•18•

1.9K 135 91
                                    

[Taslak varmış atim bari dedim
Yazım yanlışlarına yorum bırakabilirsiniz :*]

Tony ıssız çölün ortasında yürümeye devam ederken güneş geçmemesi adına kafasına sardığı tişörtü kayıp düşmemesi için tutuyordu, topallayarak yürürken doğru düzgün de göremiyordu, susuzluk onu yenmek üzereydi.
Kendi kendine sinirden gülmeye başladı, buna güneşin de etkisi olabilirdi tabii.

"Teröristlerin elinden kurtulmayı başardın da şimdi bu yüzden mi öleceksin?"

Kendi kendine mırıldanırken bir yandan da histerik bir şekilde gülüyordu. Adımları seyrekleşti, dengesizleşti. Fakat hala ilerlemeye devam ediyordu, bayılana kadar da devam edecekti.

Ta ki bir helikopterin sesini duyana kadar; bundan emin olmak için, bulunduğu duygu karmaşasıyla kocaman açılmış gözlerle, yukarı baktı. Bu sefer yüzünde gerçek bir gülümseme oluşurken bu sevinçli kahkahalara dönüştü, kendini bırakarak dizlerinin üzerine çökerken iniş yapan helikopterden kendisine doğru koşan insanlara baktı.

'Bir ailen var mı?'

'Evet, buradan kurtulduğumda onları görmeye gideceğim. Peki ya senin Stark?'

Bucky son adımlarında dizlerinin üzerinde kayarak Tony'nin yanına çöktüğünde esmer adamı kendine çekerek sıkıca sarıldı. Ve ardından Nat, sonrasında Clint ve Sam, Rhodey...

Tony o gün verdiği cevabı değiştirmek isterdi.

"Eğlenceli olanların gezisi nasıldı bakalım? Bir dahaki sefere benimle sıkıcıların arabasına biniyorsun tamam mı?"

Tony hafifçe gülerken kafasını salladı. Arkadaşlarının arasında kaybolurken sonunda herkes geri çekildi ve Bucky Tony'yi tek hamleyle kucağına aldığında Tony ona sözlü bir saldırıda bulunmak için fazla yorgundu.

Helikopterde eve doğru giderken, Tony'nin o halde bile düşündüğü tek şeyse Yüzbaşı'nın neden saldırı sırasında orada olmadığıydı.



•••


"Bana doğruyu söyle, Yüzbaşı."

Obadiah karşısındaki adama yukarıdan bakarken küçümser bir tonda konuşmuştu.

"Neden erken ayrıldın?"

Üniformalı adam askısını omzundan çıkardığı silahını tekrar taktı ve kalkanını da eline aldıktan sonra ayağa kalktı, hafifçe gerindi ve boynunu çıtlattı. Obadiah'ya doğru birkaç adım attı, şimdi yukarıdan bakan oydu.

"Dediğim gibi, orada bebek bakıcılığı yapmaktan daha önemli işlerim vardı. Ve sen, benim patronum değilsin."

Obadiah onun son cümlesine sahte bir şekilde güldü.

"Evet, ben senin patronunun patronuyum. Yani bana her şeyi açıklaman çok daha fazla önem arz ediyor."

Steve bir adım daha attı ve Obadiah'ya doğru eğilirken gayet sinirli, bir o kadar da sakin görünüyordu.

"Şu anda üzerine delirdiğin adam. Onu tanıyordum."

"Her lanet gün televizyona çıkan Tony Stark mı? Evet, yüzünün tanıdık gelmesi normal."

Safe With You Where stories live. Discover now