9.BÖLÜM / GİZLİ NUMARA

530 143 66
                                    

MAŞİTA'NIN AĞZINDAN

Korkuyla kapattığım gözlerimi, birinin bağırmasıyla açmıştım. Bir sürü kurduğum kaza teorilerimden kim çıkardı diye gözlerimi açtığımda , karşımda en son görmeyi hayal bile edemediğim kişiyi gördüğümde , keşke açmasaydım diye düşünmüştüm. Ama kanlı canlı karşımda görünce artık çok geç olduğunu anlamıştım. Bu kadarını da beklemiyordum. Sırf sevgilisinin intikamı almak için beni takip etmiş olabilme ihtimali beynimdeki yerini alınca biraz ürkmüştüm bu durum karşısında. Yani tipini bakınca , bir yanımda tam bir psikopat havası olduğundan emindi. Yüzündeki ifade benimle aynı gibiydi sanki. Ya da ben mi yanlış anlıyordum bilemiyorum. Beni tehtit ederek yaptırdığı şeyler ile iyice sinirlerimi bozmuştu. Elimin kanayıp kanaması ona neydi acaba. Bir de korktuğumu zannetmesi de işin cabası. Yani azıcık tedirgin olmuştum. Etrafımızda neden kimse yoktu . Az önce tıklım tıklım değil miydi burası. Benimde şansımda böyle olurdu.
" Rabbim ne olur bana merhamet et. Şu Evladı Mahlukat nasılsa bağıyor bana." diye
geçiriyordum içimden .
Bende bağırmayı bilirdim ama neticesinde şuan yeri değildi. Bir de yardımcı olmaya çalışır gibiydi. Hem gereksiz yere mevzununda uzamasını istemiyordum.
Zaten Evladı Mahlukat'ı bir daha görmenin vermiş olduğu şaşkınlığı atlamamıştım üzerimden. En iyisi bir an önce burdan uzaklaşamaktı.
Aman Allahım ! Elif beni bekliyordu. Ben onu iyice unutmuşum. Hep bunun yüzünden.
Tam arkamı dönüp gidecekken nedense içimden tekrar onu göreceğimi hissetmiştim. Neden böyle hissettim ki şimdi ben . İçimdeki duyguyu dışarı vurmak istercesine kafamı biraz ona çevirip ;

"Bir daha görüşmemek üzere ."dedim. Bir nevi dua niteliğinde olan bu cümlem kabul olurdu inşaAllah.

Hızlı bir şekilde ordan uzaklaşıp, Elif ile buluştuğumuz yere gelmiştim. Elif beni gördüğü gibi ilkin kızsada sonra sarılmıştı. Sitem dolu bir sesle ,

"Nerdesin yaa, deli gibi merak ettim seni. Telefonun nerde hem senin. Kaç defadır arıyorum seni ama bir türlü ulaşamıyorum."

O kadar meraklanmıştı gözleri dolmuştu.
Onu böyle görmek benide çok üzmüştü. Ahh Maşita , ne hale getirdin kızı. Bende sıkıca sarılmıştım. Sonra birden ıslak olduğumu hatırlayınca onu yavasşa kendimden uzaklaştırdım.

" Tamam sakinleş camının içi. Bak iyiyim . Ama sırılsıklam oldum baksana halime. Islanma sende. "

Dedim üstüme göstererek.

" Deli misin kızım sen . Benim burda aklım çıktı başına birşey geldi sandım. Sen daha ıslanma diyorsun. Hem sen neden şemsiye almadın yanına. "Dedi sitemkar bir tarzda.

" İlkin şurdaki kafeye geçelim mi . Kurulansam iyi olur. Baya soğuk olmaya başladı hem. " Dedim.

Kafenin lavabosuna geçip üstümdekileri baktımda çok ıslanmıştı. Burda kurulacak birşey yoktu.

" Olmayacak böyle, hadi eve gidelim . Yoksa hasta olacaksın. " Dedi
Fazla ısrar etmeden eve geri döndük. Elif' de benimle beraber gelmişti. Bende birşey olduğunu anlamış olacak ki , yanlız bırakmak istememişti ama evde anlatmam için sadece konuşmamızı ertlemişti.
Annem beni o halde görünce küçük bir sinir krizi geçirmiş ama hemen idare etmiştik. Odaya geçip ılık bir duş aldım. Elif' de o sırada bize sıcacık çaylarımızı getirmişti. Geldiğimizden beri gözleri üzerimdeydi zaten.

" Ooo, bu bir rüşvetmi Canımsı ." Dedim en tatlı halimi takınarak.

"Hiç boşuna tatlılık yapmaya çalışma , gel buraya da anlatmaya başla . "
O sırada havluyu elimden alıp saçlarımı nazikçe kurutmaya başlamıştı. İnsanın arkadaşının annesi gibi merhametli olması ne kadar da güzeldi.
' Allah'ım sana şükürler olsun.'

RUH'U REVANIMWhere stories live. Discover now