Stony au
•
[Evin bir yer olmadığını anlamıştı; burasıydı, onun kolları arasında ve güvende.]
•
Credits to the artist who made the original stony edit i used as this book's cover.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•••
"Hey, şu gelene de bakın."
Bucky elindeki paketten ağzına bir fıstık attığı sırada okulun sahalara bakan arka kapısından çıkıp merdivenleri inen Tony'de gözlerini gezdirdi. Futbol sahasının yanındaki çimenlik alanda Steve ve Sam ile üçü oturuyordu, son dersi asmışlardı. Stark'ların trajik ölümünün üzerinden bir ay kadar geçmişti, ve Tony Rogerslar'ın evinde kalıyordu. Steve ile aynı odayı paylaşmaya da biraz alışmış gibiydi. Steve yüzünü gökyüzüne dönmüş, güneş gözlerini acıtmasın diye onları kapatmışken Bucky'nin sözüyle anında duruşunu düzelterek kapıların olduğu tarafa döndü ve bir elini gözlerinin üzerine siper ederken bakışları Tony'yi buldu.
"Ben onunla gideyim."
Ailesinin ölümünden sonra genç adamın okula olan ilgisi halihazırda azken bu sefer iyice kaybolmuştu; Tony kafasına göre derslerinden çıkıyor, bazen Steve ile okula geldikten hemen sonra tek başına oradan ayrılıyor, hiçbir derse girmiyordu. Ama genelde Steve ile ortak bir dersi olduğu zaman sınıfa giderdi. Pek konuşmuyordu, konuştuğu zaman da kısa cevaplar veriyor, bir sohbet oluşturmaktan kaçınıyordu.
"Ya bi' dur."
Bucky kalmaya yeltenen Steve'i kolundan tutarak aşağı çekti ve uzaktan yürüyen çocuğa seslendi.
"Hey Tony!"
"Ne yapıyorsun? Sana kimseyle konuşmak istemediğini söylemiştim(!)"
"Seninle konuşuyor mu bari?"
"Az."
"Biraz sosyalleşmeye ihtiyacı var. Çocuğun kafasını dağıtmak için evde hiçbir şey yapmıyor musunuz?"
"Sanki beni çok seviyor da."
Sam arkadaşlarına bıyık altından güldü.
Adını duyan Tony duraksamıştı, sesin geldiği tarafa baktığında çimenlerin üzerinde oturan üç kişiyi gördü ve bıkkın bir iç çekti.
