87. Bölüm "Evden Ayrılmak"

792 175 48
                                    

Yanında getirecek çok şeyi yoktu ve bavulunda okuldan getirdiği birkaç parça kıyafet vardı. Evden alınacak bir şey de yoktu. He Jin nihayet ayağa kalktı ve bir daha asla geri gelmemeye kararlıymış gibi odada etrafa baktı...

Masasındaki 7up şişesini görünce Qin Yang'ın bunu ona tren istasyonunda aldığını hatırladı, hala içmemişti. Onu da aldı ve çantasının arkasına koydu, bavulunu alıp kapıyı açtı.

Dışarıdaki ses aniden durdu ve annesi ona kırmızı gözlerle baktı, "Ne yapıyorsun! Ne yapıyorsun?"

He Jin onu umursamadı, bavulunu aldı ve dış kapıya gitti. Annesi arkasından "Nereye gidiyorsun?!" diye bağırdı.

He Jin'in babası da şok olmuştu ve kolunu çekti, "He Jin! Ne yapıyorsun? Sakinleş!"

He Jin babasına baktı, onun da gözleri kırmızıydı, "Böylesine mantıksız birinin önünde sen sakinleşebilirsin, ben yapamam."

Kadın tekrar bağırdı, "Mantıksız olduğumu mu söylüyorsun? Bana tam olarak söyle, en sonunda mantıksız olan kim! Yalan söyleyen kişi sensin!" Eşyaları He Jin'e doğru fırlatmaya başladı, masadaki çay fincanı, sandalye minderi, raftaki fotoğraf çerçevesi vs...

He Jin artık umursamıyordu, kapıyı açtı ve dışarı çıktı...

Babası da kontrolden çıkmıştı. "He Jin! Sinirli olma! Annen ciddi değil, sadece katlan ve bırak öylece geçip gitsin!"

Bayan He yardım eden biri olduğunu duyunca hemen sesini yükseltti, "Bırak gitsin, bırak gitsin! Eğer buna cesaretin varsa, asla geri gelme!"

He Jin başını salladı, kalbi evet diyordu, çoktan kadının istediği de buydu zaten...

Kapıyı çarptığında He Jin geri dönmemek üzere ayrıldı. Arkasında bir sessizlik olmuştu. Sonra annesinin ağladığını duydu. He Jin merdivenlerden inerken ses artık duyamayacağı ana kadar gittikçe zayıfladı.

Hiç yumuşamış gibi hissetmiyordu ve annesinin ağlamasından da etkilenmemişti. Kendini tamamiyle mutsuz hissediyordu.

Babası annesine bakabilirdi, umursamamasının sebebi buydu. Böylesi daha iyi olabilirdi, He Jin annesiyle yüzleşmekten korkmuyordu ama babası için endişeleniyordu. O dürüst adam zayıf olmaktan başka yanlış bir şey yapmamıştı.

Babası gibi olmak istemiyordu, geri kalan hayatında o kafeste hapsolmak istemiyordu

Yeni yılın ikinci günü, saat sabah 7'de hava çok soğuktu. He Jin dün gece sadece bir saat uyumuştu ve şu anda üşümüş ve acıkmıştı.

Birçok dükkan henüz açılmamıştı ve otobüs de hizmete girmemişti. He Jin bir taksi görmeden önce yarım saatten fazla bir süre için yalnızdı. Taksiye binip sürücüye "Tren istasyonu." dedi.

Sürücü ona baktı. "Genç adam, okuyor musun çalışıyor musun ki bu kadar erkenden trene biniyorsun?"

He Jin soruyu basit bir "hmm" ile cevapladı. Sürücü onun depresif göründüğünü ve sohbet etmek istemediğini görünce susması gerektiğini anlamıştı. Tren istasyonu yolunda He Jin'in bilekliği titredi, babasıydı.

He Jin açtı ve babası endişeyle nerede olduğunu sordu, He Jin "Okula geri dönüyorum." dedi.

Adam "Geri gel, yılbaşında tren yok ve bilet de kalmadı. Annenin karakterini biliyorsun, sadece katlan işte..." dedi.

Waiting For You OnlineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin