Her şey eve gelen yanlış bir kargoyla başladı...
Ben kim miyim?
Ben, Peri Ahsen Bennur.
Bu hikâyenin Tomu mu yoksa Jerrysi mi olduğumu örenmek istiyorsanız, mutlaka okuyun!
Şşt🤫 burda olanlar aramızda!
Bütün hakları: Peri'nin magazin dergilerind...
Onun hemen arkasından Annem ve Hayriş de aynı şekilde çıkmışlardı. Zeliha şeytanının nerde olduğuysa hala bilinmiyordu. Kesin yine senin makyajlarını karıştırıyordur. Ay tövbe!
Daha yeni aldığım paletlerin ve rujların geçen seferki gibi harab olmasına kalbim bu sefer dayanmazdı...Geçen seferki gibi yine balkona çıkıp 'NAYIRRR! NOLAMAZZ!KAHBE BIZANSS!'diye bağırmayacaksan benim için problem yok. Senin yüzünden yoldan geçen insanlara rezil olmuştuk, rezil!
"Ahsen hadi kaldır o koca kıçını da masaya gel annem!" diyerek masaya çağırdı beni. Hiç kalkasım olmamasına ramen Ana kraliçenin sözü bizim evde ferman niteliğinde olduğundan masaya doğru yavaş ve hantal adımlarla yürüdüm. Kendimi yalan dünyadaki Orço gibi hissetmiştim.
Bu sırada Hayriş de içeriye gitmiş Zelihayı bulup masaya gelmişti. "Kız zilli! Nerdeydin? Deminden beri sesin soluğun çıkmıyor! InşAllah tahmin ettiğim şeyleri yapmamışsındır!" diyerek onu dürtükledim. Bir kaşım havaya kalkmıştı bunu söylerken.
Kıkırdayarak kafasını iki tarafa 'hayır' anlamında salladı. "Biy şey yapmadım Ahsiş geyçek!" (Bir şey yapmadım Ahsiş gerçekten) dedi. Annemin sevgi göstermek için yada bir şey isteyeceği zaman şirinlik olsun diye seslendiği gibi seslenmişti bana. Ahsiş. Annem genelde Peri yerine Ahsen diye hitap ederdi bana. Peri ismini de zaten Anneannem takmıştı. Peri kızı gibi olduğumu söyler hep. Yalan konuşma be! Perilerin cin olduğunu düşündüğünden öyle koymadı mı! Sizi dogruluğa davet ediyorum hanımefendi!
Iç sesime göz devirerek masadan kalktım. Kahvaltımızı yaptıktan sonra duşa girmeye karar verdiğim için oraya doğru adımladım. Madem ki bu günü yatarak geçiremiyordum, ozaman en güzel şekilde değerlendirmek düşüyordu bana.
Kremlerimi, yasemin kokulu şampuanımı ve bir sürü güzel kokulu mumlarımı alarak banyoya geçtim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Banyoyu ilk önce bir güzel köpükle doldurdum. Bugün keyfimi kimse bozamayacak! Hemen ardından bir şarkı açtım. Arka fonda Sertap Erenerden 'Ikimiz bir Fidanın güller açan dalıyız' çalıyordu. Mumlarımı yakıp güzelce yerlerine yerleştirdim.
Soyunup kendimi küvetin içine attım. Bir yandan şarkıya eşlik ediyordum bir yandan köpükleri havaya doğru üflüyordum. Kahkahalarımın banyonun dışından duyulduna emindim.
Bir süre sonra tam bugünün ne kadarda güzel ve normal geçtiğini düşünüyordum ki, banyo kapısı aniden açıldı. Aile üyeleri çat diye banyonun ortayerine dalıvermişlerdi. Ben ne olduğunu anlamadan koçaman açtığım gözlerimle kapıyı bakıyordum.
"Ayy! Noluyor be. Eşşek kuyruksuz mu doğurmuş! Ne dalıyorsunuz içeri!" diye bağırdım Annem, Hayriş ve en arkalarında kalan Zelihaya doğru. Daltonlar gibi dizilmişler bir de! Hay Allahım ya!
"Ay yittim yittim hanımımmm!" diye bağırarak arkalarından içeriye dalan Hatice ablayla tablo tamamlanmıştı. Sonlara doğru randumanı alamayan Hatice abla, bizimkilerin yolundan çekilmemesiyle birlikte onlara çarpmış, dengesini sağlayamayan aile üyelerim de âdeta birer domino taşı edasıyla küvetin içene düşmüşlerdi.
Bense ne günah işlediğimi -pardon- bunun hangi günahımın cezası olduğunu düşünmekle meşguldüm. Zeliha bu durumu bir oyun sanmış ola ki "Bende, bendeee!" diye bağırarak küvetin içine atlamıştı. Komple su içinde kalan çocuğa ağzım bir metre açık bakıyordum.
Aramızda tek kuru olan Hatice ablaya dönüp "Kız yunanları suya döken türkler gibisin Allahıma! -kıkırdadım- Gel kız sende, bir sen eksiksin şu an burda!" dedim. Üst tarafi komple ıslanan Annem sudan çıkmış balık gibi etrafına bakıyordu. Hayriş üzerimize atlayan kızıyla daha da çok suya batmış olayı idrak etmeye çalışıyordu garibim. Hatice Abla desen elindeki viledanın uçuyla kapının pervazında durmuş ağzı açık bir şekilde az önce ona dediğim şeyleri algılamaya çalışıyordu.
Bu duruma daha fazla ciddi kalamayan bünyem birden kahkahalarla gülmeye başladı. Ben gülmeye başlayınca diyerleri de gülmeye başladılar.
"Ya ben Sandıydım ki bir-biri sizi bişe edip- edip duruu hanımım!" dedi Hatice abla. Gülmekten ağzı yırtılacaktı kadınceğezin!
"Ay Hatice abla! Allah seni ne etmiye ya! Viledayla mı dövecektin kötü adamları. Allahım gülmekten bayılcam şimdii!" dedim bende gülmekten zar zor konuşarak.
Annem gülmesini bastırır bastırmaz beni azarlamaya başladı. "Kızım sen bizim yüreğimizi ağzımıza mı getirmeye çalışıyorsun acaba! Ne diye çığlık atıyorsun! Bir şey oldu sandık haliyle!"
"Çığlık atmıyordum anne! Şarkı söylüyordum! Of ya şu evde bir ağız tadıyla küvet sefası da yapılmıyor arkadaş! Millet küvetleri yok diye yapamazlar, bizim var! Ben yine de yapamıyor! Hani nerde adalet, hani! Where yani! Niy-e" diyerek saydıracaktım ki annem benim eşref saatimin geldiğini fark etmesiyle, sözümü bitirmeme izin vermeden, Hayrişleride alıp banyodan çıktı.
Oflayıp küveti boşalttım. Bir yandan hala mırıldanarak saydırıyordum ama kendi kendime bu işin tadının çıkmadığını anlayıp sustum. Durulanıp duştan çıkmıştım.
Tam bornozuma sarılmış merdivenlerden aşağıya iniyordum ki, ayağımın kaymasıyla pata küte aşağıya yuvarlanmaya başladım. "Ay anamm! Ahh!" diye feryad figan bağırıyordum.
Çığlıklarımı duyan ev halkı ne yaptı dersiniz! "Kız sessiz söyle artık şu şarkıyı! Ne biçim şarkıysa artık!" diyerek. Beni. Umursamadılar!
A be viçdansız küpekler! Hayır kafanızı bari çevirip baksaydınız! Çok afedersiniz ama götüm başka yere kaymış baçağım başka yere kaymış bir şekilde merdivenlerin dibinde öylece yatıyordum!
Ah cancağazlarım, sanırım ölüyorum. Hoşçakalın...
Şarkıyı döşe alta Memati!
Haksızlığı da koydum bavulaa...yanlızlığı da aldım yanımaaa...gidiyorummm...gidiyorum...ama etmiyorum eyvallahhh!
Devam edecek...
Selammmm.
Bölümü nasıl buldunuz?
Iç sesin sesini biraz kıstım bu bölüm,nasıl olmuş 😂
Görsellere ne demeli peki? Hoşunuza gidiyor mu böyle araya görsel koymam? Yoksa eskisi gibi 1 tane mi koymamı terçih ederdiniz?
Sizce Periye ne olacak? Ölüyorum dedi Peri. Inandık mı?
