2.Kitap - 14.Bölüm : Atlattım Sandım.

21.9K 1.8K 638
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


14.Bölüm : Atlattım Sandım.

(Bölüm Müziği : Sufle – İyi Değilim)

İlk oyunun ardından nihayet yemek için hep birlikte uzun masanın etrafına oturduğumuzda tabaklarımızda Eren'in hazırladığı fesleğenli makarna, masada ise çeşit çeşit konserve mezeler vardı. Makarnamdan birkaç çatal aldıktan sonra limonlu sodamdan da bir yudum içtim ve ne kadar iştahsız olduğumu fark ettim.

"Artık hep makarna mı yiyeceğiz?" dedi Pelda gülerek, "Yarışmanın konseptine dahil olan bir şey mi bu?"

"Evet, başka yemek yememiz yasak." dedi Nisan oldukça ciddi bir ses tonuyla.

Nedense bu cümleyi söyleyiş şeklinden Nisan'ın Pelda'dan hoşlanmadığına dair bir hissiyat almıştım ama doğru muydu değil miydi bilemiyordum.

"Şaka tabi," dedi Eren, "Makarna bizim için bir gelenek. O yüzden makarna yaptım ama istediğiniz bir yemek olduğunda söyleyebilirsiniz, malzememiz varsa yaparım. Bu benim işim..."

Makarnamı yemeye devam ettiğim sırada gözlerim karşımdaki Bulut'un yanında oturan Uraz'a kaydı. Hiç konuşmuyordu. Yalnızca öylece yemeğini yiyordu.

"İşin diye burada yemek yapmak zorunda değilsin," dedi Nisan, "Yani istediğiniz yemekler olursa siz de yapabilirsiniz arkadaşlar. Çekinmeyin."

Başımı çevirip yanımda oturan Nisan'a baktım. Gergin görünüyordu. Bana dönüp tatlı tatlı göz kırptıktan sonra yemeğine döndü.

"İyi misin?" diye fısıldadığımda diğerleri yemek hakkında sohbet etmeye devam ediyordu. Ben Nisan'a bakarken Batıhan'ın "Ben de basketbolcuyum ama iyi yemek yaparım. Bir akşam size pizza yapayım." dediğini duydum.

"İyiyim, iyiyim." dedi Nisan, "Biraz bunaldım sanırım. Gelir gelmez oyun oynadık, ev karmakarışık oldu, yemek muhabbeti filan..."

"Yemek muhabbeti?" dedim anlamaya çalışarak.

"Konuşuruz." dedi Nisan, "Yemekten sonra birer kahve alıp bahçeye çıkalım mı? Sanki dışarıdaki ağaçlar gerçekmiş gibi yapar bir ağacın altında dertleşiriz."

Güldüm.

"Olur."

"Ama sadece biz..." dedi Nisan, "İkimiz."

Başımı salladım. Önümü dönüp yemek yemeye devam ettim. Nisan'ın benimle konuşmak istediği bir şeyler vardı belli ki. Ben son birkaç çatalımdan birini ağzıma götürürken Uraz boş tabak ver bardağı ile ayaklandı.

"Ellerinize sağlık." diyerek bulaşık makinesine doğru yöneldi.

"Kanka sen bir tabakla kalmazdın. İkinciyi yemez misin?" diye seslendi Eren.

Enkaz AltındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin