Gözlerinizi açtığınızda yıkılmış bir evde uyanacaksınız. Tek çıkış yolunuz yerin altı olacak. Kendinizi bulduğunuz çıkış noktası her bir yanı kameralarla çevrili, her yeri izlenen bir plato. Tek amacınız ise alandaki ipuçlarını takip edip evinizi bu...
Bölümü az önce bitirdim, bitirip bekletmenin manasız olacağını düşündüm ve o yüzden hemen yüklemek istedim. Umarım henüz uyumamışsınızdır. :')
Bölüm müziğini açmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar dilerim.
Bölüm Müziği : Taylor Swift - Safe & Sound
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2.Bölüm : Yedi.
Alpin... Altıncımızın ismi buydu. Salondaki yarışmacı adaylarının alkışları eşliğinde yanımızda yerini almıştı. Geriye yedinci ve sekizinci yarışmacılar kalmıştı, onları öğrenmek için ise birer güne daha ihtiyacımız vardı.
Uraz dışında herkes içinde bulunduğumuz durumdan gayet memnun görünüyordu. Amacımız en başından beri bu yarışmaya katılmaktı ve sonunda gerçek bir yarışmada gerçek birer yarışmacı olarak yer alacak ve hayallerimizi gerçekleştirebilecektik.
Gerçi hayallerim hala yerlerinde duruyor muydu bilmiyordum, bir sahnede olabilmek, dans edebilmek benim için hala bir seçenek miydi yoksa onu da birçok hayalimi kaldırdığım gibi çocukluk dolabımın tozlu raflarından birine mi kaldırmıştım?
Derin bir nefes aldım, kalabalık yeni yarışmacıyı alkışlamaya devam ederken "Kolaylaştır," dedim içimden kendime, "Bir kere de bir şey zorlaştırma... Kolaylaştır."
Gözlerim uzun uzun koltuklarda oturan insanların yüzlerinde, saçlarında, tenlerinde gezindi. Karşımızda duran, bizleri izleyen bu insanlardan ikisi daha yanımızda yer alacaktı. Kim olacaktı onlar?
Şurada oturan sarı saçlı oldukça üzgün görünen kız olabilir miydi, ya da onun birkaç sıra arkasında oturan ve Alpin'i alkışlamayan esmer yuvarlak yüzlü genç adam? Hepsinin yüzünde birer hikaye vardı. Hepsinin birer hikayesi vardı. Hepimizin olduğu gibi.
"Pekala," dedi Suat Karen önünde duran mikrofona doğru, "Yarın aynı saatte buradayız gençler. Aranızdan ikisi daha gördüğünüz bu altılı ile birlikte yerin altına inecek ve yarın o iki isimden birini yine burada, bu salonda öğreneceğiz. Katılımınız için teşekkürler, bol şans dilerim!"
