Dilek Ayısı -16-

2.9K 235 73
                                    

Peki benim bölüm başlığına on saat gülmem...

Okuyunca siz de anlayacaksınız...

Dilek Ayısı -16-

Düştüğüm hale bak!

Kore dizilerine dönmüştük. Evleneceği adamı kanlar içinde gören doktor hanım!

Peki evleneceğin adamın bundan haberi var ?

Olacaktı, bunlar başımıza gelmeseydi...

"Kaldırın kızı, Allahım sabır!" Dedi, Karan.

"Selin'i kan tutuyordu, önce bana bir sorsaydın!" Dedim bir seksan yerde yatan Selin'e bakarak.  "Alex'e ne oldu? Burada doktor niye yok! Ben sadece bir stajyerim!"

"Hani sen..." dedi daha kapıdan girmeden önceki  kendimle övünmeme ima yaparak, "Hızlı bir ameliyat geçirdi fakat daha fazla hastanede tutamazdım. Iki kurşun yarası var. Hâlâ yaraları kanıyor."

Abisinden uzakta anlatıyor, ona bakmamak için çabalıyordu. Hızlıca ellerime eldiveni giyip önceden hazırlanmış ameliyathane bohçasını açtım. Inşallah yeterince sterildi. Hızlıca kanamayı durdurmak için karın boşluğuna giriştim.

"Bu ne böyle..." diye söylendim atılan dikişe bakarak.

"Silahla vurulma görmüyor musun?" Dedi ciddiye alarak. "Yapamıyorsan çekil!" Kapıya doğru haykırdı. "Gidin bir doktoru adam gibi kaçırın! Sedat! Beni çıldırtmayın! O gerizekaliya söyle ağaçtan insin beynini sik- tövbe tövbe!"

"Ay miyavlama sesi ondan mi geliyor? Gerizekalı bu çocuk ya." Diyerek söylenmeden edemedim.

Sonra bana çekil demesi aklıma geldi.

"Dikişe dedim onu ben! Pimpirikliliğin tutmasın bana stres yaptırma, Karan!"

Oha Açelya. Adama bağırdım o da şaşırdı. O ciddiyet benden miydi diye bir kez daha baktı. Sakın bozma, sakın bozma.

"Uzaklaş yanımdan dikkatimi dağıtma!"

Kızım iyice rollere girdin. Aferin, aferin. Karan kedi gibi uzaklaşıp tekrar duvarın kenarına gitti.

"Kan lazım. Kan grubunu biliyor musun?"

Ideal koca adayımın kanlarını üzerinden siliyordum. Ikinci karşılaşmamızı asla böyle beklemiyordum.

"Kanımız aynıydı Arh+, değişmiş olamaz değil mi?"

Üç ayda bir değişir aslında diye dalga geçmemek için kendimi zor tuttum. Şimdi kapıdan koşar aynı mı diye baktırmaya gider diye korktum. Bir de koş adamı yakala. 

"Geç şuraya kolunu aç, beni bekle."

Hızlı hızlı gitti. Üzerinde bir takım vardı. Gömleğin kolları kan olmuştu. Saçı başı dağılmıştı.

Ikinci kurşun yerine geçtim. Gözlerim iri iri açıldı. Şok ile baktım. Doktorlar bunu nasıl görmezdi! Kurşun bir atar damara denk gelmişti. Kan içe doğru akmıştı.

Müdehale etmeye başladım. Gözlerim Alex'in solgun yüzüne gitti. Lanet olsun. Tekrar kanamaya odaklandım.

"Karan," dedim düşünceli bir ses ile, "abini yaşatırsam bana ne vereceksin?"

"Onu yaşatmak zorundasın." Diyerek net bir şekilde konuştu. Sesinde korku vardı. Bu soruyu beklemiyordu.

"Durumu çok mu kötü?"

Benim HastamWhere stories live. Discover now