𝓐𝓵𝓫𝓮𝓻𝓽 𝓦𝓮𝓼𝓴𝓮𝓻

739 36 0
                                    

Çeviridir! Çeviri bana aittir!

Çeviridir! Çeviri bana aittir!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𝔜𝔬𝔲 𝔞𝔯𝔢 𝔪𝔦𝔫𝔢

"Yani, bu sensin, Y/N!" Boğucu odada bir ses yankılandı. Bağlandığın sandalyede başını kaldırıp baktığında karşında çok çekici bir kadın gördün. Tenine yapışmış krem rengi çok seksi bir elbise giymiş, saçlarını sıkı ve düzgün bir topuz yapmıştı.

"Ben öyle olduğumu düşünüyorum!" dedin alaycı bir şekilde ona bakıp oturduğun sandalyede mümkün olduğunca daha yayvan oturarak. "Peki ya sen?" Seksi vücudunu baştan aşağı inceleyip aldırış etmeden başını kaldırıp tavana baktın. Yanan tek lambaya bakıp kadına geri baktın. "Dur ben tahmin edeyim, Excella Gionne olmalısın." dudaklarını büzdün ve ona üzülür gibi baktın. "O piçe bulaşmakla büyük bir hata yaptın!"

Sana doğru geldi ve elini kaldırıp hızla yüzüne bir tokat attı. Başın şiddetle yana savrulduktan sonra hafifçe kıkırdadın. Böyle ufak bir şeye tepki verebileceğini düşünmemiştin. Yüzüne düşen saçlarını üfleyip kadına bakıyorsun. Excella öfkeyle parmağını sana doğrultmuştu. "Onun hakkında böyle konuşma!"

"Oo, sanırım sinirlerin bozuldu!" Sesindeki alaycı tını hiç kesilmeden konuşuyorsun. "Ama sonra uyarmadığımı söyleme!" Son cümlede ciddiyeti ele alarak konuşmuştun. "Sözlerimi dikkate al, o senin ölümün olacak!"

"Albert ve ben birlikte olmak için yaratıldık. Uroboros virüsü çıktıktan sonra bu dünyanın hakimi olacağız, göreceksin. Bunu sana kanıtlayacağım."

"Eh, onu o kadar uzun süre tanımıyorsun ha!" Kaşlarını kaldırarak baktın. Dudağının üzerindeki kanı hafifçe yalayarak gülümsedin. "Albert'ı çok eskiden tanıyorum. Umbrella'da birlikte eğitim gördük, Racoon City'de birlikte çalıştık ve o lanet virüsleri almasına yardımcı oldum. O adamı avcumun iç gibi biliyorum. O bilmiyor belki ama ben biliyorum. O kendinden başkasını sev-"

"Seni kaltak!" Tekrar üzerine yürüyüp tokat atmak üzereydi ki birisi onu durdurdu.

"Excella!" Tanıdık, pürüzsüz erkeksi bir sesti bu. Karşındaki kadın hızla sesin duyulduğu kısma dönerken sen yalnızca onu izlersin. Biraz daha yaşlı görünüyordu, yüzündeki çizgiler belirgindi, teni eskisinden daha da bronzdu. Ama hala aynı havaya sahipti. Aynı ton kıyafetler giyiyordu ve saçları daima jöleliydi. Bu sefer değişiklik yapıp gözlüklerini takmamıştı.

"Serumla ilgili sorunlar var, benim için onları kontrol edebilir misin?"

"Tabii ki!" Hiç ikiletmeden onaylamış ve senin olduğun kısma hiç bakmadan odadan çıkmıştı. Hafifçe gülümsedin. Bu kadın aşk hastası zavallı bir köpekti.

"Tanrı aşkına o kadına ne yaptın?"

"Seni buraya onun hakkında konuşmak için çağırmadım." dedi senin sorunu görmezden gelerek.

"Ne istiyorsun Albert? Anlaşmamız yıllar önce tamamlandı." dedin, ama seni tekrar kendi kurnaz işlerine karıştırmak isteyeceği gerçeğini düşünerek rahatsız oldun.

"Ah öyle, bunu hiç unutmadım." Sana yaklaşırken sırıtıyordu. Rahatsız olduğunu belirtirken, senden bir adım ötede duruyordu. "Seni buraya getirmemin nedeni bu değil."

"Hımm!" dedikten sonra ondan biraz da olsa uzaklaşmak için geriye yaslanıyorsun. Hemen ardından gözlerin odayı tarıyor. Harabeye benzeyen bu yerde -hatta arkasında lahit bile vardı- niyetinin iyi olduğunu düşünmek imkansızdı. "Evet neden buradayım? Yoksa beni diri diri gömecek misin?" Yüzüne alaycı bir gülümseme yerleştirdin.

"Excella benim yanında yeni dünyaya hükmedeceğini düşünüyor, ama o benim kraliçem değil." Eldivenli eli nazikçe yanağına dokundu. Baş parmağı yavaşça yanağını okşadı. "O sensin!"

Kıkırdadın ve elin yavaşça kemerindeki çakıya ulaşmaya çalışırken ondan uzaklaşmaya çalışıyordun. "Bu çok tatlı, Albert. Ama ikimizde biliyoruz ki, bedavaya bir şey teklif etmiyorsun!"

"Hala sana olan hislerimden şüphe ediyorsun!"

"Hadi canım, evet!" dedin ardından alaycı tonunu bir kenara bırakıp kaşlarını çattın. "Sayamayacağım kadar adamı yarı yolda bıraktın Wesker, sana güvenmemi bekleme!" İpi bileğinden kesmeye başlamıştın.

"Sen onlar gibi değilsin. Biz o insanlardan çok daha iyiyiz." Sonunda ipleri kesmiştin ve çakıyı daha sıkı kavradın doğru bir anda ona saldırmak için bekliyordun. Tekrar onun karmaşasına süreklenmeyecektin. Normal bir hayat istemiştin, sıradan insanlar gibi yaşamak ve onu senden almasına izin vermeyecektin.

"Beni bir daha bu bok çukuruna çekmene izin vermeyeceğim." Çakıyı çevirdin ve kaburgasına saplamak için ayağa kalktığında, eli hızla elini kavradı. Bileğini acı bir şekilde bükerek elindekini düşürmeni sağladı. Seni çevirdi ve kendine çekti. Sırtın onun göğüsünde, derin nefesler alıyorsun. Ondan uzaklaşmak için çırpınmaya başlamıştın ama bu seni daha sıkı kavramasına neden oldu!

"Bir daha gitmene izin vermeyeceğim anlıyor musun? Kafanı bununla doldursan iyi olur, sen benimsin Y/N ve bunu kabul etsen iyi olur!"

Resident Evil One ShotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin