Gözüme vuran gün ışığıyla yavaşça gözlerimi araladım. Direkt olarak yüzüme vurduğu için rahatsız olmuştum. Ellerimle gözlerimi ovuşturdum. Olduğum yerde hafifçe dönerek Deniz'in yüzüne baktım. Kaşlarını hafifçe çatmıştı o da. Büyük ihtimalle güneş, onu da rahatsız etmişti. Düzenli nefes alışverişlerinden hala uyuduğunu anlayabilmiştim.
Elimi kaldırıp yüzüne vuran güneşin bir kısmını engellemeye çalıştım. Bu hareketimle birlikte kaşları biraz daha düzelmişti. Haline sessizce gülüp belimdeki elini yavaşça kenara koydum. Ardından ayağa kalkıp koyu renkli perdeyi kapattım. O, uyumaya devam ederken ayak uçlarımla mutfağa yöneldim.,
Önce ada masadaki telefonumdan saate baktım. On olmak üzereydi. Tezgaha yönelip kaynaması için su koydum. Su kaynarken de kahvaltılıkları masaya dizmek için dolaba yöneldim.
Okulum iki hafta önce kapanmıştı. Bu iki haftada genellikle sahaftaydım. Bugün izin günüm olduğu için sahafa gitmeyecektim. Gerçi Deniz olmasaydı bugün de gider ve Emir Amca'dan azar işitirdim.
Gün içinde Deniz'le bir şeyler yapmaya karar vermiştik. Tüm gün bizimdi. Sanırım gün içinde kardeşiyle de tanışacaktım.
Deniz, ilk tanıdığım Deniz'den daha farklıydı. Eskisine nazaran daha çok gülümsüyordu, daha neşeli hareket ediyordu. Ama yine de bir şeyi vardı, bir derdi belki. Bunu ben anlayabiliyordum ama o bana hiçbir şey anlatmıyordu. Soruyordum, her seferinde beni geçiştirecek cevaplar veriyordu. Sonra anlatacağını söyleyip hiçbir zaman anlatmıyordu. Canı bazen o kadar sıkkın oluyordu ki, gözlerindeki çaresizlikte kaybolduğumu hissediyordum. Yanımda öylece uzaklara dalıp gidiyordu. Bu durum çok can sıkıcıydı ama yine de belli etmemeye çalışıyordum.
Derin bir nefes alıp kaynayan suyla çayı demledim. Masaya yönelip eksik var mı diye kısaca göz gezdirdim. En sonunda her şeyi koyduğuma kanaat getirince odama yöneldim.
Deniz hala uyuyordu. Sırt üstü bir şekilde yatmıştı. Bir eli karnının üzerinde, diğeri de yastığın altındaydı. Gece çok sıcak olduğu için tişörtünü çıkartıp yatmıştı. Nefes alıp verdikçe göğsü havalanıyordu. Bir an nefesimin kesildiğini düşündüm. Buna engel olmak adına ciğerlerimi derin bir solukla doldurdum.
Önce cama ilerleyip perdeyi açtım. Güneş ışığı hala yatağa vuruyordu. Bu hareketim üzerine kaşları çatıldı. Aklıma gelen şeyle haince sırıttım. Yapacağım şey büyük ihtimalle hiç etik değildi ama umurumda da değildi.
Hızla koşup yatakta Deniz'in üzerine atladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bu hareketim üzerine hafifçe gözlerini araladı. Yastığın altındaki elini belime koymuştu. Uyumuyor muydu bu çocuk?
