95. Bölüm "Hiçbir Şey Söylemedim Farz Et"

784 168 21
                                    

He Jin'in başı Fire'ın ona söylediği şeyden neredeyse patlıyordu, beklediği şey sonunda gelmişti...

Aslında He Jin, oyundaki bebeklerinin doğumundan beri ilişkilerindeki değişimi apaçık hissetmişti. Oyundan gerçekliğe, sanal aşktan gerçek sevgiye yayılmıştı. Ayrıca geceleri birbirlerine eşlik etmeye, zor anlarda birbirlerini önemsemeye başlamışlardı. Para bile dahil olmuştu... Aslında sınırı aşmışlardı, ve He Jin bundan keyif alıyordu. Fire'a hayranlık duyuyordu, ama yine de gerçekte bir ilişki kurmaya cesaret edemiyordu. Her şeyi görmezden gelmesinin sebebi buydu. Bencilce Fire'ın samimiyetini almanın keyfini çıkarıyordu.

He Jin, bir gün bu ilişkide köklü bir değişiklik olacağını açıkça biliyordu ve işler kontrolden çıkmaya başlayacaktı. Ama böyle bir değişikliğin bu kadar çabuk olmasını beklemiyordu.

"Senin için işleri zorlaştırıyor muyum?" He Jin'in uzun süredir cevap vermediğini gören Fire sonunda sordu.

He Jin ona baktı ve eskisi kadar sakin davranamadı, "Biz...daha önce dememiş miydik...oyun oyundur diye..." Bu sözleri güçlükle söylemişti. Ve gerçekte ne demek istediğini söyleyemediği için neredeyse bu kelimeleri zorla çıkarmak zorunda kalmıştı. Fire ile bu ilişkiyi geliştirmek istiyor ve bu kişiyi daha çok tanımak istiyordu. Öyle olsaydı, aynı sese sahip belirli bir kişiden etkilenmesi gerekmezdi...

"Üzgünüm, eğer gerçekte olursa ben yapamam." Ama söylenen sözler kulağa çok kararlı ve mantıklı geliyordu.

"Neden?" Fire kaşlarını çattı, üzüntüsünü ve hayal kırıklığını gizleyemedi. Sesi kulağa biraz çaresiz geliyordu, "Heteroseksüel olmandan dolayı mı? Öyle misin?"

He Jin bu soruya cevap vermedi ama yalvarır bir tonla "Sadece oyunda... öyle olamaz mıyız?" diye sordu.

Fire depresif bir ifadeyle, "Ya ben yapamam dersem?" dedi.

He Jin afalladı ve Fire'a baktı, korkmuştu.

Fire, "Hua Üniversitesi, değil mi? Okulunuzda He Jin adında kaç erkek var? Hatırlıyorum da benden bir yaş büyüksün, o zaman 3. sınıfta mısın? Seni bulmak kolay olmalı. Eğer ısrar edersem, o zaman sen nasıl..."

"Yapma!" He Jin panik içinde onun sözünü kesti, "Bunu yaparsan seninle bir daha konuşmam. Ve oyunu bırakırım!"

Fire derin bir nefes aldı, o kadar sinirliydi ki yüzü bembeyaz oldu. He Jin'in bu "Oyunu bırakacağım" stratejisini onu tehdit etmek için kullanmasını hiç beklemiyordu. Kendi kendine düşündü, He Jin, onun Qin Yang olduğunu bilseydi onunla konuşmayı keser miydi?

He Jin, sözlerinin biraz kırıcı olduğunu fark etmiş gibiydi. Sonunda, "Fire, beni dinle. Aslında benden hoşlandığını söylediğin andan beri kafam çok karışık. Beni sevmene ne sebep oldu? Beni sekiz yıldır beklediğini söyledin ve bunu duyunca şaşırdım. Bu da beni suçlu hissettirdi. Bu yüzden oyunda bunu telafi etmek ve seninle oynamak istedim... Ama sekiz yıl önce bile o kadar yakın değildik. Bazen beni o kadar tanımadığını düşünüyorum, aynı şekilde ben de seni öyle. Gerçekte ben sıradan biriyim, belki sen de öylesin ama internet bizim için birbirimizi sanal bir figür olarak hayal etmeyi mümkün kıldı. Bu nedenle, bana olan hayranlığın da sadece bir tür inat olabilir..." diye açıkladı.

Fire, He Jin'in açıklamasını dinlemeyi komik buldu ve, "Yani, sence sevdiğim 'Ah Jin' sen değil de benim hayal ettiğim 'sen' misin?" diye sordu.

Waiting For You OnlineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin