.7.

2.2K 241 349
                                    

Bol yorum? 🥺

"Baban... mı?" diye bir mırıltı kaçtı dudaklarımdan. Dövüyor olması bir yana, bir de öldürmüş müydü? Kendi oğlunu?

O adamdan hiçbir zaman iyi bir elektrik almamıştım zaten. Televizyonda her gördüğümde içimi ürpertiyordu. En başta Seungmin'i sevmeme sebeplerimden birisi de babasıydı aslında. Öyle birinin oğluydu ve diğerlerine yaranmak için ne derseler yapıp sürekli gülümsüyordu. Seungmin'den uzak durmam için yeterliydi bunlar, en azından o zaman öyle düşünmüştüm.

"Nasıl yapar bunu? Annen ya da abin engel olmadı mı? Seni dövmesine bile izin vermemeleri gerekirdi." dediğimde başını sağa sola sallayarak yere baktı.

"Onlar, şey... ben evlilik dışı doğdum. Annem doğumda ölmüş ve babam beni kendisi ve karısının nüfusuna geçirmiş. Öz annem ve abim değiller yani. Gözden çıkarılması kolay biriyim."

Bugün daha kaç kere şaşıracaktım?

Ah, şimdi hatırladım da. Seungmin'in evine gittiğimde ne annesini ne de abisini görmüştüm. Hizmetçiler dışında kimse onu karşılamaya gelmemişti. Birkaç saat o evde olmama rağmen kontrol etmeye de gelmemişti kimse.

"Bunları kimse bilmiyor, o yüzden ağzından kaçırmadığından emin ol."

Öğrendiklerimin ağırlığı yüzünden kıpırdayamıyordum. Başımı sallayabildim sadece. Kendime gelir gelmez, "Neden öldürdü ki?" diye sormuştum.

Bunu duymaya hazır mıydım bilmiyordum ama aramızda daha fazla gizli saklı kalmasını istemiyordum.

İç çekti ve bir adım geriledi. Arkasını dönünce dudağımı ısırdım. Söylemesini istemeseydim keşke, iyi hissetmiyor gibiydi.

"O zaman... yani ben öldürülmeden önce. Babamın itibarı kötüleşmişti, şu anki kadar sevilmiyordu." diyince görmeyeceğini bilsem de başımı salladım. Öyleydi, şimdi çok seviliyordu ama o zaman halkın bir kısmı oylarını ona vermekten vazgeçmişti. "Desteğe ihtiyacı vardı."

Yumruklarını sıktığını fark edince daha fazla ağlayasım gelmişti. Ne olduysa, söylemekte zorlanıyordu. Birkaç tahminim vardı ama düşünmemek benim için daha iyiydi.

"...Birini tuttu." dedi kısa bir sessizliğin ardından. "Bir kiralık katil. Beni öldürmesi için."

Küçük bir çığlık ağzımdan firar ederken ellerimi hızla dudaklarıma kapatmıştım. Az öncekinden daha şiddetli bir şekilde titremeye başladım.

"Hayır." diye fısıldadım. Hayır, bu gerçek olamazdı. Olmamalıydı.

"Benim ölümümü kullanarak halkın ona acımasını sağlayacaktı."

"Dur, anlatma." dedim yalvarır gibi.

Başbakan Kim, amacına ulaşmıştı ve bunu bilmek beni dehşete düşürüyordu. Seungmin'in ölümü o kadar yankı uyandırmıştı ki, kaybettiği oylardan daha fazlasını geri kazanmıştı. Başbakanın Seungmin'in cenazesinde ağladığı görüntüler gözlerimin önüne gelince ellerimi tekrar dudaklarıma bastırdım ve arkamdaki duvara yaslandım. Kendimi yavaşça yere bırakırken Seungmin konuşmaya devam etti.

"Beni kendisi götürdü kiralık katilin yanına. Nereye gittiğimizi bilmeden, hep yaptığım gibi karşı çıkmadan takip ettim onu."

Ellerimi kulaklarıma bastırdım sertçe. Hıçkırıklarım nefesimi kesmeye başlamıştı ve Seungmin anlattıkça istemsizce gözümde canlandırıyordum.

Yanıma gelerek dizlerinin üzerine çöktü ve ellerimi kulaklarımdan çekti. "Dinle."

"Hayır, sus." derken başımı hızla sağa sola sallamıştım.

My Side | SeungminWhere stories live. Discover now