Bölüm 16 ''Gardenya''

1.3K 106 37
                                    

Medya: Giderdi Hoşuna.

Yaşlı Amca-Giderdi Hoşuma

📚📚📚

''Çok sıkıldıım!'' dedim uzata uzata. Gerçekten çok sıkılmıştım. Beni asla yalnız bırakmıyorlar, gözümü kırptığım an 'uyan' komutuyla başıma geliyorlardı.

Neredeyse üç büyük fincan kahve içmiştim. Vücudum resmen bir aylık kafein ihtiyacını karşılamıştı. Şimdilik iyi gidiyordum, uykum yoktu. Ama baymıştım artık. Yeni kaza yaptım diye yerimden de kaldırmıyorlardı.

''İnan bana sıkıldığının farkındayım ma fille.'' Dedi babam göz devirerek. Bu haline kahkahalarla gülesim gelmişti. Haklıydı aslında, neredeyse yarım saattir söyleniyordum.

Eve gelmemizin üstünden daha üç saat geçmişti. Saat yediye geliyordu. Babam, beni hiç bırakmak istemese de çok önemli bir toplantısı olduğu için gitmek zorundaydı. Durumum biraz daha kötü olsaydı iptal edecekti. Ama iyi olduğum için yarım saat sonra uçağına gidecekti.

Ayağa kalktım. Lavaboya gitmem gerekiyordu. Ayağa kalktığım an iki tepki birden geldi.

''Mevsim!''

''Ma fille!''

Göz devirdim. ''Ay! Ne oldu yine!?''

İkisi de uysalca gülümsemeye çalıştı. Ama kesinlikle yalnızca çalıştılar.

''Nereye gidiyorsun? Uykun mu geldi? Yatacak mısın?''

Sinirli bir nefes alıp onlara döndüm. ''Umut! Seni döverim, elimde kalırsın he!'' Kendi kendimi telkin etmeye çalıştım. ''Sakinim, sakinim...''

Daha sakin bir şekilde onlara baktım. ''Lavaboya gidiyorum, gelmek ister misiniz? Lavabonun başında uyuyakalırım falan, maazallah!?''

Bir şey demelerini beklemeden lavaboya yöneldim. İşimi halledip çıktım. Kapıyı kapattım, arkamı döndüğüm an Deniz'le burun buruna geldim. Dengemi kaybettim için hızlı bir şekilde belimden kavradı.

''İyi misin Gardenya'm?'' dedi ilgiyle.

Gülümsedim. Bunaldım falan ama ilgisi aşırı hoşuma gidiyor.

''İyiyim, bu kadar evham yapmamalısınız.'' Dedim sakince.

Kafasını kaldırıp boynuma bıraktı. Saçlarımı koklayıp ufak bir öpücük kondurdu. ''Görkem'e seni anlatırken bir kız var, demiştim. Bir tanem bir kız.'' Derin bir nefes aldı. ''Göz bebeğimsin benim, bu kadar sakin kaldığıma şükretmelisin.''

Ayak uçlarıma yükselip boynuna sarıldım. ''İyiyim, gerçekten bak!'' dedim. Ardından neşeyle ekledim. ''Ama biraz daha böyle kalırsak sen iyi olmayacaksın.''

Biraz geri çekilip kaşlarını çattı. ''O neden?''

''Mevsim! Çıktın mı?''

Kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Deniz sıkıntıyla yüzünü buruşturdu.

''Bunu unutmuştum.''

Daha fazla dayanamayıp gülmeye başladım. Ama babam duymasın diye sessizce gülüyordum. Küskün bir suratla yüzüme bakıyordu. Omuz silkip gülmeye devam ettim. İçeri doğru ilerlemeye başladım. Babam ayakta durmuş bana bakıyordu.

''Benim gitmem gerekiyor ma belle. Aradığım zaman aç, aklım burada. Tamam mı?''

'' D'accord, Papa. Merak etme.'' (Pekala baba.)

Yaklaşıp alnımı öptü ve kapıya yöneldi. Kapıdan çıkacakken Deniz de yanına geldi.

Babam garip bir şekilde onu süzdü. ''Sen gitmiyor musun?''

Gardenya Yakamozu Where stories live. Discover now