53. Bölüm: AÇMAZ ZİNCİRİ

28K 1.8K 4.3K
                                    

Herkese selam! 🤍🧿🦌🦁

Bol bol yorum bırakmayı unutmayın lütfen. İyi okumalar!🌸

+1000🙂🙂🙂🙂

Buyurun, bölüm sizindir.🦌🦁

🦌🦁

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

53. Bölüm: AÇMAZ ZİNCİRİ

*Perdenin Ardındakiler- Uzaklara Savrulalım*

*Perdenin Ardındakiler- Beni Kendinden Kurtar* (Evet, yeniden bu şarkı, nedenini anlarsınız...)

*Cem Adrian- Ben Seni Çok Sevdim*

Yaşamımız bir film olsaydı, hangi sahnede, hangi karakterin gözlerine daha uzun bakmak için o filmi durdurup bir iç çekerdik?

Anne babamız?

Aile olarak kabul ettiğimiz herhangi biri?

Evladımız?

Ya da aşkımız?

Yaşamı bir film olsa hangi sahnede durduracağını bilmiyordu ama kimin gözlerine biraz daha fazla bakmak için durdurması gerektiğini biliyordu. Belki bu bir gereklilik de değildi, ona sevgiyle bakan o güzel ve iri gözlerin sıcaklığını bir kez daha doya doya yaşamak için filmi sonsuza dek bile durdurabilirdi.

"Ağlama artık," dedi o sırada Rana, karşısına geçip oturmuş, dikkatli gözlerle kız kardeşini izliyordu. "Böyle yaparak bir çare bulamazsın." Gözleri bir an için bahçeye kayınca, çocukların büyük salıncakla oynadığını gördü. Oylum Yiğit'in yanında oturuyordu, Oğuz ise kopardığı çimleri oyuncak kamyonetinin arkasına yüklemeye çalışırken ayağı takılıp düştü.

Yerinden kalkacak gibi oldu ama Renan ağlamaya daha şiddetli bir şekilde devam edince bundan vazgeçti.

"Ben ne yapacağım," derken genç kadının omuzları sarsıldı, uzun sarı saçları omuzlarından dökülüyordu. "Nasıl toparlayacağım bu işi?"

"Magazine düşmese bari," dedi Rana dudaklarını bükerek, "çok kötü olur, Engin daha da delirir."

Renan'ın ıslak gözleri hırçın bir bakışla Rana'yı bulunca, "Ben iftiraya uğradım," dedi bağırarak, gözyaşları ilkbahar yağmurunun ani bastırışından daha hızlıydı. Bir eliyle göğsüne vurdu ve, "Ben iftiraya uğradım," diye bağırdı yeniden. "Sen magazine düşüp düşmeyeceğimi mi düşünüyorsun?"

Rana bozulmuş gibi başını yana eğdi ve, "Biliyoruz elbette canım," dedi geçiştirmek ya da yatıştırmak için.

Daha birkaç hafta önce aynı koltukta oturan Reyhan da tıpkı Renan gibi çok öfkeliydi, onu da yatıştırmaya çalışmıştı.

"Umurumda mı?" Gözyaşlarını silip öfkeli bir hareketle saçlarını ensesinde toparladı. "Kim duyarsa duysun! Benim hayatım mahvoldu, geri kalan şeyler umurumda mı?" Burnunu çekti. Bir yandan da elleriyle oynamaya başlamıştı. "Anlamıyorum, Cihan benimle bana veda etmek için son kez görüşmek istedi. Kabul ettim çünkü vedadan bahsedince kendine bir şey yapacağını sanmıştım. Bir dost gibiydi, kötülüğümü isteyeceğini hiç düşünmemiştim. Fotoğraflarımızı çektirip neden Engin'e verdi?"

ÇEHRESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin