11.Bölüm - Öfkeyle Kalkan

27.9K 1.2K 101
                                    

Hangi çiçekten çalıntıdır huyun

Hangi ırmağın peşinde kaybolur güzün?

Çok yürüsem ormanında bulur muyum?

Hangi ceylanın gözünde saklıdır yüzün?

C. E."

İçimde oluşan değişik hislerle telefona karekodu okutunca spotify'den bir müziğe gitti.

Hemsaya-fısıltı

Telefonu, müzik çalarken köşeye bırakıp kutuyu açtım. Kutuda zincirden sarkan ay ve yıldız figürü olan bir bileklik vardı. Elime aldığımda bilekliğin uzunluğunu fark edince bunun bir halhal olduğunu fark ettim. Hiç halhal kullanmadığım için heyecanla ayak bileğime taktım. Çok kibar olan halhalın kimden geldiğini düşünürken C. E. Ne demek diye düşünüyordum. 

Çiçekleri elime alıp koklarken C.E. kim ise en sevdiğim çiçeğin gül olduğunu bilip bilmediğini düşünüyordum. Kendi halime daldığım andan, odanın kapısı açılıp içeri annem girince çıktım. Çiçekleri ona uzattım koklamasını bekledim. Tebessüm ile çiçekleri koklarken sessizce beni bekleyen Elif'e çiçekleri verip "bunları vazoya koyup odama yerleştirir misin?" dedim. 

Kimden geldiğini bilmesem de şu an gözüme en güzel görünen şey bu çiçekti. Kartlara ve çiçeklere bakmaya devam ederken annem "çok seviliyorsun galiba baksana ne çok çiçek var." Sevilmek mi? Şöyle bir düşünüyorum da çiçeklerin çoğu sevildiğim için başarılı olduğum için gelen çiçeklerdi. En küçük tökezlememde beni yerecekti bu insanların çoğu. 

Konserden sonra yapmayı düşündüğüm şeyi yapmak için anneme döndüm. "Sizinle yani seninle hiç dışarı çıkmadık. Müsait olduğunda bir şeyler yapabiliriz." Evet hala dikkat etmezsem siz diyordum. 

Hayatımda kimseye ne anne ne baba demiştim ve bu iki kelimeyi uzun bir sürede kullanmayı düşünmüyordum. Söylediklerimi doğru duyduğuna emin olmayan kadına "tabi müsait oldu-" hızlıca araya girdi. 

"Ben sana hep müsaidim. Hatta şu an müsaidim. Hadi gel alışverişe gidelim, sonrada ailecek dışarıda akşam yemeği." Alışveriş kelime ile gözlerim büyürken olumlu anlamda kafamı salladım. Üzerimi değiştirmeye odaya gittiğimde kıyafetlerime bakarken tam 17'lik gibi göründüğümü fark ettim. 

Fotoğrafım çekilse hele akşam çekilse rüküş olarak görüleceğimi düşünerek Ahu'nun en son geldiğinde bana aldığını söylediği parlak pembe uzun kollu düşük omuzlu mini elbiseyi giydim. Beyaz çanta ve topuklu ayakkabılarımı kombinledim. 

Saçlarımın maşasını arttırarak kabartım sağa doğru yatırdım. Açık pembe tonlarda makyaj yapınca güzel olmuştum. Son kez etrafımda dönüp kendime bir öpücük atıp odadan aşağıya indim.

 Alparslan abimin salonda telefonla hararetli bir şeyler konuştuğunu görünce balkondan dışarıdaki koltuklara oturdum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

 Alparslan abimin salonda telefonla hararetli bir şeyler konuştuğunu görünce balkondan dışarıdaki koltuklara oturdum. Telefonum ile C.E.'nin gönderdiği müziği açıp dinlerken, yanıma gelen Alparslan abim yanağımdan bir makas aldı. "Bu şarkıyı bir arkadaşımda çok sever, ezberledim artık sözlerini." Arkadaşını tam soracakken abim devam etti. 

Güzel DehaWhere stories live. Discover now