.9.

2.2K 232 308
                                    

Okuldan sonra arabaya binip eve doğru yola çıktığımda Seungmin beni arayarak buluşmamız gerektiğini söylemişti. Ben de onu bizim eve çağırmıştım.

Eve gidince arabadan indim ve bahçeden içeri giren Seungmin'in arabasına baktım. Seungmin arabadan iner inmez telaşla yanıma gelmişti ve birlikte içeri girmiştik.

Odama girdiğimizde, "Her şeyi baştan anlat." demiş ve koltuğa oturmuştu. Çantamı masamın yanına bırakarak karşısındaki koltuğa oturdum.

"Yemek ısmarlayacaksın anlaşılan." dedim dünkü mesajlarımıza gönderme yaparak. Gözlerini devirdi ve başıyla onayladı.

"Ne istersen alırım ama fazla aşırıya kaçma. Babam kızıyor sonra."

Babasından bahsedince yüzüm asılmıştı. "Anma şunu." dediğimde iç çekmekle yetindi. Ben de onun gibi iç çektim ve baştan sona olanları anlattım. "Senden bahsetmedim ve zaman istedim." diyerek sözlerimi bitirdiğimde başını salladı.

"İyi yapmışsın. Felix eline fırsat geçerse tereddüt etmeden boğar beni."

Kaşlarımı çattım. "O kadar da değildir."

Arkasına yaslanarak ofladıktan sonra, "En iyi ihtimalle dövmek istiyordur." demişti.

Bu konuda haklı olabilirdi. Sonuçta Felix, Seungmin'in durumunu bilmiyordu. "Ee, ne diyeceğim peki ona? Açıklama bekliyor."

"Bilmiyorum." dedi bıkkınlıkla. "Ne boka gelmiş ki? Bir o eksikti. İntikamına başlayacağım şimdi."

"Ağzından çıkandan haberin var mı senin? Felix intikam almayacak da kim alacak?" dediğimde omuz silkmişti. İç çekerek, "Gerçi intikam kısmı benim de pek içime sinmiyor." dedim. Kim bilir aklında ne vardı?

"Benden de intikam alırsa ne yaparsın?" diye sordu.

Düşünmeden yanıtlamıştım. "Engel olurum tabii ki. Durumu anlatıp anlayış göstermesini isterim."

Güldü. "O zaman sana güveniyorum, küçük fare."

Yanımdaki yastığı hışımla üzerine fırtlattım. "Fare senin..." Sözlerimi yarıda keserek sakinleşmek için derin bir nefes aldığımda kahkaha atmıştı.

•••

Felix bazı tenefüslerde beni ziyaret ediyordu. Onunla konuşmaya başladığımdan beri daha az yalnızlık çekiyordum, hatta gelmesini dört gözle bekler olmuştum. İyi bir arkadaştı fakat Seungmin ile anlaşamıyorlardı. Beni Seungmin ile konuşurken görmüştü ve yanımıza gelip ne konuştuğumuzu oldukça kaba bir şekilde sormuştu. Seungmin ise geri kalmayarak cevap verince Felix ile aralarındaki gerilim artmıştı.

Yine tuvalette sıkıştırılıp birkaç tekme yedikten sonra revire gidiyordum ki Seungmin ile karşılaştım. Etraftakilere fark ettirmeden peşimden geldi ve hemen arkamdan revire girdi. Kapıyı kapatır kapatmaz, "İyi misin?" demişti.

Hemşire içerde değildi ve ikimizden başka kimse yoktu, rahatça konuşabilirdik. Sandalyeye oturup iç çektim. "Yorgunum." dediğimde üzgün bakışlarla yanıma oturdu. Bir şey demeden eliyle karışan saçlarımı düzeltirken, "Ne zamana kadar böyle devam edeceğiz?" diye sordum.

Anlamayarak baktı. "Neye?"

"Böyle yaşamaya. Sen kendini olacaklardan koruyup kaçmak için bir yol bulmalısın. Ben de... daha fazla buna katlanmak istemiyorum."

Elini saçlarımdan çektikten sonra, "Ne yapmayı düşünüyorsun?" demişti.

Omuz silktim. "Bilmiyorum, sadece böyle yaşamayı istemiyorum. Okul değiştirebilsem değiştireceğim ama babam ne dersem diyeyim kabul etmemişti daha önce. Şimdi de etmeyecek."

My Side | SeungminWo Geschichten leben. Entdecke jetzt