135. Bölüm "Çin Sevgililer Günü"

575 113 40
                                    

O gece Qin Yang, He Jin'i işten alıp hemen bu haberi verdi.

"Henüz teklifi kabul etmedim, düşünmem gerekiyor dedim." Qin Yang direksiyonu tutmuş hafifçe döndürüyordu. Sesinde belli bir gurur vardı, özellikle de maaştan bahsederken. He Jin'e heyecanla, "Şirketin yüzü olmak bana yılda altı milyon, 2 yılda 10 milyon kazandıracak. Ayrıca bu daha vergi dahil olmayan miktar. İlk sıra ünlülere ödedikleri miktarla aynı olduğunu duydum. Çekimler üç günden fazla olmayacak. Biraz tereddüt ettiğimi görünce istersem herhangi bir öneride bulunabileceğimi söylediler."

Altı milyon...!

He Jin o kadar şaşırmıştı ki ağzını kapatamadı. Kendi stajıyla ayda 4000'den daha az maaş alıyordu. Mezun olduktan sonra kalıcı bir sözleşme imzalasa bile yılda 100.000 ile başlayacağını duymuştu. Ancak Qin Yang'ın durumunu görünce... O sadece oyunda bir ev sahibi olarak ayda 200.000 kazanabiliyordu. Şirket yüzü olarak ne kadar kazanacağını duymak daha da şok ediciydi. 6 milyon, bu miktarı kazanmak için bir insan ne kadar önemli olmalıydı?

He Jin çok çalışarak yavaş yavaş Qin Yang'a yakın bir seviyeye ulaşabileceğini düşünmüştü, ama şimdi Qin Yang gibi kutsanmış biriyle karşılaştırılmanın hiçbir yolu olmadığını, sadece onu uzaktan izleyebileceğini kabul etmesi gerektiğini fark etmişti.

"Ee, ne düşünüyorsun?" Qin Yang başını eğip He Jin'e baktı, yakışıklı yüz hatları özellikle pencerenin dışından içeri yansıyan sokak ışıklarının altında ışıl ışıl parlıyordu.

Qin Yang He Jin'den tavsiye istiyor olmasına rağmen düşünceleri ve kararı apaçık yüzüne yansımıştı. Bu işle kesinlikle ilgileniyor ve yapmak istiyordu.

He Jin buna ne derdi? İtiraz eder miydi? Onu kötü hissettirir miydi? Tabii ki hayır.

He Jin, Qin Yang'ın kendisini insanlara ifşa etmesini gerçekten istemiyordu, çünkü bundan kendisi de etkilenecekti. Üniversitede yayılan dedikodulardan sonra dersini çoktan almıştı. Hua Üniversitesi'nde hala nispeten akademik bir hava hakimdi ve daha bir ay olmuş olsa da taşındıktan sonra söylentiler ortadan kaybolmuştu. Ancak ülke çapına yayıldıklarında netizenler arka planlarını araştırmaya başlarsa ne yapabilirlerdi ki?

Ama bir düşününce de 20'li yaşlarındaki bir genç nasıl olur da para ve şöhret arzusu duymazdı? Qin Yang çok büyük ve ender bir fırsatla karşı karşıyaydı ve He Jin sırf korktuğu için ondan vazgeçmesini isteyemezdi. Eğer böyle bir şey olursa çok bencil olduğu için kendini suçlardı.

He Jin'in derin düşüncelere daldığını gören Qin Yang, "Ünlendikten sonra sorun çıkacağından endişeleniyorsun, değil mi? Aslında ben de bunu düşündüm, endişelendim de. Ama artık endişelenmiyorum. Dünyada pek çok başarılı insan var, her gün röportajlara dergilere çıkıyorlar, onlar da oldukça iyi yaşamıyorlar mı? Bence toplumun en üst düzeyine çıktığımız zaman istediğimiz hayata sahip olabiliriz asıl."

Qin Yang'ın sözleri geleceğe yönelik büyük heveslerini açıkça yansıtıyordu. Yükselmek ve başarılı bir insan olmak istiyordu. He Jin'in yolunda engel olması için hiçbir nedeni yoktu.

"Yapmak istiyorsan... yap." He Jin, içinden gelmese de Qin Yang'a gülümsedi. Onun için bunu söylemek oldukça zordu.

Qin Yang gerçekten çok mutluydu. Bir eliyle direksiyonu tutarken diğer elini He Jin'i tutmak için uzattı, "Tatlım, güven bana."

He Jin bakışlarını dışarıya çevirirken kulakları kıpkırmızı olmuştu, "Bu kadar iğrençleşme."

He Jin sokak ışıklarını ve arabaları izlerken endişeliydi. Yüzeyde iyi bir şey gibi görünüyordu ama He Jin daha yeni sahip olduğu sakin hayatın sadece kendini kandırmasının bir sonucu olabileceğini hissediyordu.

Waiting For You OnlineWhere stories live. Discover now