Doğum günün kutlu olsun Yiğit Uluhan. Bugün hem bizim takvimlerimizde, hem de onların takvimlerinde Yiğit'in doğum günü. Nice senelere, seni çok seviyorum. 🦁🧡🥼✨🎂🍰
Aşağıda uzuuun zaman sonrasından özel bir bölüm var ve henüz buralara gelmedik. Okumayayım, hevesim kaçmasın diyenler pas geçebilir, okumak isteyenler korkmayın, büyük büyük spoiler yok, duygularla dolu bir gelecek bölümü sadece.
Bu bölümü yazmayacaktım ama Yiğit'e doğum gününde verebileceğim en güzel hediyenin bu bölüm olduğunu fark ettim.
İyi okumalar! 🦌🦁🧿💫
RENGİNİ BULAN TABLOLAR
*Madrigal – Ne Zamandır Sendeyim*
*Can Bonomo – Hikayem Bitmedi*
*Sezen Aksu – Hoş Geldin*
İnsan hayattan ne ister?
Ev, son model bir araba, mutlu bir evlilik, paralı bir iş, sağlıklı çocuklar, biraz boş vakit, her akşam iyi pişmiş bir porsiyon biftek ya da belki bambaşka şeyler.
Her kafadan çıkan sese kulak vermek gerekir, insan sayısı kadar da düş vardır muhakkak, hatta belki düşler insan sayısının on ya da yirmi katıdır. Ama Rüya o an uzandığı yerden her şeye sahipmiş gibi hissediyordu kendini. Az önce bir kap sıcak süt içmiş ve minderine kıvrılmış, sahipleri tarafından pek çok sevilen mutlu bir kedi gibi ilişmişti yatağa. Nefes almadan önce bile biraz düşünüyor, göğsü azıcık hareketlense avuçlarıyla göğsüne bastırıyordu nefes seslerini yumuşatmak için.
Arada bir de parmak uçlarıyla çocuğun dudaklarına, burnunun ucuna ya da sırtına dokunuyordu, uykusunda yatıştırmak için.
Az önce simitçi geçince aklı gitmişti mesela. Hay Allah kahretsin seni, demişti yerinden fırlarken, gelecek sabahı buldun!
Balkona fırlayıp perdeleri açtığında içeri doluveren güneş çocuğun kirpiklerinin oynaşmasına sebep olmuştu o sırada.
"Biraz sessiz olsan," demişti göbeğine kadar eğilip. "İçeride çocuğum uyuyor da."
Adam başını sallamıştı anlayışlı bir tavırla, sonra simit arabasının tekerleklerini ters istikamete çevirip sitenin içinde ağır ağır yok olmuştu. Adam gittiği halde, yine de, "İçeride çocuğum uyuyor da," diye mırıldandı birkaç defa.
Camı kapattı, perdeleri yeniden örttü ama odaya geçmeden önce, "Çocuğum uyuyor," diye söylendi birkaç defa kendi kendine.
Herhalde bir insanın sahip olmak istediği her şeye sahipti o an, tüm düşleri gerçek olmuştu belki de. Bilmiyordu, üzerinde de düşünmedi zaten. Hemen çocuğun yanına kıvrıldı. O kadar sessizdi ki, kendi bile anlamadı yatağa uzandığını, havada süzülmüştü sanki bedeni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEHRESİZ
Romance"Akıp giden şu suya atlayamadığım için dünya üzerindeki tüm denizleri kuruttum. Artık hiç su yok, Alanguva. Ve biz alev almak üzereyiz." Yara almış her çocuğa ve yara almış her çocuk için. 18 Mayıs 2015.