𝓚𝓪𝓻𝓵 𝓗𝓮𝓲𝓼𝓮𝓷𝓫𝓮𝓻𝓰

388 28 16
                                    

Bu bölüm ilhamın gelmediği bir anda yazıldı. Lütfen kusura bakmayın!

Karl diyince aklıma köyden başka bir şey gelmiyor sorry!!!!

Karl diyince aklıma köyden başka bir şey gelmiyor sorry!!!!

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

𝔗𝔥𝔢 𝔓𝔯𝔦𝔰𝔬𝔫𝔢𝔯

"Karl, lütfen! Sakin ol!"

Bağırışları fabrikayı doldurduğunda kapının önünde korkuyla ona bakıyordun. Ne zaman Miranda ile buluşsa sonunda böyle öfke patlaması yaşıyordu.

"Nefret ediyorum! Ondan, kardeşim diyen o ucubelerden, hatta kendimden bile..."

"Karl!"

"Uzak dur benden! Bıktım artık! Senden, senin saçma sapan uysal tavırlarından bıktım artık! Ne istiyorsun benden?"

Karl'ın dağınık haline baktın. Sözlerinin öfkeyle söylediğinin farkındaydın. Ama kırılmıştın.

"Özür dilerim ben... Sadece..." Elin yavaşça karnının üzerinde gezdirdin ama sonra toparladın. "Sadece, Dimitrescu kalesine geri döneceğimi söylemek için gelmiştim."

"Y/N?"

Arkanı dönmüştün ve onun seslenişine kulak asmadan yürümeye devam etmiştin. Arkandan biliyordun öfkeyle dağıtıp yıkmaya devam ediyordu.

...

Karl'ı görmeyeli yedi ay olmuştu ve karnının belirmesiyle beraber daha bol giyinmeye başlamıştın. Annenin kan yeteneği sayesinde ikinci varlığı daha ilk günden fark etmişti. Annende kız kardeşlerin de bu durumu diğer lordlardan saklama konusunda fazlasıyla temkinliydi. Mother Miranda'nın ne yapacağını kimse kestiremiyordu.

Yatağında elinde kitabın sessizce okumaya devam ederken annenin ayak seslerini fark etmiştin. Bazen bir çocuk gibi annen seni kollarında taşıyordu. Özellikle de son birkaç gündür ciddi sancılarından sonra daha temkinliydi. Kapının tıklatılmasılmasıyla birlikte kitabını bıraktın.

"Y/N!"

"Anne? İçeri gel!"

Annen dev cüssesiyle içeriye girdiğinde gülümsedin ama yüzünün hali gülümsemeni soldurmuştu.

"Bir şey mi oldu anne?"

"Y/N, Mother Miranda seni çağırıyor."

Korkuyla elin karnına gitti. Karnın o kadar belirgindi ki, artık bol giysiler kapatmaz olmuştu. Sakin olmaya çalıştın. Neden çağırmış olabileceğini düşündün.

"Ben nasıl giderim anne? Karnım... Hem neden çağırıyor?"

"Bilmiyorum tatlım ama gitmeliyiz!"

Sakince başını salladın. Yapacak bir şeyin yoktu. Son iki aydır saklanmaya çalışmıştın ama Miranda'dan artık kaçamazdın. Oldukça bol giyinip annenin elini tutup sıcak şatodan soğuk havaya bırakmıştın kendini. Durumunu öğrendiğinde nasıl bir tepki vereceğini düşünüyordun? Ya da Karl ne hissederdi?

Resident Evil One Shotsحيث تعيش القصص. اكتشف الآن