•43•

773 46 37
                                    

Yüzüne indirilen son yumruk yanağının içinde açılan yarığı iyice büyüttü, ağzında birikip duran kanı yanına tükürdü. Nefes nefeseydi, zar zor kafasını doğrulttu ve karşısındaki adamın, saf öfkeden büyüyen göz bebeklerinin içine baktı.

"Rogers'ı nereye götüreceğimizi söyledim, her şeyi söyledim. Bunlar ne için?"

"Hazır Fury'nin işi çıkmış, konuşarak kulağımı s*kmiyorken bu fırsatı nasıl değerlendirmem?"

Rumlow yüzü en küçük bir hareketinde acıyor olsa bile kahkahalarla güldü, Tony'nin zırhının ellerine bulanmış kanına bir bakış attı ve iç çekti.

"Ben, yenilgiyi kabul eden biriyim Stark, bu yüzden ağzımı bu kadar kolay açtım. Ayrıca şu noktaya kadar sana, seninle de ilgili bir sürü şey söyledim. Eminim Obadiah'ya On Halka ile ilgili yardım ettiğimi de bilmiyordun. Ama nedense, elini kendi adını duyduğun hiçbir cümlemde kaldırmadın. Sana, canını yakmalarına ne kadar yardım ettimi söylememe rağmen."

Sorgunun başında Tony Rumlow'a vurmaya başladığında onu durdurmaya yeltenen Bucky kapıdan içeri girememişti, Tony kapı kolunu geri döndürülemez bir şekilde yamultarak kilitlemişti. Eh, iş ahlakını göz ardı edecek kadar içinde Rumlow gibilerine karşı oluşan nefret de Bucky'nin kapıyı açmak için çok çabalamamasına yardım etmişti. Şimdi o, Natasha ve Sam aynalı odadan sorgu odasındaki iki kişiyi izliyor ve dinliyordu.

"Ah, ama Steve, Steve, Steve...
Derinin altına en çok bu isim girebiliyor, değil mi? En zayıf noktan."

"Kes sesini."

"Neden? Sorgu bitmedi mi, istediğin her şeyi söyledim. Neden biraz sohbet etmiyoruz ki? Söylesene Tony, sana en büyük işkenceyi eden adamın aslında o olduğunu gördüğünde, ne hissettin?"

"Kes, sesini."

Yumruklarını sıkıyordu, Rumlow keyifle sırıttı, dudaklarının üzerindeki kanda dilini gezdirdi.

"Çok direnmişti, kılına dokunmamak için. Ama buradayız işte."

Ark reaktörüne gözlerini dikti, ardından tahrik edici bakışlar yukarı çıkarak Tony'ninkilerle buluştu.

"Ona sinirli değil misin? Hiç mi bastırılan duyguların yok?"

"Asla."

"Peki, tekrar yaparsa?"

"Yapmayacak."

"Elinde hala saatli bir bomba tuttuğunun farkında değilsin, ha? Aptal sevgi sözcüklerin ona yetecek mi sanıyorsun, onu sonsuza kadar kontrol atlında tutabileceğini?"

Rumlow bağlı olduğu sandalyede önüne doğru eğildi, hala sırıtıyor ve Tony'ye bakıyordu.

"Umarım patladığında izlemek için yakında olurum."

Çenesine geçirilen yumrukla susturuldu. Ağzını açmadan önce bir süre gücünü toplaması gerekti.

"Hadi ama, bu zırhın çok daha iyisini yapabildiğini biliyorum. Gerçekten o çenemi kırmamak için kendini tutuyor musun? Vay canına. Düşündüğümden daha merhametli olmalısın, hakkında yanılmışım. Bu sorgu işini diğer arkadaşlarına bırakmaya ne dersin?
"Hem, Steve uyandı mı? Eminim hasta bir şekilde gözlerini açtığında seni arayacaktır."

Tony fiziksel ya da sözlü, hiçbir cevap vermediğinde bu Rumlow'un dikkatini çekti. Adam kafasını hafifçe yana eğerek gözlerini kıstı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 14, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Safe With You Where stories live. Discover now