Ağa'nın Eli -19-

2.2K 200 68
                                    


Satır aralarına yorum yaparsanız çoook mutlu olurum.

İyi okumalar diliyorum 💕

Ağa'nın Eli -19-

Şanssız başım, ah Açi ah...

Kaldık mı yolun ortasında? Kapkaranlık bir de.

"Hanımefendi?"

Arkamdan bir ses gelirken yerimden zıpladım.

Orta yaşlı bir adamdı.

"Burada siyah bir araba vardı, gitti mi? Gördünüz mü?"

Adam güldü, "Sakin olun ya," elini bana doğru uzatırken üzerime doğru yürüdü. "İçeri geçin, hal çaresine bakalım."

Gözlerim iri iri ayrıldı. "Yok, ben arkadaşımı çağıracağım." telefonum da yok telepati ile çağıracaktım. Kimi çağırıyordum, arkadaşım mı vardı benim. AĞĞĞĞĞĞ! Ne yapacaktım, koşarak kaçsam nerde olduğumu bile bilmiyordum. Beni nasıl bırakıp gitmişti.

"Açelya!" elinde poşetle Karan'ı gördüm.

ULAN ULAN SEN NERDESİN!

"Karan," sesim panikli çıkmıştı. Önümdeki adam elini omzuma atacak halde kalmıştı. Karan koşar adım geldi. Hızlıca kolunu omzuma attı.

"Bir sorun mu var abicim?"

Uzun boyundan dolayı, omzunun altında kalmıştım. Adamı süzerek soru sordu. Yüzümü karşımdaki adama çevirdim.

"Yok, hanımefendi ağlıyordu yardım edelim dedim."

"Hanımefendi, benimle." tek kaşını kaldırıp konuştu. Omzumu sıkı sıkıya tutuyordu. Baya da yakışıklı yüzü vardı ama bu dağıtmayacağım gerçeğini değiştirmiyordu.

Adam giderken ona döndüm.

"Sen ağladın mı?"

"Neredesin sen! Bırakıp gittin sandım! Ben sana burada bekle hemen geleceğim demiştim."

"Bu kadar hızlı işini halledeceğini tahmin etmedim Açelya, arabayı benzinliğe çektim."

"Kirliydi içerisi hemen yaptım, çıktım."

"Niye seni bırakıp gideyim? Bir kadını yolun ortasında bırakacak kadar cani mi görüyorsun beni?"

Ağzımı açtım, geri sustum.

Çünkü ben birilerinin hayatında fazla durmam.

"Hadi arabaya geçelim."

Kolunun altından çıkıp yürüdüm. Yaklaşıp tekrar kolunu attı. Yüzüne tip tip baktım. Hayırdır koçum sen, yengene mi yürüyorsun Behlül.

"Adamlara kıl oldum."

Kafamı çevirdim ki, gözlerini çektiler. Karan gözlerini çekmeden onlara bakıyordu. Arabanın kilidini açınca bindik.

"Noğlur varsın şu araba eve."

Elindeki poşeti kucağıma koydu.

"Hangisini seversin bilemedim,"

Önüme düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Hemen poşetin içine baktım. Bir sürü sandviç almıştı. İki tane de soğuk çay. Peynirliğe elimi attım.

"Peynirli benim,"

"Benim!" dedim ondan uzaklaştırırken,

Sırıttı, "Bir peynirli daha var Açelya, paylaşımcılığın gözlerimi yaşartıyor."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 20, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Benim HastamWhere stories live. Discover now