20.Bölüm : Kapının Ardındakiler.

205K 15.1K 27.6K
                                    

Selamlar canımın içleri <3 

Bugün sizlere sadece Araz'ı okuyacağımız bir bölümle geldim, ama bu bölüm belki de hikayenin en önemli noktası. Şimdilik uzatmayacağım, bölüm sonunda görüşmek üzere ^^

Yukarıdaki müziği açmayı, beğenip yorum yapmayı unutmayın lütfen :')


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


20.Bölüm : Kapının Ardındakiler.

(Yazarın Anlatımıyla)

Araz Kayalar tek başına yürüdüğü yolların sonunda kendini bir kez daha o lanet kültür merkezinin önünde bulduğunda camdan kapıları inceleyen bir adam gördü. Araz'ın elli beş altmış yaşları arasında olduğunu tahmin ettiği bu adam gözlüğünün altından dikkatlice cam kapıları inceliyordu, bir yandan da elindeki telefonuna notlar alıyor gibiydi. Kimdi bu adam? Yoksa bu adam da buraya bir yakınını aramaya gelmişti?

Araz önce saatine baktı. Saat 23.36'ydı. Çok bir vakti kalmamıştı ama bu adamla iki kelime etmeden de gitmek istemiyordu. O akşam dışarıda durgun ama serin bir hava vardı, Araz'ın elleri her zamanki gibi ceketinin ceplerindeydi. Adamın yanına yaklaştı ve birkaç adım arkasında durdu.

"İyi akşamlar," dedi Araz önünde duran adam irkilirken, "Merkez kapalı ama birini mi arıyordunuz?"

Adam Araz'ın sesiyle irkildikten hemen sonra arkasını dönüp gözlüklerinin üzerinden Araz'ı inceledi.

"Etkinliklere bakıyordum." diye mırıldandı, "Burası bayadır kapalı galiba. Öyle mi?"

Araz o an bu adamın da kendisi gibi bir yakınını, belki kardeşini, belki çocuğunu aramak için burada olduğunu anladı. Adam gergindi, üzgündü ve çaresizlikten yorgun düştüğü fazlasıyla belliydi. Belli ki karşısına çıkan bir yabancıya yaşadıklarını bir çırpıda anlatacak kadar güvenecek biri değildi.

"Bayadır kapalı. En son bir yarışmanın seçmeleri yapılmış galiba..." dedi Araz. O an adamın bakışlarının parladığını gördü.

"Evet," dedi adam, "Ben de öyle duydum. Peki siz kimsiniz? Bir bilginiz var mı? Yani yarışma hakkında... Bir bilginiz var mı?"

Adam öyle telaş yapmıştı, öyle umut dolmuştu ki Araz içinin acıdığını hissetti.

"Bilgi arıyorum." dedi Araz bir yandan saatine bakıp bir yandan sigarasını yakarken. Saat 23.44'tü.

"Neden?" deyiverdi adam umutla, "Yoksa sizin de mi..." Ama devam edemedi.

"Benim de..." diye yanıtladı Araz sigarasını içerken, "Erkek kardeşimi arıyorum."

Adamın yüzüne gelen rahatlama hissi çok barizdi. Bir anlığına elini kalbine götürdü.

"Çok şükür. Seni karşıma Allah çıkardı," dedi, "Ben oğlumu arıyorum. Biriyle bu konuyu konuşmasam delirecektim. Ne zamandır arıyorsun? Hiçbir şey bulamadın mı? Artık aklımızı kaçıracağız."

Enkaz AltındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin