Yan Komşu ✓

*11* Kaçış

Lal Yıldız

Saniyeler sonra telefonum çalmaya başladı. Abim yanındaki kızdan bakışlarını çevirip telefonuma baktı. Kaşlarıyla 'ne oldu' demeye çalışıyordu bence. Ben de dudaklarımı büzerek omuz silktim. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Lal bana yardım et." Düşündüğümden daha da ciddiydi.

"Ne oldu?" diye sordum sahte bir telaşla. Karşımda oyuncular oturuyordu ben rol yapmaya çalışıyordum. Anlamaları an meselesiydi.

"Evi yaktım, hadi koş gel." Öldüm dese daha inandırıcı olurdu.

"Ne?!"

"Ölürsem ruhu hala 10 yaşında yazdırın mezar taşıma." dedi. Umarcığıma duyduğu ilk hayranlık o yaşlarındaydı. Bunu bile o konuya taşıyordu güzelim.

"Panik yapma, geliyorum ben." diyerek ayağa kalktım. Abim bana bakınca "Yankı'ya bir şey olmuş da. Benim gitmem lazım." dedim.

"İyi miymiş?" diye sordu abim. Gözündeki endişeyi görebiliyordum ama yanındaki şırfıntıyı görünce kaşlarımı çattım.

Gözlerimi o kıza dikerek "Sanki umrunda." dedim.

Masadakilere selam verip gidecekken Can " Gelmemi ister misin?" diye sordu. Kafasını kendi kendine inceden sallayınca "Tabi olur." dedim. Burdan kaçmaya çalıştığı her halinden belliydi.

Onun arabasına doğru yürürken "Nereye gitmek istersin?" diye sordu. İyi rol yapamamış mıydım?

"Merak etme. Çok iyi rol yaptın ama mesajlaşırken gördüm seni." dedi.

Canım burası dışında her yere gitmeye hazırdı ama önce üstümdekileri değiştirmeliydim.

"Eve gitsek." dedikten sonra üstümdekileri gösterip "Malum." dedim. Anlayışla kafasını sallayarak "Hay hay." dedi. O sıra da tekrar Yankı aradı.

"Bebeğim ben sana ne demeyi unuttum." dediğinde cevap vermeden söyleyeceği şeyi bekledim.

"İnsan bir sorar 'Neyi?' diye. Neyse, Brezilya'ya gidiyorum Lalişkom. Ünlü ünlü mankenlerle dergi kapağı için çekim yapacağız." Oha lan. Kız tüm dünyayı turladı.

"Gidersen benim aşkıma da selam söyle." dedim.

"Aynen o da pek bi' anlar selamdan." Gözlerimi devirdim anlamamazlıktan gelmesine.

"Aptal mısın kızım sen? Hi ya da ola dersin." Kıt beyinli işte ne yaparsın.

"Üzülerek söylüyorum ki-" dediğinde sesi alaylı gelmişti. "Sadece bir haftalık. Benden kurtulamadınız." dedi. Gözlerimi devirip "Kapatıyorum." dedim.

Sessiz bir yolculuğun ardından araba evimin önünde durdu. inmeden önce "İstersen içeride bekle." dedim. Kafasıyla beni onaylayınca beraber arabadan indik. Anahtarımla kapıyı açmak yerine zile bastım. Bir süre bekledikten sonra Yankı kapıyı hışımla açtı. Yanımdaki Can'ı görünce gözlerini kocaman açtı.

Can "Siktir." dedi. Yankı'nın üstünde sadece bol bir gömlek vardı. O koştura koştura odasına kaçarken biz salona geçiyorduk. Can üstündeki şaşkınlığı atamayıp "Oha lan. O kızın bu kadar güzel olduğunu bilseydim daha önce tanışırdım." dedi. Attığım kahkahaları zar zor bastırıp "O, benim abime yanık." dedim.

"Hadi be. Kaçırdık mı kızı?" Sahte bir hüzünle söylediğinden çok da ciddiye almadım.

"Yıllar yıllar önce." dedim elimi sallarken. 

"Neyse, ben de gidip hazırlanayım." diyerek ayağa kalktım. Odama girmeden önce Yankı'ya "Hazırlan bebeğim gecelere akıyoruz." diye bağırdım. Arkamdan gülme sesleri geliyordu.

Havalar akşamları da sıcak olduğundan ekoseli şort etek giydim. Üstüne Los Angeles yazan beyaz tişört seçerken beyaz, kalın platform spor ayakkabılarımı da giyip çıktım. 

Yankı benden önce gelmiş ve Can'ın yanına geçmişti. Yanlarına vardığımda onu süzdüm. Gömleğini değiştirip siyah kot şort giymiş ve küçük siyah bir çanta almıştı. 

"Hadi çıkalım." 

"Yanımda iki afetle nereye gideceğimi hala bilmiyorum."

Can'ın bu yılışık tavırlarına gülerken evden çıktık. Aklıma en uygun yer sahil gibi geldi. 

"Nereye gidelim güzeller?" diye sordu Can.

"Sahil hiç fena olmaz."

"Hayhay efendim."

Sessiz sakin geçen yolculuğun ardından sahile geldik. 

Ayakkabılarımızı çıkartıp deniz kenarında yürürken Can "Acılarımla yüzleşmek için sahile gelip denize anlatırdım." dedi. Belki bunu biz de denemeliyiz.

"Ben başlamak istiyorum." 

Kumların üstüne oturarak "Annem benim yüzümden mi gitti?" diye denize sordum. Onun cevap vermesini beklerken sanki geçmişe gittim.