Lal Yıldız
Siyah ve dar bir elbise giydim. Çok derin olmasa da göğüs dekoltesi, ip askısıyla sırtımı tamamen açık bırakabilecek bir elbiseydi. Daha önce hiç giymemiştim. Önü asimetrik geliyor ve bu benim en sevdiğim özelliği. Kadife kumaşıyla çok şıktı.
Boy aynasının önüne geçtiğimde kendi kendimi süzdüm. Yakıyorum be. Akıllıyım, zekiyim, güzelim, gencim.
Barbara Palvin'e bile taş çıkartırım evelallah.
Şu anlık bana ağır gelen egomu kenara çekip aşağı indim. Abim dışarıda bekliyordu. Aklıma gelenle kapının önünde durdum.
Abim, cast direktörü ile flörtleşiyordu, acaba ona ne oldu çünkü benim yerime onu götürürdü. Gidiyim de soruyum diye düşünürken içimden kahkaha atmak geliyordu. İnşallah konuşmuyorlardır. Valla Yankı dışında kimseye iyi görümcelik yapamam.
Arabaya geçerken abim beni uzun uzun süzdü. Gözünün seyirdiğini gördüm. Giydiğim kıyafete kızıyordu ama hiçbir şey söylemedi. Yankı'ya bile daha çok kızmıştı.
"Abiciğim," dediğimde kafasını anlık bana çevirdi.
"Söyle abiciğim." Kendini sıkarak konuştuğu çok belliydi.
"Adını hatırlamıyorum ama cast direktörü vardı ya,"
"Evet, vardı."
"Ona ne oldu?"
"Nasıl ne oldu?" diye sorarken tek kaşını kaldırdı. Ne demek istediğimi anlamamıştı.
"Diyorum ki, aranızda bir şey var mı ya da geçti mi?"
Işıklarda durunca bana gözlerini devirdi. "Hiçbir şey geçmedi de olmadı da. Züppenin tekiymiş." dediğinde kocaman gülümsedim.
"Hayırdır? Pek bi' mutlu oldun." Olmaz mıyım?
"Seni kimseciklere yar etmem." dediğimde ikimiz de kahkahalarla güldük. Etraf sessizleşince radyoyu açtım.
Athena – Kafama göre
İşte bu bizim şarkımız. Abimle ortak dinlediğimiz nadir şarkılardan bir tanesidir kendisi. Göz göze gelince sırıttık. Şarkı söylemeye ilk ben başlıyordum.
Kuralı yok, kuralı yok
Hayat senin gibi delisi yok
Yaşıyorum gelişine takılıyorum kafama göre
Araya abim de girdi ve avazımız çıktığı kadar bağırarak şarkıyı söyledik.
Kafama göre, kafama göre
Karışmasınlar, dokunmasınlar
Ben böyle keyfime bakıyorum
Bozuk düzen öylesine takılıyorum kafama göre
Kafama göre, kafama göre
Artık söylemekten yorulunca sahneyi abime bıraktım. Arada ben de dahil oluyordum.
Mekana gelince arabayı valeye verip içeri girdik. Şık bir restorandı ama diğer masalar boştu. Bizden başka kimse olmasın diye kapattırmışlardır. Abimin koluna girerek ilerlemeye başladım. Bir yanım deli gibi etrafı incelemek istiyordu. Daha önce hiç restoran görmemiş gibi.
Selamlaştıktan sonra büyük masada abimin yanına geçtim. Karşımda Adal Barkın Vural, onun yanında rol arkadaşı Hera Boz oturuyordu. ikisi de sanki biz yokmuşuz gibi kendi aralarında konuşuyorlardı. Telefonuma gelen bildirim sesiyle mesaja baktım.
Yankılanıyor: Bebeğim sakın Adal'la konuşup kendini daha çok rezil etme.
Lal: Ben ne zaman rezil oldum da daha fazla olmayayım?
Yankılanıyor: Geceyi hatırlamıyor musun?
Lal: Lanet olsun ki hatırlamıyorum.
Yankılanıyor: Aptal.
Yankılanıyor: Ben de çok hatırlamıyorum ama adama önce 'senden nefret ediyorum' dedin. Sonra beni sevdiğini söyleyerek adama döndün ve dedin ki 'seni de seviyim mi'. Onun ne dediğini bilmiyorum ama sen onu öptün.
YOU ARE READING
Yan Komşu ✓
RomanceTAMAMLANDI "Ne diye bakıyorsun? Seni de hiç sevmiyorum zaten. Hep üstten üstten bakıyon." dedim. Yüzü mü düştü? Üzüldün mü sen? Ama ben, sen öyle bakınca nasıl kıyabilirim ki? Sonra Yankı'ya baktım. O hala ağlıyordu. Onun göz yaşlarını silerken "Be...