Genç adam perdenin izin verdiği kadarıyla pencereden odaya sızan ışık sebebiyle uyandı.
Gözlerini kısıp ışığa alışmaya çalışıyordu.
Geçen bir hafta içerisinde Kerem'in davası sonuçlanmış ve adamlar yüklü bir miktar tazminat ödemek zorunda kalmışdı.
Özkan hapisdeki yerini alırken Ece ise Mehmed ile konuşmaya çalışmamışdı.
Maaşını aldığı için kirasını ve faturalarınıda ödemişdi.
Düşünmek zorunda olduğu tek sorun babası ve kötü adam'dı.
Kötü adam sürekli baskı yapıyor.
Mehmed'i babasıyla konuşmaya zorluyordu.
Uyanmak istemediği için gözlerini kapattı.-hadi uyan
Mehmed tek gözünü açıp başına dikilen kötü adam'a baktı.
Yorganı başının üstüne çekerek;-Senden rahat yok mu?
Kötü adam varla yok arası bir tebessümle cevap verdi
-yok
Mehmed isteksizce yatakda doğruldu.
Ayaklarını yatakdan salıp bir asra dayanmakdan üstü tiftiklenmiş terliklerini ayağına geçirdi.
Terlik üşüyen ayaklarınızı az da olsa ısıtmışdı.
Genç adam ciğerlerine derin bir nefes armağan etti.
Kötü adam'dan eski gibi korkmuyordu.
Sıkıcı olduğunu düşündüğü hayatı'nın satır aralarını okumaya başlamışdı.
Kerem'i mutlu etmiş,
Ece'yi kuratarmış,
Huysuz sandığı yemekhanede çalışan kadını umudun varlığına inandırmışdı,
Hayatını değiştirmek için adımlar atmışdı ama en büyük adım hala bekliyordu.
Babasıyla yüzleşmek zorundaydı.
Ruhunu özgür bırakmak istiyordu ve tek çare yüzleşmekdi.
Mehmed kollarını başının üstüne kaldırarak esnedi.
Banyoya geçerek yüzünü yıkamaya başladı.
Banyo dar bir alandı.
Mehmed yüzüne değen yer su damlasında daha'da ayılıyordu.
Banyo evyesinin yanında asılı olan el havlusunu eline aldı.
Yüzünü kurulamaya başladı.
Havluyu yerine bırakarak kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdi.
Ocağa çay suyunu bırakarak buz dolabına yöneldi.
Hafifce eğilerek buz dolabının içine baktı.
Zetin, peynir, çilek reçelini mutfak tezgahına bıraktı. Dönerek dolapdan iki yumurta aldı ve kahfaltı hazırlamaya başladı.-Baba'nı arayacak mısın?
Mehmed ardına dönerek kötü adam'a cevap verdi.
-sen susacak mısın?
Mehmed kötü adam'ı inceledi.
Üstünde siyah bir tişört, siyah salaş bir hırka ve beyaz kot bir pantolon vardı.
Bileğin'de ise pahalı bir saat vardı.
Saçları özenle taranmış keskin bakışları ise her zaman ki yerini almışdı.-susmayacağım
Mehmed hazırladığı çayı bardağa doldurdu.
Hazırladığı kahfaltıyı salon sehpasına taşırken kötü adam konuşmaya devam ediyordu.-Baban suçlu olduğunu biliyor.
Bildiği için seni suçluyor.-Neden?
-Şayet ellerinde ki kanı görseydi canına dahi kıyardı
-Şimdi yapmayacağını nereden biliyorsun?
-Onun hayata tutunmak için sebepleri var. Senin sebeplerini çalarken kendine sebepler edindi
Mehmed ağzında ki lokmayı yutarak kötü adam'a cevap verdi.
-hangi sebepler?
-Güneş
-Güneş benimde sebebim olabilirdi
-mehmed siz beraber büyüdünüz. Güneş'e dokunmana dahi izin vermezdi
-...
-hatırlamıyor musun? Yediğin dayakları ne çabuk unuttun
-unutmadım ama yapamam benden bunu isteme babamla konuşacak kadar güçlü değilim
-Mehmed baban yaşlı bir adam. Sen konuşmadan ölürse ben hiç bir zaman gitmeyeceğim
Mehmed gözlerini kötü adam'ın gözlerinde kilitledi.
Bunun ihtimali bile korkunçdu.-Beni sevmiyor, dinlemiyor, görmek dahi istemiyor ne yapabilirim ki? Beni Affetmeyecek, dedi.
Başını önüne eğerek.
Kötü adam mehmed'in başına geldi.-Affedilmesi gereken kişi o sen değilsin
Çalan telefonun sesiyle Mehmed'in kötü adam ile olan konuşması son buldu.
Mehmed çalan telefonunu eline aldı. Arayan Güneşden başkası değildi. Endişelenmişti.
Güneş her zaman aramazdı.-alo güneş
-Abi
Genç kızın sesi titriyordu.
-Güneş iyi misin? Sesin neden böyle çıkıyor?
-Abi...
-Abiciğim bir sorun mu var? Neden söylemiyorsun?
Genç kız ağlamaya başlamışdı.
-Güneş neden ağlıyorsun? Ağlamada söyle
-Abi babam
Mehmed yüreğinde ince bir sızı hissetti.
-Babam...
Yeni bölüm geldiii
Sizce ne oldu?
Mehmed babasını kaybederse kötü adam gitmez mi?
Seviliyorsunuz
Bay bayy
![](https://img.wattpad.com/cover/236708076-288-k163024.jpg)
YOU ARE READING
EBR-İ NİSAN
SpiritualSadece bir adım vardı uçurumdan atlamaya sadece bir adım kalmışdı yaşamla ölüm arasında. Ruhunu kırbaçlayan sahte samimiyetlere sahte gülüşlere geri mi dönecekdi yoksa bir çocuğun gülüşünde ısınmayı mı öğrenecekdi ?