•5•

3.4K 175 281
                                    

"Tony, kalk artık."

Steve elindeki havlu ile saçlarını kurularken bir yandan da odanın diğer ucuna yerleştirilmiş tek kişilik yatakta yorganı yüzüne kadar çekmiş ve cenin pozisyonunu almış uyuyan genç adamı sarsmaya devam etti.

"Tony..."

Genç adam kaşlarını çatarak duvardan Steve'in olduğu tarafa döndüğünde hala gözlerini açmamıştı, mavi gözler genç adamın huzurlu ifadesinde gezinirken Steve tebessüm etti ve eli tereddütle kahverengi saçlara gittiğinde onları geriye atarak parmaklarının tersi ile hala uyanmamış Tony'nin yanağını okşadı.

"Hadi, bugün cuma. İki gün istediğin kadar uyursun."

Yatağın kenarına oturdu. Mırıldanırken artık hiç de onu uyandırma gibi bir amacı yok gibiydi, hatta sesini yumuşak çıkarmaya özen göstermişti.

Tony gözlerini araladığında onları birkaç kez kırpıştırdı ve ovaladıktan sonra boş bakışları tavanda gezindi. Kahverengi irisler kendisini izleyen Steve'i bulduğunda bir an irkilerek genç adamın elini tutsa da hemen ardından gevşetmişti, dudakları hafifçe yukarı kıvrılırken Steve aynı şekilde gülümsedi.

"Okula geç kalacağız, hadi."

"Bugün gitmesek olmaz mı?"

"Senin gibi birinin gitmesine gerek olmayabilir ama benim var. Ve seni yalnız bırakmayacağıma göre, evet."

Genç adam sıkıntıyla inleyerek yüzünü yastığa gömdüğünde Steve iç çekti.

"Anthony Edward Stark, yataktan kalkıp hazırlanabilirseniz çok müteşekkir olacağım."

"Steven Grant Rogers, aklıma mükemmel bir fikir geldi. Biliyorsunuz üniversitenin teklifi hala geçerli ve sonra ben şirketin başına geçtiğimde -ki zaten siz Stark Endüstrileri'nin yaptığı şeylere karşı olduğunuz için hiçbir şekilde orada bulunmak istemiyorsunuz-, ve artı olarak gelecek aile mirasıyla çok rahat bir şekilde Malibu'da bir ev almaya karar verdiğimde yanımda gelebilirsiniz."

Bıkkınlıkla bir nefes vererek yatakta tekrar döndü.

"Senin çalışmana gerek yok, ben ikimizi de geçindirebilirim."

Omzuna sert bir yumruk yediğinde inledi ve orayı ovuştururken Steve'i sinir etmenin verdiği hazla sinsi bir şekilde kıkırdadı.

"Dalga geçmeyi kes ve kalk."

"Geçmiyordum."

Tony gayet ciddi bir ifade ile yorganı üzerinden çekmek üzere olan genç adama baktığında Steve bakışlarını kaçırdı.

"Dur, dur! Onu alamazsın."

Üzerinden çekilmeye çalışan yorgana hayatı buna bağlıymışçasına tutundu. Steve tüm gücüyle yorganı çekerken yorgana bir sülük gibi yapışmış genç adam onunla birlikte yeri boylamıştı, Steve bir eli belinde yerde mızmızlanan genç adama baktı ve onu kolundan çekerek kaldırdı. Tony aklına gelen şeyle uyanırken,

"Dün giderken çantamı almadım, lanet olsun. Telefonum kesin çalınmıştır,"

Bu yüzden dün Steve'i bir telefon kulübesinden aramak zorunda kalmıştı.

"Aşağıda kapının girişinde duruyor, ben getirdim.
"Şimdi şu kıçını kaldır ve hazırlan, salonda bekliyorum."

Tony onu onaylamak için başını sallarken hala dalgındı, fakat Steve'in odadan çıkmadan dudaklarını onunkilere bir saniyeliğine bastırması bile kendine gelmesine yetmişti.



Safe With You Where stories live. Discover now