2.Kitap - 15.Bölüm : Suç Mahalli.

29.8K 2.3K 18K
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


15.Bölüm : Suç Mahalli.

(Kumru'nun Anlatımıyla)


Gece zordu. Yatakta dönüp durdum ama neredeyse hiç uyumadım. Platformun içi yapay gün ışıkları ile aydınlanmaya başladığında bir süredir kapalı tuttuğum gözlerimi açtım. Yattığım yerden doğrulup banyoya ilerledim.

Dün buraya gelişimizin ilk günüydü, bu sebeple yalnızca buraya adapte olmaya ve bir arada olmaya alışmaya çalışmıştık. Bugün itibariyle ise artık ilerlememeye başlamamız gerekliydi. İlerlememiz ve bitirmemiz gereken bir platform vardı önümüzde. Biz birbirimize adapte olmak için bir akşam harcarken belki de rakiplerimiz çoktan ikinci eve ulaşmıştı.

Ellerimi ve yüzümü havluya silerek banyodan çıktım ve kendime dolaptan birkaç parça kıyafet aldım. Bugün benim için seçilen rengi, beyazı değil siyahı tercih etmiştim. Hızlıca giyinip siyah polar montun üzerine de "889" rozetimi taktıktan sonra dolapta kıyafetlerin yanında duran "889" yazılı sırt çantasını sırtıma geçirdim.

Ayaklarımda iki kalın botla odamdan çıktığımda koridorda hemen yan odamda kalan Batıhan ile karşılaştım.

"Günaydın." dedi uykulu gözlerle gülümseyerek.

"Günaydın." dedim.

Üzerine siyah bir yağmurluk geçirmiş, çantası, rozeti, botları ve siyah şapkasıyla yola çıkmaya hazır haldeydi.

"Herkes hazırlanmış." dedi Batıhan, "Nisan az önce seni uyandırmaya geliyordu ama içeriden fermuar sesi duyunca hazırlandığını anlamış. Sona ikimiz kaldık."

Güldüm.

"Umarım diğer ülkelerin yarışmacıları bizden daha geç uyanmıştır." dedim nihayet salon ulaştığımızda.

Evin büyük kapısı açıktı, kapıdan bahçede bizi bekleyen diğerlerini görebiliyorduk.

"Hadi çocuklar!" diye seslendi Nisan.

"Merak etmeyin kahvaltıyı yolda yapacağız." diye ekledi Eren.

Kapıda belirdiğimizde gözlerim Uraz'ı aradı. Biraz ileride, ağacın altındaki bankta oturmuş etrafı izliyordu. Pelda, Alpin, Bulut, Nisan ve Eren ise kapının önünde bir aradaydı.

"Kahvaltıyı yol üzerinde güzel bir kafede yaparız diye umuyorum." dedi Batıhan.

"Daha güzeli," dedi Eren çantasının içini açıp bize gösterirken, "Eren Ayvaz sandviçleri. Ve meyve suları!"

Eren'in içi yiyecek ve içecek dolu çantasına güldükten sonra Uraz'a baktım. Ayaklanmış bize doğru geliyordu.

"Çıkıyor muyuz?" diye sordu Uraz, sesi gergindi.

Enkaz AltındakilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin