Stony au
•
[Evin bir yer olmadığını anlamıştı; burasıydı, onun kolları arasında ve güvende.]
•
Credits to the artist who made the original stony edit i used as this book's cover.
Gözleri tekrar aynadaki yansımasını bulurken parmakları ile hafifçe dudaklarına dokundu. Onları bir süre üzerinde gezdirirken elini çekti ve ıslak saçlarını geriye taradıktan sonra belindeki havluyu sıkılaştırdı. Dudaklarındaki baskıyı, sıcaklığı hala hissediyor gibiydi ve biraz daha böyle devam ederse akıl sağlığını yitirebilirdi. Derin bir nefes alarak silkelendi ve kilitlediği kapıyı araladı.
"Selam."
Yatakta uzanmış elindeki dergiyle ilgilenen Steve üzerindeki yağdan arınmış genç adamı fark ettiğinde doğruldu ve konuştu.
Tony başı ile selam verirken hala gergindi, gerçi Steve'in de ne yapacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu.
Tony ikisinin dolaplarına ilerledi ve içinden iç çamaşırı ile pijamalarını alırken sessizce yutkundu. Normalde giyinirlerken birbirleri ikisinin de umrunda olmazdı, en azından öyle davranmaya çalışırlardı. Şimdiyse Steve onu dudaklarından öptükten sonra Tony bunu saklayamayacak gibiydi, genç adam bunu fark ederek ayağa kalktı.
"Ben çıkayım. Ha bu arada, annem ve babam birkaç güne gelirlermiş. Sen banyodayken aradılar."
Tony kafası ile onaylarken dudaklarını birbirine bastırdı. Bakışları Steve'in dudağının kenarındaki lekeye takılırken tereddütle ağzını araladı.
"Şey, şuranda b-bir şey kalmış."
"Ne?"
Tony parmağı ile kendi yüzü üzerinde yağın oluşturduğu siyah lekenin yerini gösterirken Steve onayladı.
"Zaten duş alacaktım."
•••
"O patatesleri fırlatmaya devam edersen hepsini kıçına sokacağım Barton."
