*20* Gizli

241 17 2
                                    

Lal Yıldız

Sabahın erken saatlerinde kalkıp yürüyüşe çıktım. Eve gelir gelmez duşa girip yumuşacık eşofmanlarımı girip yatağa geçtim. Burada çalışmaya bayılıyordum. Metinleri yazmaya başladım.

Sayfayı kapatıp dizimi açacaktım ki telefonum çaldı. Daha önce hiç görmemiştim. Tereddütle açtığımda cılız bir kız sesi geldi. Adal'ı zorla evlendirecekleri kız geldi aklıma. 

"Lal Abla, ben Alçin." dedi ama adını çıkaramadım.

"Pardon tanıyamadım." dediğimde stresli bir soluk verdi. Telefonla da fısıldar gibi konuşuyordu.

"Lal Abla hani Adal Abiyle evlendireceklerdi ya." dediğinde taşlar yerine oturmuştu. Abi abla diyordu. Engel olmasam evleneceği adama abi diyordu.

"Bir sorun mu var güzelim?" diye sordum.

"Buluşmamız lazım. Lütfen bana bir kere daha yardım et."

"Tamam, ne zaman istersen."

"Şimdi, kapım açık ben evden çıkabilirim." Lütfen üstüne kapıyı kilitşediklerini söylemesin ya.

"Peki. Eğer istersen seni evin önünden alabilirim."

"Arkadan çıkacağım." Kaçıyordu resmen.

"Hemen çıkıyorum. Yaklaşınca ararım." dedim. Beni onaylayınca telefonu kapattım.

Üstümü değiştirecek vaktim yoktu. Onun için çok korkuyordum ve elim ayağım birbirine girmişti. Kendi küçük çantamı alarak evden çıktım.

Evin önüne, daha doğrusu arka balkon kapısına gelince mesaj attım. Buraya nasıl geldiğimi bilmiyordum bile.

Etrafına bakına bakına Alçin çıktı. Pantolon ve uzun kollu badi giymişti bu havada. Üstüne bir de güneş gözlüğü takmıştı.

Dudağındaki yarayı görünce bunların hepsi kendini saklamak için olduğunu anladım. Uzun kızıl saçları olan güzeller güzeli bir kızın solmuş suratını görünce içimde bir şeyler koptu.

Arabaya hızlı adımlarla binince "Canın acıyor mu?" diye sordum.

Başını öne eğerek cevap vermeyince burada durmak riskli olduğundan arabayı çalıştırdım.

Sessiz geçen araba yolculuğunu "Güçsüzüm. Bir hafta dayanabildim bu eziyetlere Lal Abla." dedi. 

Güçsüzlük bu demek değildi ki. Herkes bu eziyetlere dayanmak zorunda değil. Dayanamamak güçsüzlük olmaz, başını dik tutabiliyorsan güçlüsündür.

"Eziyetlere dayanmak zorunda değildin." dedim.

"İlk birkaç gün telefonumu vermediler. Sonra da aramaya korktum."

"Cesaretini toplayıp er ya da geç beni aradıysan güçlüsündür Alçin." dediğimde yüzünde ufak bir tebessüm oluştu.

Gözlüğünü çıkartmasını istesem de onu zorlayamadım. Kafeye geçip konuştuğumuzda vücudundaki yaraları da gösterdi. Bu durumda Afet'i arayıp yanımıza çağırdım. İkinci kahvelerimizi içerken sarışın Afet'in kapıdan girdiğini görmemle el salladım.

Yerine geçerken gülümser bir surat ifadesiyle "Bu güzellik Alçin olmalı." dedi. 

"Ben göreceğimi gördüm, emniyete geçelim ikiniz de ifade verin." dediğinde kalktık. Afet kendi arabasıyla, biz benim arabamla emniyete geçtik.

Afet'in yönlendirmeleriyle ifade vermeye başladım. Başka bir polis memuru ise pedagog ve aile uzmanıyla Alçin'in ifadesini alıyordu.

"Sevgilimi şirket ortaklığı için evlendirmeye çalışıyorlar, istemeye gittikleri gün engel olmak için oraya gittim. Sevgilimin babası elinden her şeyi alırım diyerek onu tehdit etmişti. Ben de bu adamı araştırdım ve hiç iç açıcı şeyler değildi öğrendiklerim. Oraya gittiğimde Alçin'i gördüm. Ağlamaktan kızarmış gözlerini... Yaşı küçük olduğu belliydi. Öğrendim ki birkaç hafta sonra 18 olacakmış. Alenen tehdit ettim onları. Evden çıkmadan önce adını bile bilmediğim kıza bir sorunun olursa ara diyerek telefon numaramı verdim gizlice. Bir hafta sonra beni aradı ve buluşmak istediğini söyledi. Gidip evinin arka bahçesinden aldım onu. Kafeye geçtik. Bana orada kollarını ve yüzünü gösterdi. Babası ve annesi bir haftadır eziyet ediyormuş. Birkaç gün önce telefonunu almış ve korkuyla anca bana yazmış. Biz de polis arkadaşımla buraya geldik."

Yan Komşu  ✓Место, где живут истории. Откройте их для себя