Safe With You

•4•

Tony telefon kulübesinin önünde sallanarak beklerken sıcak nefesini ellerine üfledi ve birbirine sürttü. Hava yine bozmuştu, yağmur ince tişörtünü ıslatırken dudağına düşen damlaları yaladı ve ısınmak adına yerinde sallanmaya devam etti.

Yaklaşık yirmi dakikalık bir bekleyişin sonunda Harley Davidson Street 750 model motor görüş alanına girdi ve Tony sığınmaya çalıştığı yerden çıkarak yolun kenarına ulaştı.

Steve genç adamı gördüğünde fren yaptı ve hızlanan yağmurla ikinci bir kaskı Tony'e verdikten sonra üzerindeki ceketi çıkararak genç adamın omuzlarına bıraktı.

"Neden dışarıda bekliyordun?"

Tony omuz silkti ve Steve'in arkasındaki yerini aldı.

"Eve götürmeyi teklif etti ama istemedim. Bir ara seninle de tanışmanın iyi olacağını düşünüyor."

"Akraba değilsiniz, değil mi?"

"Hayır, olsaydık sizinle yaşıyor olmazdım. Kan bağımın olduğu ve hayatta kaç kişi var onu bile bilmiyorum zaten."

Steve motoru çalıştırarak yola atılırken beline sıkıca sarılan kollarla hafifçe gülümsedi. Onun dokunuşlarını seviyordu.

"Obadiah sana ne söyledi?"

"Adını nerden biliyorsun?"

.
Steve son dersin bitimiyle koşar adımlarla sınıftan çıkarken bakışları aradığı kızı buldu ve koridorda yürüyen Natasha'ya doğru yeni bir şey öğrenip öğrenmediğini sormak için ilerledi. Önceki teneffüste Tony derse girmediği için endişelenmiş ve okulda onu aramıştı, ancak sadece Natasha'yı görebilmişti. Kızıl saçlı kız varlıklı görünen bir adamın onu haki renkte bir Austin Healey'e bindirerek götürdüğünü söylediğinde -Tony müdürenin odasından çıkarken Natasha kampüste geç kaldığı beden dersine koşuyordu- Steve motoruna atlamış ve evine sürmüştü, orada babasını arayıp olayı anlatmış ve arabayı tarif etmişti, Joseph bir süre sessiz kalmış ancak Steve'e bir arkadaşımızdı tarzında kısa cevaplar vererek telefonu kapatmıştı, genç adamın babasının sesinin olayı anlattığında nasıl bir anlığına çatladığı gözünden kaçmamıştı.
.

"Boşver... Seni bizden alacak mı?"

Steve saf bir merak ve endişe ile konuşurken Tony tebessüm etti ve önünde motoru süren bedene sardığı kollarını sıkılaştırdı.

"Bir anlaşmamız var, unuttun mu?"

»»»

Tony kapıdan içeri girdiğinde ıslak saçlarını elleri ile silkeledi ve girişte bedenine çarpan sıcaklık dalgası ile rahatlayarak bir nefes verdi.

Steve kapıyı anında kapatarak holde ilerleyen genç adamın kendine dönmesini sağladı, kollarını açarak hızla birkaç adım attığında Tony aynı şekilde
ondan uzun olan çocuğa atılarak parmak uçlarında hafifçe yükseldi ve sarıldı.

"Seni çok merak ettim."

Eğilerek yüzünü genç adamın boynuna gömerken burnunu orada gezdirerek kokusunu içine çekti. Kollarının arasındaki bedenin gülerek sarsıldığını hissederken tebessüm etti ve tutuşunu sıkılaştırdı. Onu ilk gördüğünde bunu yapmak isterdi ancak ev daha güvenliydi.

Tony'den ayrıldığında genç adamın yüzünü elleri arasına aldı ve mavi irisler karşısındaki suratı inceledi.

"Bu kadar endişelenmeni gerektirecek bir şey yok."

"Elbette var. Sen başına hep bela açıyorsun ve yanımda olman gerekiyor."