*21* Kaza ve Bebek

220 16 0
                                    

Lal Yıldız

Yankı'yla oturmuş kafenin birinde sohbet ediyorduk. Daha doğrusu bana son çekimindeki pozları gösteriyordu. Alçin bir haftadır benimle kalıyordu. Şahsen evlenene kadar benimle kalabilir hatta o evi benden sonra ona da bırakırdım.

"Yeter bence bu kadar. Kendi evimde devam ederim ben incelemeye." Görmemişin evi olmuş...

"Hadi kalkalım. Alçin evde yalnızdır." deyip ayaklandım. Enis kızın peşini bırakmıyor ki. Bir de buna abi diyor ya, işte o zaman çok mutlu oluyorum. Bak yine aklıma geldi de gülüyorum. 

Arabanın kapılarını anahtarla açtığımda süratle gelen gelen bir araba kadının tekine çarptı. Bu kadın sürüklenip ayaklarımın dibine gelince çığlık atıp birkaç adım geriye gittim. Çarpan adam hiç durmadan kaçıp gitti ve insanlar başımıza toplandı. 

"Yankı?" diye tedirginlikle söyleyince birbirimize baktık. Kadının saçları yüzünü kapattığından kim olduğunu çıkaramasam da kısık çıkan sesiyle "Bebeğim." diyerek eliyle karnını tutması Seda'yı getirdi aklıma.

Eğilip saçlarını yüzünden çektim. Gözleri açık bana bakarken "Lal özür dilerim." dedi. Dumura uğramıştım.

Kendime yapılanı asla unutamam ama bu onun için kötülüğünü isteyeceğim anlamına gelmiyor. İkisinin de bu hayattan gitmesini asla istemem, Yiğit için aynı şeyi düşünemeyeceğim.

Acıyla kıvranırken kan gelmeye başladı. Sanırım düşük tehlikesi çok yüksek. Ambulans sesleri geliyordu. 

Gelen sağlık ekipleri Seda'yı kaldırırken ben de geçtim ambulansa. Benim ne işim vardı ki. Suçu olmayan bir bebeği çok merak ediyordum aslında.

Telaşla bir şeyler söylerken "Ha-hamile, o hamile." dedim. Adam bana dönerek "Ne kadarlık?" diye sordu.

Ne kadarlık? Bilmiyorum ki. Beni ne zaman aldattığını söyledi. Tövbe tövbe ya. Sanki çok normal bir şeymiş gibi düşünüyorum.

Adamın beni beklediğini görünce "İki ay olmak üzere sanırım." dedim. 

Eski sevgilimin beni aldattığı yeni sevgilisiyle bebeğini hastaneye götürüp onlar için endişe etmem oldukça trajikomik bir durum.

Telefonumu elime alarak Yiğit'in numarasını buldum ve aradım.

"Lal beni araman normal mi?"

"Yiğit..." Ay ne diyeceğimi bilmiyorum. Tekrar ismini söyledim ama konuşamadım. Telefonun öbür ucundan "Lal ne oluyor söylesene!" diye bağırdı. Haklı olarak. Dilim tutulmuş gibi söyleyemiyordum ki.

"Seda'ya araba çarptı." dedim tek seferde. Bekledim, bekledim ama ondan bir ses gelmedi.

"Ne- ne saçmalıyorsun sen, hangi hastane?" diye sorduğunda ambulans görevlilerine sordum. "Şehir hastanesiymiş."

"Seda nasıl? Bebek... peki bebek nasıl?"

"Bilmiyorum bebeğin düşme riski varmış kanaması vardı." Derin bir nefes verip telefonu kapattım. Gamsız değildim çok üzülüyordum. Yaptıkları her ne kadar yanlış ve iğrenç olsa da bebeğini kaybetmeyi hiç hak etmiyordu.

Hastaneye girişimizin ardından yankı geldi. Seda'yı ameliyathaneye aldılar. Bebeğini düşürmüştü ve iç kanama geçiriyordu. Yankı yanıma oturdu ve omzuma kolunu attı. "İyilik abidesisin. Enişteceğimi de aradım o da geliyor." Her bir olaya Adal'ı da çağırıp işinden etmek istemiyordum.

Bir süre bekledikten sonra kapıdan Adal ve Yiğit birlikte geliyordu. Birbirlerini umursamadan yan yana yürüyorlardı. Adal birkaç adımda yanıma gelirken kollarını bana sardı.

"Sen iyi misin güzelim?" Ona sarılınca üzüntümden eser kalmamıştı. Ondan ayrılınca "Ben iyiyim ama o değil." dedim.

Yiğit karşıma geçmiş beni sarsıyordu. Gözleri kızarmıştı. "Sen yaptın değil mi? Sen ittirdin onu. İntikam almak istedin. Benim yüzümden intikam almak iste-" Hiçbir gerçekliği olmayan sözlerini Adal'ın ittirmesiyle bitirdi.

Yankı onu çekiştirirken Adal'a sarılıp ağlamaya başladım. Asla onun gibi düşünmemiştim. "Yemin ederim öyle olmadı. Ben kötü birisi değilim, ona çok üzülüyorum. Biz arabaya binecekken birisi çarptı Adal. Ayaklarımın dibinde durdu. Bu nasıl bir şans."

"Biliyorum güzelim. Sen iyilik meleğisin, kanatsız iyilik meleği... Onun kötülüğünü asla düşünmezsin." derken saçlarıma öpücükler konduruyordu.

"Gel biz gidelim meleğim." dedi ve ona sarılarak ilerlemeye başladım. Yapışık ikizler gibi duruyorduk. Telefonuyla kısa bir şeyler yapıp kollarını tamamen bana sardı.

İçimden yuva yıkanın yuvası olmazmış diyen bir şey var. Ona aldırış etmeyeceğim çünkü o da hak ediyor ailesinin olmasını.


Yan Komşu  ✓Where stories live. Discover now