ama içeridekiler bu olayı duymadan halletmemiz lazımdı. Sırf bu olay duyulmasın diye evliliği kabul etmişti neticede.

Ne kadar sakin kalmaya çalışsamda o daha çok beni deli edecek şeyler söylemeye devam ediyordu. Artık son söylediği ile onu dışarıya çıkarıp duvara sertçe vurmuştum. Zaten kendimi zor tutuyordum. Neden bu kadar çok dayak yemek ister ki bir insan anlamış değilim.
O kadar çok öfkeliydim ki Kara Kız'ın bana seslenmesi ile kendime gelmiştim. O az önce bana Asaf mı demişti. İlk defa ismimi kullanmıştı. Ama ses tonundaki o endişeli tavrı benim hiç hoşuma gitmemişti. Bu gereksizin bu kızı yine bu kadar korkutmuş olmasına daha çok kızmaya başlamıştım. Ama o bırak gitsin diyordu. Ben şimdi nasıl bırakayım bu i... . Ama daha fazla burda tutmak da pek mantıklı gelmemişti. Her an biri dışarıya çıkıp görebilirdi onu. Sertçe yere iterek buradan gitmesini söyledim. Görüş alanımdan kaybolana kadar bakmıştım. Sonra Osman'ı arayıp onu sıkı takibe almasını istemiştim.
Arkamı dönünce Kara Kız'ın bembeyaz olmuş suratı ile karşılaştım.
Onu böyle görmekten nefret ediyordum. İyi olup olmadığını sormuştum. Yine başını sallayıp cevap vermişti.
Tam konuşmaya yeltenecekken kapının açılması ile ikimizde aynı anda oraya bakmıştık. Kara Kız'ın arkadaşı sessiz bir şekilde ;

"Bir an önce içiriye girmeniz lazım. Bizimkilere birşeyler dedim ama yine sormaya başladılar. " Dedi sessizce.
Bunun üzerine Kara Kız önde bende arkada içeriye girmiştik.
O direk mutfağa bende odaya geçmiştim.
Beni gören Babaannem ;

" İşini halledebildin mi oğlum ? " Dedi merakla.
Ne işinden bahsediyor diye düşününce Kara Kız'ın arkadaşı böyle söylemiş olmalıydı.

" Evet Sultanım . Hallettim. " Dedim sakince .
Odadakiler ile selamlaşıp Fatih'in yanına geçip oturdum. Kara Kız'ın ablası ile de tanışmıştık. Pek benzedikleri söylenemezdi. Görüş alanıma Kara Kız'ın yeğeni girince sıcacık bir tebbessüm ile bana bakıyordu. Sonra birden annesinin kucağından kalkıp bana doğru gelmeye başladı. Tam önümde durup ;

" Anne Asaf , bugünkü okuduğum kitaptaki kahramana benzemiyor mu ? " Dedi bana detaylı bakarak.

Sorusu üzerine herkes bize bakıyordu. Annesi ;

" Nerden çıktı kızım şimdi durduk yere ? " Dedi merakla.

" Anne baksana ama oradaki adamda Asaf gibi uzun , kocaman gövdesi ve çok yakışıklıydı. " Dedi bana bakmaya devam ederek.
Ve bunu anlatırken ses tonu o kadar güzel ve masum çıkmıştı ki herkes gülmeye başlamıştı.

" Kızım Asaf abini rahatsız etme . Gel yanıma otur . " Dedi mahçup bir şekilde.

" Sorun değil." Dedim annesine bakmadan gözlerim bu küçük hanımın üzerinde iken.

" Demek ki çok benziyor o adam bana öylemi? " Dedim meraklı bir şekilde davranarak.

" Evet. Ama sen ondan daha yakışıklısın. " Dedi kendinden emin bir şekilde konuşarak.

RUH'U REVANIMWhere stories live. Discover now