"Eller yukarı, donlar aşağı!"
Diyerek başlayan bir hikaye ne kadar normal olabilir ki?
Aklı hesap makinesi gibi çalışan, yürüyen atasözleri ve deyimler kitabı, zehir kızımız; Açelya Soydan.
Evliliği sadece borçlarını ödeyecek adam için isteyen, aş...
Ulan Açi, seni abisine layık görmedi bence, ondan şimdi deli rolü yapıyor.
Belime kilit yaptığı kolları açıldı. Boş boş tavana bakıyordu. Yana kayıp üstünden indim. Tarlası yanmış köylü gibi suratına baktım. Yapmayacak mıydı? Hani abisinden önemli bir şey yoktu!
"Karan," omzundan dürttüm. "Hani abinden önemli bir şey yoktu, hani ne dersem yapacaktın!"
Çingeneliği ve yüzsüzlüğü aynı anda ele aldım.
"Abini bana yapmazsan Karan," bir parmağımı kaldırıp salladım. "Vallahi kalkar giderim." tepki vermesini bekledim. Hâlâ bir seksen yatıyordu.
Zırlar gibi sesler çıkardım.
Bir anda ayaklandı.
"Yapmam."
Çıktı gitti.
Blöf yapıp birkaç merdiven indim sonra sana gerek yok, ben kendim yaparım havasıyla odaya çıktım.
Akşam Alex'in başında beklerken yanıma Selin geldi.
"Gerçekten böyle mi söyledin abla?"
Kahveden bir yudum aldım.
"Anlamayınca öyle dedim yoksa, çöpçatan demeyi düşünmemiştim."
"Yaaa, Açelya abla..." dedi boynunu bükerek.
"Ne, ne oldu?"
"Ben sizi Karan Bey ile shipliyordum..."
"O ne demek kız?" dedim mal mal bakarak. Millet de her gün ayrı bir kelime çıkarıyordu. Yeni nesille yetişemiyorduk.
"Hiçç..." dedi uzaklara bakarak.
"Hadi sen uyumaya git, ben bu gece buradayım."
"Olmaz Açelya abla bir saat sen bir saat ben nöbet tutalım."
"Öyle uykudan bir şey anlamazsın, sabaha karşı uykum gelince ben seni uyandırırım. Sen git şimdi."
Böylece kararlaştırdık. Saat zaten gece yarısı bire geliyordu. Biraz daha Alex'ciğimle sohbet ederdik. Bir süre sonra Gubse geldi.
"Kolay gelsin, doktor hanım," dedi sessizce.
"Teşekkür ederim," dedim gülümseyerek.
"Sana gecelik getirdim, bunlar hiç giyilmemiş. Karan Bey'in annesi tasarımcı, burada diktiği kıyafetlerinden."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Elinde kaldırarak gösterdiği elbiseye gözlerimi iri iri açarak baktım.
"Ay..." dedim kendimi tutamadan, "şort, tişört bir şey yok muydu? Ben bunu giyemem ki..." götüm mötüm yırtar Allah bilir ne kadar para diyemedim.
