Bölüm 1 ''Mevsim''

4.7K 204 128
                                    

20.07.2021

Başlama tarihinizi buraya bırakınız.

Medya: Kendisi yakamoz güzeli.

Yaşlı Amca- Yakamoz Güzeli

📚 📚 📚

Kafamı kaldırıp karşımdaki yere baktım. En çok evimdeymişim gibi hissettiğim o yere.

Yakamoz Sahaf...

Küçüklüğümden beri kitaplara aşıktım. Ne yaşarsam yaşayayım, günün sonunda sığındığım şey daima kitaplarım olurdu. Onlar benim en güzel kaçış yollarımdı.

Bu sahafa para kazanmak için girmiştim. Ama doğrusu bu ya, para kazanmak umurumda bile değildi. Günün sonuna kadar kitaplarla uğraşacaksam, sonunda aç kalsam bile fark etmezdi.

Para kazanmak için bilerek bir sahafı tercih etmiştim. Çalışıyor gibi hissetmemek için. Çünkü kitaplarla ilgilenmek benim için hiçbir zaman bir görev ya da sorumluluk olmamıştı. Düzenlemek bile ayrı bir huzurdu. Hatta çoğu zaman rafların arasında kendimi kaybediyor, vaktin nasıl geçtiğini anlamıyordum. Zaten okuduğum bölüme duyduğum sempati ve hayranlık da buradan geliyordu.

Ah, sanırım kendimi tanıtmalıyım,

Ben Mevsim. Mevsim Léfevre. Türk Dili ve Edebiyatı Fakültesi, 3. Sınıf öğrencisiyim. Annem bir Türk, babam ise Fransız asıllı bir Türk. Yani dedem Fransız ama babaannem Türk. Soyadımın yabancı olması bundan kaynaklanıyor.

Maddi durumu iyi bir aileyiz. Çalışmak zorunda değildim. Bu kendi alternatifimdi. Babamla bir anlaşma yapmıştık. Üniversitede çok sıkışmadığım sürece bana para göndermeyecekti. Babamla çok kavga etsem de en sonunda ikna etmeyi başarmıştım. Yine de orta halli bir araba, normal standartlarda da bir ev almıştı bana. Bunları kabul etmezsem istediklerimin olmayacağını kesin bir dille bana iletmişti.

Ben de el mahkum en azından bunları kabul etmek zorunda kalmıştım.

Şimdi de ailemden farklı bir şekilde, okulumu okurken kendi ayaklarım üzerinde duruyordum.

Bu sahafta part-time çalışıyordum. Okulum olmadığı her saat buradaydım neredeyse.

Gözlerimi kapatıp huzurlu bir soluk aldım. Ardından gözlerimi açıp kapıya yöneldim.

Yüzümde istemsiz bir gülümseme vardı. Buraya girerken kendime hakim olamıyordum.

Sırıta sırıta içeri girdim. ''Ben geldiiiiiimm!'' diye bağırdım coşkuyla.

Sesimi duyunca diğer çalışanlar işlerine bir süreliğine ara verip bana baktılar.

Emir Amca yanıma yaklaştı. ''Hoş geldin deli kız!'' Ardından gözlerini şüpheli bir şekilde kıstı. ''Senin bugün dersin yok muydu? Ne işin var bu saatte burada? Akşam gelmen gerekiyordu!''

Gülümsedim güzelce. Emir Amca buranın sahibiydi. Kötü bir patron değildi. Patron bile sayılmazdı. Herkese tatlı dille yaklaşır, insanları kırmamaya çalışırdı. Ama gerektiği yerlerde de ağırlığını koyardı. Beni kızı gibi severdi. Benim kitaplara olan aşkımı çok takdir ettiğini söylerdi.

''Kızma hemen Emir Amcam! Öğleden sonraki derslerim ertelenmiş, böyle olunca ben de vakit kaybetmeden soluğu burada aldım.''

Kötü kötü bakmaya çalıştı. ''İnanayım mı yani?''

Gülümsemem sırıtmaya döndü. ''İnan tabi! Bölümümü seviyorum, derslerimi kaçıramam.''

Yüz ifadesini anında düzeltip sevecen bir gülümseme takıntı. ''İyi madem. Git üniformanı giy, yeni kitaplar geldi. Yerleştir diye seni bekledi diğer çalışanlar, içinde güzel şeyler var.''

Gardenya Yakamozu Where stories live. Discover now