Sizin Ana Baba Nereli? -6-

3.5K 252 27
                                    

Sezen Aksu- Kaçın Kurası🎶

Satır aralarına yapılan yorumlar>>>>>>

Sizin Ana Baba Nereli? -6-

"Açi ya ben markete gidiyorum." Ağzını yaya yaya konuştu.

"Seni gebertirim Nur." Sesim yüksek çıkmasın diye çabaladım. Bir yandan da servisin koridorunda volta atıyordum. Her ay bunun tartışmasını yapıyorduk.

Ve biz iki yıldır ev arkadaşıydık!

"Bensiz aldığın her şeyin parasını sen ödersin. Zırnık vermem, zırnık!"

Şak diye yüzüne kapattım. Nur kendini asilzade soyundan geldiğini sanıyordu herhalde. Zaten pazar alışverişini canım komşularım yapıyordu. Markette de abuk subuk şeylere para verip yarısını da bana kitleyecekti.

Ama bir Açelya yer miydi bunu? Yemezdi!

Son kez hastaların listelerini gözden geçirip hastaneden çıktım. Kafam kazan gibi olmuştu. Otobüse binerken öğrenci kartımı bastım. Ulan bu ücrette her gün artıyordu!

İki lira doksan kuruş nedir...

Eskiden bir buçuk liraydı. Yüreğim yana yana gidiyordum. Bir de ayakta! Koltukları altmış yaş üstüler kapmış, fukara, yorgun genç nesil ayakta gidiyordu. Utanmasam yere çökecektim.

Açi sen utanır mıydın?

Utanmazdım, doğru. Yere hızlıca çöktüm. Bir elimle hâlâ direğe tutunuyordum. Şaşkın bakışların eşliğinde otobüs yolculuğumu sürdürdüm.

Aklımda çocuklara bir liralık çikolata dağıtacağım gelmişti. Hayır yapmak gerekti. Allah kurtarmıştı, Karan da vesile olmuştu. Bakkaldan alırdım artık. Canımızdan da kıymetli miydi!

Bakkal sokağın başındaydı. Mahallemizde on sekiz yaş altı, on iki çocuk vardı. Siyah, babamın bile sığacağı, geniş kol çantamdan cüzdanımı çıkardım. Sekiz yıllık cüzdanım benim yegane dostumdu. Bir türlü içi dolmamıştı ki eskisin... 

Kuruşlukları hızla hesaplarken bakkala girdim.

"Hoş geldin Açelya," diyerek karşıladı beni Ahmet abi.

Yaşı elli vardı sanırım. Beni sever miydi, bilinmez... Hep bir para hesabı çekişmemiz olurdu.

"Hoş buldum Ahmet abi, hayırlı işler."

Gözlerim hemen çikolata reyonuna dadandı. Hangisinden alsaydım?

"Bu çikolataların hangisi bir liralık?"

"Alt kısımdakiler." Sonrasında ise gözlüğünün altından baktı. "Hayırdır sen gereksiz şeylere para vermeyi sevmezdin, ne oldu?" 

Yüzümün anında asıldı. Böyle şeyleri çoğunlukla eve Nur alır getirirdi. Benim de canım çekerse araklardım. Yoksa katiyen para vermezdim. 

"Mecbur kaldık..." dedim iç çeke çeke.

Elime on iki tane gofret aldım. Allah bilir bunlar bakkala kaça geliyordu. On iki lira verecektim. On iki.

Sus artık! Hayrını kaçırıyorsun!

Tamam be!

Ahmet abinin önüne çikolatalarını yığdım ve düşünmeye çalışarak ayarladığım on iki lirayı hemen önüne koydum.

Ahmet abi bir paraya bir bana baktı. Ellerini masasına yaslamış şaşkın görünüyordu. Verdik işte paranı daha fazla yakma yüreğimi!

Benim HastamWhere stories live. Discover now