Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
𝔑𝔬𝔱 𝔞 ℌ𝔢𝔯𝔬
Chris'in ekibinde görevli adamlardan birisin, ona karşı bir şeyler hissettiğini açıkça belli etsen bile Chris'in sert duvarları arasında seninle aynı duyguları paylaşmadığına artık eminsin. Göreviniz Baker evindeki olayların sonlanması ardından The Connections adına çalışan Lucas Baker'ı yakalamak için Blue Umbrella tarafından gönderilen dört kişiden birisin. Ne var ki, tuzağa düşmüştünüz ve seninle birlikte üç kişi de yakalanmıştı. Neler olduğunu bilmiyordun? Lucas bir psikopattı. Onlara işkence ettiğini biliyorsun aynı sana yaptığı gibi. Seni ellerinden duvara çivilerken ne kadar eğlendiğini biliyorsun. O bilgisayarıyla uğraşırken, sanki bir tablo gibi sana bakıyordu.
"Y/N Y/L/N, BSAA'da görevli. Aileni Racoon City'de yaşanan olayda kaybettin. Abin bir S.T.A.R.S çalışanıymış. Ov Nemesis saldırısında öldüğü rapor edilmiş."
"Ne istiyorsun? Bırak..."
"Sizi kurtarmaya gelmiş olan birisi var. İşlerime engel oluyor. Hem Y/N biraz eğleniyoruz. Eğlence sevmez misin?"
"Öleceksin Lucas."
Ellerinin acısını unutalı çok olmuştu. Bir süreden sonra vücudun artık buna alışıyordu. Lucas yerinden kalkıp yanına yaklaşmaya başladığında korkun tavan yapmıştı.
"Onun koluna bir bomba yerleştirdim biliyor musun? Ama hala çok inatçı. İlk adamın kafası patlarken bayağı eğlenmiştim gerçi. Senin güzel yüzüne yazık etmeyelim şimdi." Bilgisayarına tekrar döndüğünde sevinçle konuşmaya başladı.
"Chris Redfield, fazlasıyla çetin çıktı."
Ekrana baktıktan sonra sana tekrar döndü.
"Diğer adamınızı buldu. İşin en eğlenceli kısmı şimdi. İzlemek ister misin Y/N?"
"Yapma..."
"Oo üzülme, zevkle izle."
Adamın boynundaki bombayı etkinleştirmek için elindeki düğmeye bastığında kahkahalar atarak sana döndü.
Karşındaki bu adam iki adamın boynuna bomba yerleştirmişti, diğerinin ise başını kesmişti. Şimdi ise sana gülerken korkmamak elde değildi. Chris'in seni kurtarmasını ümit etmekten başka şansın yoktu.
....
"Ölmelisin artık Redfield. Kimse bu yangından kurtulamaz."
Kafanı kaldırdığında ekranda gördüğün bedene bakıyordun. Büyük bir patlama olduğunda tüm görüntüler karıncalandı.
"O artık ölü bir adam Bayan Y/S/N. Seninle çok eğleneceğiz. Kart oyunu sever misin? Bence seversin."
Yüzünü maskene daha da yaklaştırdığında korkuyla yutkundun.
O anda etrafın bir anda aydınlanmasıyla Lucas senden uzaklaştı. Etrafa baktığında gördüğü kişiyle gözleri korkuyla açıldı.
"Redfield, sen hala nasıl hayatta olabilirsin? O patlamada ölmeliydin."
"Senin için geliyorum Lucas. Yalnızca sen ve ben..."
"Y/N'nin elimde olduğunu biliyorsun öyle değil mi? Oksijensiz ne kadar dayanabilir?" Yüzündeki maskeyi indirdiğinde nefes almayı bıraktın. Etraftaki zehirli havayı solursan öleceğini biliyorsun. Lucas koşarak uzaklaştığında yere bıraktığı maskeyi görebiliyordun.
"Lanet herif!" diye odaya dalan Chris hızla Lucas'ın yere attığı maskeyi bulduğunda koşarak yanına gelip maskeyi taktı.
Derin nefes alırken gözlerini açtın.
"Kurtarmaya geleceğini biliyordum kaptan."
Chris, ellerindeki çivileri sökmeden yavaşça asılı olduğun duvardan yere indirdiğinde ellerine bakıp onları nasıl çıkaracağını düşünüyordu.
"Onun peşinden gitmelisin. Kaçmasına izin veremezsin. Ben bir yere gidemem zaten."
"Senin için döneceğim."
"Biliyorum."
Lucas'ın peşinden gittiğinde onu beklemeye başlamıştın. Ne kadar sürdü bilmiyordun ama silah sesleri kesildiğinde sarsıntı da son bulmuştu. Dayanacak gücün kalmamıştı ve gözlerin kapanıyordu.
"Ne yapmam gerekiyor? Ellerindeki dokuların hasar gördüğüne eminim." Bir müddet karşı tarafı dinleyen Chris tekrar konuştu. "Başka yolu olmadığına emin misin? Çivileri çıkardıktan sonra yapmam gereken sadece bir iğne mi?"
Chris yanına diz çöküp derin bir nefes aldı ve hemen akabinde çivileri tek seferde çıkardığında bedenin acıyla birlikte aniden gerildi ve başın yana doğru düşecekken Chris seni tuttu. Bedenini kucaklamadan önce koluna bir iğne yapmıştı.
"Benimle kalmalısın Y/N. Konuşacak çok önemli bir konumuz var..."
