on üçüncü bölüm

1.8K 280 26
                                    

saat 09:45; sessizliği paylaşmak...

jisung, kendi evinde, koktuklardan birinde oturup karıştırdığı kütüphanesinden bir kitabı okuyan minhoya bakarken düşündü; sessizliği paylaşmak.

sessizliğini paylaşacak kimsesi olmamıştı; sessizliğini kimseyle paylaşmak istemedi, kimseyi hayatına almadı. o hayata kendisini bile zor sığdırmıştı. ama şimdi, yeni bir hayatı olduğunu düşünüyordu. sessizliğini paylaşabileceği biri de vardı bu kez, hiç konuşmadan anlaşabileceği biri.

yıllarca bu anı tasvir ettiğinde neyin anlamını bulduğunu bilmiyordu. sessizce oturmak, kitap okumak biriyle ve tüm o sessizliğe rağmen varlığını hissetmek o kişinin. sessizliğine rağmen fazlalık hissettirmeyen biri. şimdiye dek fazlalıklarla dolu hayatında olması gereken tek kişi. o kişiyi de bulmuştu, tasvir ettiği bu anın anlamını da; huzur.

yüzünde hafif bir tebessümle düşünüyordu bunları. kitap okuyan sevgilisinin gözleri ona döndüğünde kitabıyla yüzünü sakladı çünkü utanmıştı.

minho bir süredir izlendiğinin farkındaydı ama sevgilisini rahatsız etmemek için kitap okuyormuş gibi yapmaya devam ediyordu. miniğinin bakışları onun üzerindeyken kitaba odaklanması pek mümkün olmadığında, ona dönmüş ve utanışına küçük bir kahkaha atmıştı. yayıldığı koltuktan kalkıp jisung'un yanına oturduğunda bu kez arkasını döndü küçük olan.

"sen bana istediğin kadar bak, ama benim bakmama izin verme. hiç adil değilsin jisung."

"benim gibi çaktırmadan baksan olmaz mıydı? utandıracaksın illa."

"yüzün kızarınca çok tatlı oluyorsun çünkü."

jisung ellerini yanan yanaklarına koyup kendince ateşini ölçerken ensesinde hissettiği dudaklarla öylece kalmıştı. birkaç saniye boyunca kokusunu içine çeken sevgilisi geri çekildiğinde, ellerini yanaklarından çekmeden ona döndü. minho jisung'un bakışlarına gülmemek için çok çabaladı ama tepkisizce ona bakan çocuk çok komikti, biraz sonra dayanamayıp ellerini jisung'un ellerinin üzerine koydu ve büzülen dudaklarından öptü onu.

jisung kendini koltuğun arkasına ya da sevgilisinin boynuna atmak arasında kalmıştı. minho onu biraz daha zorlarsa ikisinden de vazgeçip camdan atlayacağını düşündü ama sevgilisi onu tanıyordu, bu yüzden o çekti kollarının arasına jisung'u.

minho jisung'un yaşadıklarının onun için ne kadar yeni olduğunu, ne kadar heyecanlandığını ve şaşırdığını biliyordu. kendisine yaklaşırken bile çekinen sevgilisinin üzerine fazla gitmemeyi öğrenmişti. her ne kadar yan yana olsalar da, jisung hala karşı binadaki, tanıdığı o çocuktu. bir insanın mesafelere rağmen bu kadar kendi oluşuna şaşırmıştı minho. bambaşka iki hayat arasında hiç değişmemiş olmasına da şaşırıyordu.

jisung, minho'nun bir senedir tanıdığı o güzel çocuktu ve hep aynı şekilde, aynı yerde kalacaktı. tüm utangaçlığıyla sevgilisinin kollarının arasında.

...
kısacık bir bölüm çünkü ficin devamı hakkında emin değilim. bu fice başlarken belli bir yol çizmedim, sonunu bile düşünmedim.

şimdi buraya karakterleri ekleyeceğim, stay in london çekimi bu fic için yapılmış, evet. 😌

 😌

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
09:45, minsung ✔Where stories live. Discover now