KUZU GÖRÜNÜMLÜ KURT - FINAL

5. Bölüm: Ahali

Media: Zeliha🥰

Keyifli okumalar ve bol kahkahalar dilerim. 💙🐣

Hüseyin Ağabey kapıyı açmış, kapının dışında benim dışarı çıkmamı bekliyordu. Ama ben son sözlerimden sonra öylece donup kalmış, ne ileri ne geri gidebiliyordum. Duymuş muydu?

Tekrar seslice yutkunup kafamı onun oturduğu tarafa çevirdim. Arkası bana dönük, dik bir şekilde oturduğunu görünce derin bir nefes bırakmıştım. Duymamıştı!

Hüseyin Ağabeyciğimi daha fazla bekletmemek adına hızla odadan çıktım. Çıktım derken öyle elit bir şey beklemeyin... Ayağım takılmıştı kaç kere de zorla toparlamıştım! Aman ha, bir de düşmem eksikti!

Beni bir araçla eve göndermek istemişti Hüso ağabey, lakin ben kabul etmemiştim. Cenemi tutamadığımı gayet iyi biliyordum, yolda tam kurtuldum derken tekrar kendimi o odada bulabilirdim mazallah!

Hem spor olurdu bana, hem de giderken şu vitrinde gördüğüm Versace çantasına bir bakardım. Ayy, ev-vet! Çok iyi düşüdüm, aferin bana! Ah, keşke kendimi anlımdan öpebilseydim!

*****

Kollarımdaki çantalarla eve girdiğimde sessiz olmaya çalışıyordum. Bir çanta için girmiş olduğum Mağazadan 2 poşetle çıkmıştım. Ardından hazır gelmişken dur şuraya da bakayım diye diye, tüm Mağazaları gezmiştim... Sorun şuydu ki, annem müsriflikten hiç hoşlanmazdı! Ellerim kollarım dolu bir şekilde eve girdiğimi görse beni geri gönderme ihtimali çok yüksekti. Ki yapmışlığı da vardı!

Ses çıkartmadan kapıyı kapatmayı başarabilmiş, odama çıkıyordum. Odam ikinci katta olduğundan merdivenleri parmak uçumda çıkıyordum ses çıkartmamak adına.

Ah! Bence benden çok iyi Ajan olurdu. Bunu bir düşünmeliyim.
Bakarsınız Bıyıklı Hüseyin Ağabeyin torpiliyle işe alınırdım! Kesinlikle Reklamcılıkdan daha iyi maaş alacağına eminim Periciğim. Bence de bir düşün. Hem belki vurulursun da bende senden kurtulurum! Ah hadi inş.

Tövbe de be! Tellerini yolduğumun iç sesi. Vazgeçtim! Senin inadına -ve o aptal kendini bir nane sanan Ebru karısının inadına- bu işten ayrılmayacağım!

Ebru kim mi?

Ezeli düşmanım! Kendisi dededen zengin, baba parasıyla bir yerlere gelmeyi başarmış, oyuncu bozuntusu. Doğal olduğunu iddia ettiği -ama benim asla ve katâ inanmadığım- dolgun dudakları, kesinlikle doğal olmadığını bildiğim çekik gözleriyle insanın âdeta içindeki kanı kurutuyordu!

Kendisiyle -maalesef- ana sınıfından beri tanışıyor olduğumuzdan söylediği bütün yalanları dilimi dışarı çıkartarak ve elimi 'yav he he' dercesine sallayarak izliyordum. Iq'su südyen bedeniyle aynı olan bir insandı kısacası Ebru. Ah pardon! Eski südyen bedeni demek istedim...

Sonunda odama çıkıp aldığım yeni eşyaları yerlerine yerleştirmiştim. En sevdiğim şey olan, yeni aldığım topuklu ayakkabılarla evin içinde yürüme eylemini sanırım annemin evden çıktığı bir zamana erteleyecektim...

Malum top secret bir alış-veriş gerçekleştirmiştim! Ve eğer gecenin bu saatinde topuklu ayakkabılarla evin içinde dolanırsam, hemen durumu anlardı anaceğzim. Eh bilirsiniz kendimi hiç övmeyi sevmem ama zekamı annemden almışım. Yani en azından o öyle olduğunu iddia ediyordu! Tabi onu sinirlendirmediğim sürece! Tipik türk anasıydı işte...

Üzerime pijamalarımı giyip, en iyisi biraz uyumak diyerek bıraktım kendimi yatağıma.

******