Beleş Kalp Açelya -5-

3.8K 268 45
                                    

Oy ve bol bol yorum yaparsanız çok mutlu olurum. Böylece hikayemiz üste çıkabilir

Beleş Kalp Açelya -5-

Kapının açılma sesi gelmeyince birazcık rahatladım. Sessiz sessiz dualar etmeye başladım. Umarım vazgeçerler de giderlerdi. Nerede bela varsa zaten beni bulurdu! Dert yüklemelerim bir türlü son bulmuyordu.

Telefon birkaç çalışta açıldı.

"Doktor hanım,"

"Karan Bey," diyerek hızlıca konuştum "Beni takip eden sapıklar var." ağlamamı dizginlemeye çalıştım. Telefonu tutarken bile ellerim titriyordu.

Keşke böyle korkacak bir dünya yaşamasaydık...

Ama her yerde iyi ve kötü vardı. Kötü vardı ki; iyiliğin değerini arttırsın.

"Kim?! Nerdesin sen?!" Sözlerim tamamlanmadan konuştu. Sesi oldukça sert çıkmıştı. Yardımcı olurdu değil mi?

Bir daha şaka asla yapmazdım asla!

"Arşivdeyim, eski binada. Arkadaki bina yani." Kulaklarıma tekrardan adım sesleri ve gülmeler ulaştı. "Kapının önündeler..."  diyerek fısıldadım.

"Tamam. Sen sakın sesini çıkarma, telefonu açık bırak geliyorum hemen." telefon yanıma indirince içimden bütün bildiğim duaları okudum. Okurken korkudan birbirine karıştırmış da olabilirim.

Açelya düzgün okusana! Yanlış okumanın yeri mi aptal!

"Kız çıkmış olmasın lan?"

"Başka çıkış kapısı mı var?"

"Ne bileyim amk."

Olduğum odanın kapısı açıldı. Ellerimi telefonun hoparlörine dayadım ki dışarıya ses gitmesin. Ben ses olmasın diye nefes bile almıyordum. Açi ben senin getireceğin dosyanın içine... Allahım sen beni koru.

Sanırım birisi yanımdan geçmişti. Patırtı, gümbürtüler geliyordu. Kutuların içine bakıyorlardı. Dolaplardaki dosyaları yerlere atıyorlardı.

Hayvan desem hayvana hakaret etmiş olurdum!

"Burda dosyadan başka bir şey yok."

Tok adım sesleri kulağımın yanından gelirken resmen ecel terleri döküyordum. Gözlerimi sımsıkı yumup gitmelerini bekledim.

"Hadi diğer odaya bakalım."

Şükür gidiyorlar. Gidin hadi hadi. Niye ses gelmiyor? Eğer beni bulurlarsa önce birinin bacağından tutup çekerdim. Diğeri beni yakalamak isterse üzerine dosyaları hızlı hızlı atardım. Onlar yerde debelenir, kalkamaz hale gelirlerdi. Sonra ise koşarak kaçardım. 

Nesin sen Jackie Chen mi?

Aydınlık ışık yavaş yavaş karton kutunun altından sızmaya başladı. Seslice yutkundum. Kutuyu kaldırıyorlardı.

Hayat perdesi kapanıyor sayın seyirciler...

"Faremiz nereye saklanmış!"

Gözlerimi kir pas içindeki ayakkabıdan kaldırıp adamın sakallı yüzüne baktım. Daha yeni kurduğum hayaller bir bir suya düşerken tek yapabildiğim şey hakaret etmek olmuştu.

"Anandır fare."

Saçlarımı tutup geriye doğru çekince kalçamın üstüne düştüm. Dudaklarımdan anlık bir inleme kaçtı. Kaşlarım anında çatıldı. Hemen toparlayıp dik dik adama baktım. Korktuğumu belli etmeyecektim. Onlara asla kolaylık sağlamayacaktım.

Benim HastamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin