10.Bölüm : Dokuzuncu Ev.

250K 17K 1.1M
                                    

Merhaba Sevgili Sevgililerim, ben geldim, hem de bol Uraz & Kumru'lu bir bölümle geldim^^

Yukarıdaki müziği açmayı unutmayın,
oy vermeyi ve yorum yapmayı da unutmazsanız sevinirim :) 

İyi okumalar dilerim, bölüm sonunda görüşürüüz <3

Bu arada bu bölüm bana ilham veren şarkı : Ali Özsoy - ENKAZ 


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Almış başımı giderken buralardan,
sessizce ve kimsesizce, 
yolda bir enkaz gördüm."

(Ali Özsoy - Enkaz)


-

10.Bölüm: Dokuzuncu Ev.

Dokuzuncu evdeydik. Platformu neredeyse yarılamıştık ve buraya kalmaya değil yemek yiyip dinlenmeye gelmiştik. İki saat sonra buradan çıkıp onuncu eve kadar yürüyecek ve geceyi orada geçirecektik.

"Makarna suyu koyuyorum." dedi Eren eve girer girmez mutfak tezgahına doğru ilerlerken.

"Bir dakika," dedim, "Bence bu konuda bir konuşmalıyız."

"Hangi konuda?" diye sordu Eren merakla.

"Yemek konusunda. Mesleğin aşçılık olduğu için yemeklerimizi yapmak zorunda değilsin. Bunu dönüşümlü yapmalıyız."

"Doğru söylüyor." diye mırıldandı koltukta uzanan Bulut.

"Ben yorulmuyorum ki. Makarna ve sandviçten başka bir şey de yapmadım zaten!" dedi Eren gülerek, "Bırakın böyle kalsın. Bu beni mutlu ediyor."

"Mutlu mu ediyor?" diye sordum merakla.

"Telaşa kapılmamı engelliyor, stresimi azaltıyor... Bence beni kendi halime bırakın. Ben makarnalarımla mutluyum." Gülümsedim.

"Madem öyle, sen bilirsin makarna profesörü." diyerek odama doğru ilerledim.

Uraz da odasına geçmiş olmalıydı, eve girdikten sonra onu gözden kaybetmiştim. Odama girerken Uraz'ın odasının kapısında birkaç saniyeliğine durdum. İçeriden gelen sesleri dinledim. Çekmecelerini açıp kapatıyordu, ne arıyordu? Belki de sadece evi inceliyordu, diğer evlerden farklı bir yanı olup olmadığına bakıyordu. Hem ne yaptığı beni neden ilgilendirsindi ki. Derin bir iç çekip odama geçtim. Tuvalete girdim, ellerimi yüzümü yıkadım, pedimi değiştirdim ve karnımın ağrısına yenik düşüp yorganımın altına uzandım. Biraz dinlenmeliydim, ayakta durmak karın ağrımın şiddetini arttırmaktan başka hiçbir işe yaramıyordu. Yorganın altına girer girmez gözlerimin kapandığını fark ettim. Sanırım on dakika kadar uyumak bile bana çok iyi gelecekti.

Enkaz AltındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin