KURAL 3: Kazanamıyorsan Karala!

498 42 13
                                    


Merakla beklemediğinizi biliyorum. Yine de devam edenler için iyi okumalar ☺


MEDYA: SERA GÜÇLÜ


***************


Kazanmak, sigara gibidir. Bir kere tattın mı sürekli istersin. Vücudun kazanmaya öyle odaklanır ki bir bakmışsın hiç yapmam dediğin şeyleri yapmaya başlamışsın. Hani sigarayı bırakırken vücut yoksunluk sendromu gösterir ya, işte kazanmak da aynen böyle bir şey. Bir kere kazandıktan sonra  kaybedersen yıkılırsın. Oysa başından beri kaybetmeye alışıksan sendroma yakalanmaz, aynen devam edersin.

Kendimi başkanlık olayına öyle kaptırmıştım ki kafamın içinden 'kazan,kazan,kazan' diye sesler geliyordu artık. Sanki bütün hayatım buna bağlıydı. Gerçekten de bağlıydı. Bu seçimi kazanmam demek, Melihin okuldaki egemenliğini azaltmam demekti. Yani şu an en çok ihtiyacım olan şey. Melih ne kadar zayıflarsa o kadar avantajlı olurdum. Bu okulda başkan demek her şeydi. 

''3 gün sonra seçim yapılacakmış. Bu kadar erken olacağını tahmin etmezdim. Hayatta yetiştiremeyiz.'' dedi Sera. Okuldan sonra her zamanki mekan olan Time' ye gelmiştik. Yanımızda bir de kuyruk Efsun vardı. Mehmet'e sülük gibi yapışıyor, çocuğun peşinden ayrılmıyordu. Efsunu her ne kadar başlarda sevsem de artık onun Mehmetle mutlu olmayacağını biliyordum. Bu gerçek, o ikisini yan yana görmemi engelliyordu. Neyse ki bu işle daha sonra ilgilenecektim. Önümde kazanmam gereken bir seçim vardı. 

''Harbi ya! Okulun çoğu bizden hoşlanmıyor. Geri kalan azınlık da bize bulaşmıyor. Yine de onlardan oy alamayız.'' dedi Damla. Her şey bizim aleyhimize işliyordu. Ben yine de her şeyi göze alacaktım. Bugün günlerden pazartesiydi. Bu da demek oluyor ki; salı, çarşamba ve perşembe günü dolu bir şekilde çalışmalıydık. Cuma günü beklenen seçim olacaktı. Üstelik okulun henüz benim aday olduğumdan bile haberi yoktu. Sadece Müdire biliyordu. Bu da yarın duyuru olacağı anlamına geliyordu. Acaba okuldan nasıl bir tepki alacaktım? 

''Siz bu işe bulaşmak zorunda değilsiniz. Kendim de halledebilirim.'' dedim. Okulun onlara karşı daha çok bilenmesini istemiyordum. Kazanmama ihtimalim vardı. Bu beni daha çok strese sokuyordu. Bir hevesle çıktığım bu yolda ayağıma çakıl taşları batabilirdi.

'İşte bu yüzden kazanmalısın.' dedi iç sesim. Onun ses tonu mu incelmişti yoksa bana mı öyle geliyordu.

''Saçmala oğlum. Sen bu işe kalkıştıysan biz de sonuna kadar yanında olacağız.'' dedi Mehmet. Benim olmayan erkek kardeşim gibi olmuştu. Elini masanın ortasına ters bir şekilde varım dercesine uzattı.

''Anca beraber kanca beraber.'' dedi Damla. O da elini Mehmet'in elini üzerine koymuştu. Merak etme senin de incinmene izin vermiycem. 

''Sanırım uzun zamandır bu kadar aksiyonlu bir işe kalkışmamıştım. Bende sizinleyim.'' dedi Efsun. Kusura bakma canım ya! Hala sempatimi kazanamadın. Hepimiz birden Seraya baktık.

''Eeee.... Başlayalım o zaman gençler.'' diyip elini en üste koydu. Dördü de bana bakıyor. Son olarak da ben elimi en üst sıraya yerleştirdim.

''OOOOOOOO...... YENİ BAŞKAN DERİN!'' diye bağırmalarıyla herkes bize bakmıştı. Bizse onlara aldırmadan yüksek sesle gülmeye devam ettik.

Usulca gözlüğümü düzelttim. Evet, Melih Eroğlu. Senin fedailerin varsa benim de dostlarım yanımda. Bakalım sen mi yaman yoksa ben mi!

-------++++++++++++----------------

                      SALI

''Biraz Saygılı olun çocuklar!'' dedi masadaki öğretmen. Bilmem kaçıncı sınıfa gelmiştik. Her sınıfta adaylığımı koyduğumu açıkladığımda öğrencilerin hepsi aynı tepkiyi vermişti. 

Masum: İntikam [BxB]Where stories live. Discover now