12.BÖLÜM / GELİNİM

498 113 71
                                    

ASAF'IN AĞZINDAN

Ağzımdan çıkan cümleye kendim bile bu kadar yabancılık çekmişken , karşımda şaşkınca bana bakan babaannemi ve Fatih'i yadırgamamam lazımdı. Bir süre öylece bana bakmaya devam ettiler. Bu bakışlarına daha fazla tehammül edemiyecektim.

" Böyle bakmayı kesecek misiniz ? " Dedim bir hışımla.

Ani çıkışımdan sonra ikiside yeni uykudan uyanır gibi kendinlerine gelmeye çalışıyorlardı.

" Sen ne söylediğinin farkında mısın oğlum? " Dedi babaannem şaşkın bir edayla.

" Evet farkındayım. Hem sende ne zamandır sırf bu iş için tavırlı değil misin bana. Kendi sağlığını tehlikeye atacak duruma gelen sen değilsin sanki ? " Dedim imayla.

Sesim de ki imayı anlamış olacak ki yerinden hafif bir doğrulup :

" Gayette farkındayım. Beni böyle olmaya sen zorladın. Başka yapacak birşey bırakmadın ki bana. " Dedi sakince.

" Tabi canım yoksa bilmez miyim seni ? " Dedim.

Babaannem son söylediğimi duymazdan gelip hiç sesi çıkmayan Fatih'e dönüp :

" Oğlum duydun mu , sonunda başardık gibi haa. Ne dersin ? " Dedi gülerek.

" Sultanım , dürter misin , rüyada olup olmadığımı anlamam lazım. " Dedi ve sanki bir anda kendine gelir gibi devam etti;

" Vazgeçtim, sen beni sağlam bir döv anca ayılırım bence. " Diyip gülmeye başladı.

Babaannem ile konuşmayı uzattıkça uzattılar . O kadar uzunca ne konuştuklarına dair pek bir fikrim yoktu. Evleneceğimi söylemiş olmama bir türlü alıştıramıyordum kendimi. Nasıl söylemiştim ben böyle bir şeyi aklım almıyordu . Ben ve evlilik . Yok artık. Başka bir çaresi olsaydı ya bu durumun . Neden böyle bir çıkmaza sokmuştum kendimi. Artık geri adım da atamazdım. Babaannemin sağlığını da düşünemem lazımdı . Ama evlilik düşüncesine de bir türlü ısanamıyordum açıkçası. Ahh ulan Asaf , ne halt yedin böyle.
Sinirle ellerimi saçlarımın arasında gezdirip , pencerinin önünden çekilip babaannemlerin ne yaptığına baktım. Ama bakmaz olaydım . Onlar şuan çocuğuma isim mi arıyorlardı yoksa ben mi yanlış duyuyordum. Cidden yok artık. Bu kadar mı meraklılar benim evlenmeme. Hem ortada gelin bile yokken. Evlilik düşüncesine bile tahammül edemezken , belki hayatım boyunca sevemiyeceğim bir kadınla yaşamaya nasıl tahammül edecektim. Fatih'in beni dürtmesiyle ona doğru baktım.

" İyi misin ? " Dedi merakla.

" Evet. Neden sordun ? " Dedim.

" Telefonun çalıyor da , duymuyorsn ." Dedi cebimi işaret ederek.

O sırada bende yeni farketmiştim çaldığını. Telefonu cebimden çıkarıp sekreterin aradığını görünce açıp tekli bir koltuğa bıraktım kendimi.

" Efendim rahatsız ettim ama imzanıza ihtiyacım var. Evraklar bugün karşı firmaya gönderilmesi gerek . Alelacele çıktığınız için kaldılar öyle. " Dedi.

Hay aksi onları çoktan unuttum. Ne yapmalıyım şimdi. Babaannemi böyle bırakıp gitmeyi istemiyordum.

" Onu ertele. Şuan hastaneden gelemem . " Dedim .

O sırada hem Fatih'in hemde babaannemin bombardımanı tutulup zorla işe gönderildim. Zaten saat epey geç olmuştu. Bir an önce imzayı atıp dönmek için hastaneden çıktım.
Bir süre sonra iş yerine varmıştım. Sekreterde beni görünce dosyaları alıp odama gelmişti. Bir kaç imza işini halledip binadan çıkmıştım. Ne ara bu kadar kalabalık bir hale gelmişti bu caddeler. İlerlemek hemen hemen imkansız hale gelmişti. Yarım saat arabada öylece yolun açılmasını bekliyordum. Fatih'i arayıp biraz geç geleceğimi söyleyip ilerdeki kestirme yola sapmıştım. Bir umut daha sakin olmasını umuyordum ara caddelerin. Boğazımın kuruduğunu farkedince az ilerde ki marketin önünde durdum. Markete girecekken bir ses duyduğumu sanmamla etrafa baktım ama ses tekrarlanmayınca dolaptan bir su alıp içeriye geçtim. İki üç dakikaya işimi bitirip çıktığım vakit az önceki sesi tekrar duymuştum. Bu seferki daha netti.
Sesin geldiği tarafa bakınca karanlık bir sokağa çıktığını gördüm . Bir süre öylece durup ertafa baktım. Nedense gidip bir bakmak geliyordu içimden . Gereksiz yere yaşadığım bu merağa bir anlam veremeden su şişesini arabanın içine atıp karanlık caddeye doğru yürümeye başladım. Şuan ne yaptığıma asla bir anlam vermeden sadece yürüyordum. Biraz yürüdükten sonra sesler daha keskinleşiyordu. Gelen sesin bir kadına ait olduğu anlaşıyordu. Sesinin çok sert ve tanıdık gelişi de ayrı bir merak uyandırmıştı bende. Ne ara bu kadar meraklı bir adam olduğumu sorgulama işini ileri bir vakte ertelemiştim. Az ilerde bir kadın arkası dönük bir şekilde karşısındaki bir adama bağırdığını gördüm. Bu manzara geçenki rüyayı aklıma getirmişti aniden. Cidden düşünce benzer yanları vardı. Şu arkası dönük kadın , zifiride ki adam ve içinde bulunduğumuz bu durum...
Kadının daha sert çıkan sesi beni düşüncelerimden çıkarmıştı. Adımlarımı hızlandırıp yanlarına vardım. Ama ikiside beni fark etmemişti. Kadının sesi titreyerek çıkıyordu. Adamda sarhoş olduğu her halinden belli oluyordu. Ve kadının bu durumdan memnun olduğunu da pek sanmıyorum doğrusu. Adam aniden kadını kendine çekince kızda direnmeye başladı. Bunu görünce aramızdaki mesafeyi kapatıp yanlarına varınca kızda adamın ellini ısırdı aniden. Bu hareketi üzerine adam kızı yere doğru savurdu.
Lan ben seni şimdi ne yapayım. Sağlam bir kaç küfür edip kızı yere düşmeden belinden tutup kendime çektim. Ama tabi gördüğüm kişi yüzünden sağlam bir şaşkınlık geçirdiğimi kabul etmeliyim. Yok artık cidden. Yine mi bu kız. Birde ilk gördüğüm an gibi. Gözlerini sıkıca kapatmış öylece kollarımda duruyordu.
Korktuğu beyazlamış yüzünden anlaşılıyordu.
Oda biraz sonra gözlerini açmış bana bakıyordu. En az benim kadar şaşırtmış , gözlerini kocaman açmıştı. Ama yine olduğumuz pozisyonu görünce kaşlarını çatmış bir hışımla doğrulmuştu.

RUH'U REVANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin