KURAL 17: Kördüğümü Çöz!

225 26 16
                                    

Plânlarımda yeni bir bölüm atmak yoktu ama bu sezonu bayramdan önce bitirmek istiyorum. İyi okumalar!

Medya: Bölüm Spoiler

♣️♣️♣️♣️♣️♥️♣️♣️♣️♣️♣️

Bazen olaylar öyle bir sarpa sarar ki kaçınılmaz sonun gerçekleşmesine hiçkimse engel olamaz. Son, geldiği andan itibaren her şey daha çok karmaşıklaşır ve sonunda bir kördüğüm oluşur. Düğümlerin şahı da denilen kördüğümü çözmek ise neredeyse imkansızdır. Bende bir kördüğümü çözmeye çalışıyordum ama her çözdüğüm düğüm başka bir tanesinin düğümlenmesine sebep oluyordu. Ne yaparsam yapayım olacak olayları engelleyemiyordum.

''Meriç, sen ciddi misin?'' dedim. Gözü dönmüş hali beni korkutmayı başarmıştı.

''Şu halime baksana!'' diyip kendini gösterdi. ''Oyun oynuyor gibi mi görünüyorum, ha! Gayet ciddiyim. Gözümü kararttım diyorum sana, anlamıyor musun?'' 

Bir  o tarafa bir bu tarafa gergin bir şekilde yürüyor, ara ara da benim üstüme yürüyordu. Kaç gündür okula gelmiyordu ve açıkçası altından böyle bir şey çıkmasını beklemiyordum.

Bütün bunların öfkeyle kurulmuş cümleler olduğunun farkındaydım. Öfkesi geçince ne yaptığını daha iyi anlayacaktı. Pişman olacağı şeyler yapmasını istemiyordum.

''Meriç, delirme bak lütfen. Cengiz ölürse senden bilirler.'' dedim. Onu bir şekilde bu işten vazgeçirmem gerekiyordu. Olaylar beni de aşıyor, tehlikeli bir boyuta erişiyordu. Bir şekilde sonlandırmalıydım. Meriç sinir bir şekilde gülümsemedi ve bana doğru yaklaştı.

''Yok, senden bilirler.'' dedi gevşek bir şekilde. Kaşlarımı çattım. Ne dediğini anlamamıştım.

''Ne diyorsun sen?'' dedim. Biraz daha yaklaştı.

''Aranızdaki antlaşmadan haberim var diyorum. Bütün haklar senin üzerinde ve o adamın aniden ölmesini kimden bilirler, sence kim şüpheli?'' dedi. Bu çocuk gerçekten kafayı yemişti.

''Beni tehdit mi ediyorsun?'' dedim. 

''Yok, uyarıyorum. Her türlü okkanın altına sen gireceksin. O yüzden adam gibi bir plan yapacağız. Hem benim kanım yerde kalmayacak hem de sen onların servetine sahip olacaksın.'' dedi. Kaşlarını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu. Benden bir cevap beklediği açıktı ama ona istediğini vermeyecektim.

''Peki.'' dedim karşımda sakin bir şekilde cevap bekleyen çocuğa. ''Yapmıyorum parti falan. Arayıp iptal edeceğim.''

Bizde partiler sakin geçmezdi, biliyordum. Bu yüzden asıl düğüm olan parti organizasyonu iptal edecektim. Bu söylediklerim sakinleşmeye başlayan Meriç'in yeniden delirmesine sebep olmuştu.

''YAPMA BE, YAPMAZSAN YAPMA! SANKİ BAŞKA YER Mİ YOK?'' dedi. Benden biraz uzaklaşmıştı. ''Ben kararlıyım oğlum, bir şekilde bitireceğim o herifi!''

''Ya gerçekten saçmalıyorsun Meriç. Ne dediğini bilmiyorsun. Lütfen biraz sakin olur musun? Salim kafayla düşün.''

''Ben saçmalamıyorum, gayet netim. Bir şekilde bitireceğim onu. Ha senin partinde olur, ha başka yerde!''

Meriç aynı şeyleri tekrar ede ede arkasını döndü ve gitti. Birkaç kere seslensem de beni duymamıştı, ya da duymak istememişti. Çardağa oturdum ve ellerimle şakaklarımı ovmaya başladım. İşler rayından çıkmaya başlamıştı. Benim bir yolunu bulmam ve Meriç'i sakinleştirmem gerekiyordu. Aksini düşünmek bile istemiyorum.

Masum: İntikam [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin