149. Bölüm "Bir Daha Söyle"

530 105 41
                                    

"Ne oluyor be?" He Jin garip ve biraz endişeli hissediyordu. Son zamanlarda kimseyi gücendirmemişti, değil mi? Yoksa Müdür Xu olabilir miydi?

Bunu düşünürken Müdür Xu geldi, "Xiao He, yalnız mı yiyorsun?" Neredeyse kırk yaşında, büyük bir göbeği olan bir adamdı. He Jin'in önüne oturdu ve yüzünde şüpheyle "Neden başvurumu reddettin?" diye sordu.

Yüzünde bir gülümsemeyle kendisine bakan adamın, ona saldırgan bir mesaj atan kişiyle bağını gerçekten kuramamıştı.

He Jin kibarca, "Müdür Xu, reddettiğimden değil, sadece prosedürü izleyerek yapıyordum." diyerek cevap verdi.

Müdür Xu, "Okudum, şartları yerine getirmediğimi yazmışsın. Bana ne hakkında olduğunu söyle, sonra değiştirip tekrar göndereyim."

He Jin kaşlarını çattı, "Bahsettiğiniz bilgisayarla ilgili olarak, Xiao Li'nin bir şirket tarafından kontrol etmesini istedim ve bana hepsinin hala iyi çalıştığını söyledi."

Müdür Xu biraz utanmış görünüyordu, sinsice etrafına bakıp sesini alçalttı, "Xiao He, zaten öyle büyük bir kırmızı paket almışken bence yaptığın şey pek uygun değil. Ayrıca, istediğim şey o kadar büyük bir şey de değil. Neden bu seferlik izin vermiyorsun? Aynı departmanda çalışacağız ve ihtiyacın olduğunda ben de sana yardım edeceğim."

He Jin şaşırmıştı, "Ne kırmızı paketi?"

Müdür Xu'nun gözleri büyüdü, "Dosyana koymamış mıyım?"

He Jin, "Xiao Li bana sizin dosyanızı verdi ve aldığımda sadece bir dosya vardı, başka hiçbir şey yoktu. Olsaydı bile onu kabul etmezdim."

Müdür Xu'nun yüzü solgunlaşırken dudaklarını hafifçe oynattı, "Xiao He, hiç çok dikkatli ya da saf olmaman gerektiğini, yoksa tek bir dostunun ya da arkadaşının bile olmayacağını duymadın mı? Sen...ve senin kişiliğin.. Bunu iyice düşünmeni öneririm." Cümlesini bitirdikten sonra yüzünde kızgın bir ifadeyle ayrıldı.

He Jin ne dediğini anlamamıştı. Eğer bu "tehdit edici" mesaj az önce gönderilmiş olsaydı, Müdür Xu'nun neden bu kadar kızgın olduğunu anlayabilirdi, ama açıkça ondan önce gönderilmişti. O zaman neyle ilgiliydi?

Ofise döndükten sonra He Jin, biraz güvensiz bir şekilde Xiao Li'ye sordu. Xiao Li elini salladı ve "Neden bahsediyorsun? Hiçbir şey görmedim!" dedi.

He Jin'in kontrol etmesi gereken bir sürü belge ve rapor vardı. Daha fazla olayın içine girmeyi planlamıyordu. Sonuçta doğru olanı yapıyordu ve kimsenin bela aramasından korkmuyordu.

Onunki gibi küçük şirketler için, kötü niyetli herhangi bir gence kolayca rüşvet verilebilirdi ama He Jin yapmazdı. Bu belaya bulaşırsa tamamen durdurmanın bir yolu olmazdı, çünkü diğer taraf doğal olarak onu kontrol edecek bir şeye sahip olacaktı. Ayrıca bir şeyler ters giderse He Jin de sorumluluk üstlenmek zorunda kalacaktı. Müdür Xu'nun yöntemi de en akıllıcası değildi, avantaj elde etmek istese bile daha iyi bir yol düşünebilirdi. Aklı başında birinin onun hilelerinin ne olduğunun farkına varması çok uzun sürmezdi.

İşten sonra He Jin, Duan Shurong tarafından seçilen restorana gitti. Uzak değildi ve oraya yürüyerek 15 dakikada varabilirdi. Bir Siçuan restoranıydı.

Duan Shurong çoktan oradaydı. He Jin'in iki hediye kutusu taşıdığını görünce garip bir şekilde, "Bunlar ne? Şirketten mi?" diye sordu.

Waiting For You OnlineWhere stories live. Discover now