2. Bölüm: Ajan mı?

4.4K 479 124
                                    

Keyifli okumalar ve bol kahkahalar dilerim. 🐣💙

Olay anına dönecek olursak, tam anlamı ile sıçmıştım. Kapı zili tekrar çaldığında bu defa Hatice abla bakmak istemiş, lakin benim tarafımdan geri püskürtülmüştü. Ne olur ne olmaz diyerek, kapıyı açmadan Ayetel kürsi + bildiğim bütün duaları okuyup üzerime üfürmüştüm. Bu hareketi sevgili anneanneciğimden görmüştüm ve büyüktür bir bildiği elbet vardır diyip uygulamaya geçirmiştim hemen.

Kapıyı açtığımda karşımda bodyguardımsı bir herif duruyordu. Sim siyah takım elbiseli ve şu Ajanların filmlerde taktıkları kulaklıklardan takmıştı, denk gele gele de benim kapıma gelmişti.

Paketin sahibi olduğunu anlamam için müneccim olamama gerek yoktu. Ajanımsı kısımsa biraz fazla olmuştu. Çünkü adam tam da benim içimden geçirdiğim gibi bir Ajandı! Tabi benim bunu anlamam biraz uzun sürdü...

Hiç bir şey çaktırmadan "Buyrun kime bakmıştınız?" diye sordum tüm nezaketimle. Ah ulan Peri ahh. Gören de az önce elinde silah tutan sen değildin sanar. Adam "Paket vardı bizim hanımefendi!" diyince tabi beni yavaştan bir korku sarmadı değil. Çok sert duruyordu. Yüzünde mimik kalmamasını botoks yaptırmasına yormak istedim o an. Onun aksine gülümseyerek- gülümsemeye çalışarak diyelim biz ona- adama elimle bir dakika işareti yapıp içeriye koştum.

Koliyi aldığım gibi adamın yanına geldim. Adam koliyi incelerken, kolinin açık olduğunu fark edince içimden tekrar tekrar hatırlayabildiğim bütün duaları okumakla meşguldüm. Tabii ki yarısına kadar gelip korkudan duaları baştan almak zorunda kalıyordum orası ayrı...Allahım sen affet!

Dışarıya karşı tam bir Polat Alemdar gibi duruyor olabilirdim ponçiklerim, ama adam şöyle hafifçe bir eğilse kalbimin sesini duyabilirdi...O kadar hızlı atıyordu! "Bu niye açık?" Sence niye bey abicim? demedim tabii ki! Canıma susamamıştım.

"Ee şey, ben benim kolim sandığım için açmış bulundum ama kitapları görünce hemen fark ettim zaten benim olmadığını. Zaten benim ne işim olur kitapla filan, degil mi?! Hehehehe.." diyerek Cardi B gülüşüyle iyice adamlara kendimi salak olarak tanıtmıştım. Kitap okumak bizim devrimizde saçma falan değil zatı şahanelerim, yanlış anlaşılmasın. Ben sadece korkudan altıma işememek için palavra sallıyordum şu an.

Tabi benim bu saçma sapan konuşmamın ardından adam da hali ile gerizekalı olmadığından, anlamış bulundu silahlardan haberdar olduğuma! Ya da sadece seni deniyordu ve sende bunu yedin aptal Peri! Tabi bu da ihtimaller dahilinde...

"Hanımefendi sizi şöyle arabaya kadar yoracağım, koliniz maalesef arabada kaldı. Getirmeyi unutmuşum." dedi sakin ama baskın sesiyle.

Eh, tabi ben ne yaptım dersiniz? Bu durumu sorgulamak mı? Aman Allahım o ne saçma bir fikir öyle!

İçeriye doğru Hatice ablaya çıktığımı seslenip adamla bahçemizin kapısından çıktım! Tabi benim bu Einstein aklım bozuk saat gibi, canı ne zaman isterse o zaman çalıştığından, bir baktım arabanın içinde yolculuk ediyorum.

Korkmayın her şey kontrol altında! No panik! Bu durumlara alışık olan bünyem hemen kendi içinde A, B ve hatta C-Planları oluşturdu. Yolculuk boyunca adamlarla konuşmaya çalışmıştım. Asla susamıyordum. Onlarsa beni bir taraflarına takmıyorlardı...

Ben beni ıssız bir ormana veya dağa kaldırırlar sanıyordum, lakin araba şehirden uzaklaşmamış hatta aksine şehrin içine girmişti. Ne salak adamlar bunlar diye düşünürken, birden öyle bir yerde durdu ki, ağzım bir karış açık kaldı a dostlar. Beni nereye getirseler bu kadar şok olabilirdim sizce ponçiklerim?

Ülkemizin değerli ajanlarının yetiştirildiği özel kurumun tam önündeydik!

Yıl olmuş 2046 ve ben ajanlar tarafımdan kaçırıldım mı az önce?!

Sanırım kapının önünde söylediğim o ajan filmlerinde kullanılan gözlükler, gerçek hayatta da kullanılıyordu! Şansın da böylesi işte...

Burayı nerden mi biliyordum? Ah tatlım, ben Peri Ahsen Bennur! Tabii ki her şeyi Magazinden öğrendim!

Annemin bu Magazine olan sevdamın bana hiç bir şekilde faydasının olmadığına diretmesinde ve benim illa bir gün işime yarar demelerimin, bugün işe yarayacağının tutması, hiç de benim tahmin ettiğim bir şey değildi. Ah Peri üzümlü kekim... Kendi halime oturup ağlayasım gelmişti şu an.

Pakize sanırım yolun başındayız, ama beyaz ışığın göründüğü yolun başında!

Annem şu an burada olsaydı eminim 'En sonun da bir kez haklı çıktın, al bak çok iyi oldu!', nutuklarını atardı. Şu an şükür edebilecek olmamın kaynağının, annemin bu duruma şahitlik etmiyor oluşu olması da bana feleğin garip bir oyunuydu sanırım...

Etrafa şaşkın ördek bakışları atarken yoldan geçen insanların meraklı bakışlarına maruz kalıyordum. Tamam daha çok yanımda ki ajanlara baktıklarını biliyorum. Ama Peri Ahsen Bennur sizce öylece boyun eğmiş olabilir mi tüm bu olanlara! Arabadan indirilir indirilmez ne yaptım sanıyorsunuz?

Bir Peri atasözü der ki: 'Yemek buldun mu ye, dayak buldun mu topuk!' Rampaların ustası şehirlerin hastası Peri olarak tabanlarımı popişime vura vura kaçtım tabii ki!

Ve işte böyle kelebeklerim... Şimdi ki ana geri dönecek olursak arkamdan koşan en az 3 izbandut kılıklı herifle, şehirin sokaklarında fink atıyordum! Tamam fink atmak benden soruluyor olabilirdi, ama bu şekilde değil! Ben daha çok alışveriş merkezlerinde fink atmaya alışkındım!

Yanından geçtiğim Versace'nin dükkanıyla ani bir duraksama yaşadım. '

Ah o da ne? Versace yeni çanta mı çıkartmış?' Saçmalama Peri! Şimdi durmanın zamanı mı?!

Devam edecek...

Selam. Nasıl buldunuz bu bölümü?

Yorumlarınızı eksik etmeyin, gerçekten merak ediyorum düşüncelerinizi.

Periyi yavaş yavaş tanımaya başladığınızı düşünüyorum. Ama tabiki geleçek bölümlerle tamamen tanışmış olacaksınız sevgili Peri Ahsencazımızla.

Sizce geleçek bölümde neler olacak dersiniz?

Peri bu işten yırtar mı? Yoksa yakayı ele mi verir?

Geleçek bölümde görüşmek üzere. Sevgiyle kalın 😂👋

KUZU GÖRÜNÜMLÜ KURT - FINALWhere stories live. Discover now